HANNOVER – TCŞ ve TekoJIN üyeleri 19 Ocak 2023 tarihinde Hannover’deki Leibniz Üniversitesi’nde bir eylem gerçekleştirdi. Çeşitli derslere giren gençler Önder Apo’nun 24 yıldır maruz kaldığı tecrit işkencesi hakkında öğrencileri bilgilendiren konuşmalar yaptılar.
Genç bir kadın devrimci gençlik adına aşağıdaki metni okudu:
“Yaklaşık iki yıldır Abdullah Öcalan ve İmralı adasındaki üç mahkum arkadaşı Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan hiçbir yaşam belirtisi yok. Öcalan’la son temas 25 Mart 2021’de kardeşi Mehmet Öcalan’la yapılan ve bilinmeyen nedenlerle yarıda kesilen telefon görüşmesiydi. Ancak beş dakika süren görüşmenin, Kürt temsilcinin öldüğüne dair söylentilerin yayılmasının ardından gerçekleşen büyük protestoların ardından yapılmasına izin verildi. Hamili Yıldırım ile yakınları arasındaki bir telefon görüşmesi de yarıda kesildi. Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş tecridi protesto etmek için aile üyeleriyle telefon görüşmesi yapmayı reddetti.
İmralı’daki dört mahkum İstanbul’daki Asrın Hukuk Bürosu tarafından temsil edilmektedir. Avukatlar, müvekkillerinin durumunun açıklığa kavuşturulması ve hukuka aykırı tecridin sona erdirilmesi için Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) bir kez daha başvurdu. Başvuruda hukuk bürosu, CPT’nin İşkenceyle Mücadele Komitesi’nin 20-29 Eylül tarihleri arasında Türkiye’ye yaptığı son ziyarete ilişkin raporu yayınlamasını talep ediyor.
Mektupta aile ve avukat ziyaretlerinin, telefon görüşmelerinin, mektupların ve diğer tüm iletişim araçlarının engellendiğine ve Türk makamlarının ziyaret taleplerine yanıt vermediğine dikkat çekiliyor. Benzer şekilde, 14 Eylül 2022 tarihinde 22 farklı ülkeden 350 avukatın ve 19 Eylül 2022 tarihinde Orta Doğu’dan 756 avukatın Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvurulara da yanıt verilmediği belirtildi.
“CPT Türkiye tarafından ciddiye alınmıyor”
“Komitenizin 2013 raporunda, 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatların ziyaretlerine getirilen yasağın hem iç mevzuatı hem de uluslararası hukuku ihlal eden siyasi bir karara dayandığını açıkça belirttiğini hatırlatmak gerekir. Bu durumun kabul edilemez olduğu belirtilerek adli yardım hakkının hayata geçirilmesi tavsiye edildi. Ancak yetkililerin ve mahkemelerin tutumu o zamandan bu yana değişmedi,” diyor CPT’ye gönderilen mektup.
Komitenizin, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen usullere başvurmamış olması anlaşılmaz bir durumdur. Prosedürlere uyulmaması, Komitenizin pozisyonuna ciddi şüphe düşürmektedir. Bu durum, son ziyaretinizin Türk devleti, hükümeti, yetkilileri ve mahkemeleri tarafından ciddiye alınmadığı, herhangi bir değişikliğe yol açmadığı ve formaliteden öteye geçmediği sonucunu ve kanaatini doğurmaktadır” denildi. CPT’nin “böylesine hukuk dışı, insanlık dışı, anlamsız ve keyfi bir eyleme karşı etkili bir yanıt vermesinin zamanı gelmişti.””
Eylem, “Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a barış” sloganı ve öğrencilerin alkışlarıyla sona erdi.