HABER MERKEZİ – Kürt inkarı, Türk halkının çoğunluğunu etkilemiş bulunuyor. Türk devletinin Kürtlere-Kürdistan’a saldırıları ve katliamları, Türklerin faşist olanlarında da zaman zaman, Kürtlere linç girişimi ve saldırılara dönüşüyor. Son yıllarda, Türkiye şehirlerinde ve birçok yerde Kürtlere saldırılar ve öldürmeler oluyor. Kürtler, sanki başka yerden gelmiş Türklerin yurdunda hak iddia etmek ve ülkelerini ellerinden almak istiyorlarmış gibi yaklaşıyorlar. Türk-İslam sentezi ve Kürt düşmanlığı Türklerin iliklerine kadar nüfuz etmiş olmalıki, Kürtleri düşman olarak görüyorlar. Kürtler kimliklerini yaşamak ve dillerini konuşmak istedikleri zaman, terörist ve bölücü oluyorlar ama Türklüğü kabul ettiklerinde de kardeş olarak görülüyorlar. İşte TC’nin Kürtlere yaklaşım siyasetinde etkilenmeyen Türklerin sayısı çok azdır. Söylemde, Kürtler bizim kardeşlerimizdir diyorlar ama kardeşliğin kimlikle, kimliğin kabulüyle ve hukuki olarak eşit haklarla olabileceğini bilmiyorlar ve hiç öğrenmemişler. Bir evde, her kardeş kendi kimliğiyle o evde yaşarlar ve kendi kimlikleriyle kardeş olurlar. Gençler Birliği Spor Klubü, bir ırkçılığa imza attı ve Kürt olduğu için, Rodin Cem Deprem adlı Kürt fulbolcunun sözleşmesini iptal etti. Bu, ırkçılık mı yoksa kardeşlikmi? Esasen bu, ırkçılığında ötesine geçen bir vahşettir ve Kürt düşmanlığıdır.
***
Kürtleri yüzyıldır öldürün, dillerini ve kimliklerini yok etmeye çalışın, topraklarını her gün bombalayın ve sonrada, Kürtler bizim kardeşlerimizdir ve her hakka sahipler deyiverin. Bu yapılan vahşetler kardeşlikse düşmanlık nasıldır acaba? Kürtler Türkiye’de herşey oluyorlar ama Kürtler, Kürt olamıyorlar. İşte Türklerin anlayamadığı budur. Kürtlerin sorununun kimliksel var oluş olduğunu anlayamıyorlar. Daha doğrusu, inkar rejiminin derin etkisini yaşayarak, devletin Kürtlere yaklaşımını temsil ediyorlar. Bu açıdan, Kürtler, Türk devletinin ve Türk halkının demokratikleşmesi diyor. Kürt düşmanlığı Türk devletinin demokratikleşmesini engelliyor. Türk devleti demokratik olamadığı ve Kürtlere düşmanlık yaptığı için, Türk devletinin etkisini derinliğine yaşayan Türklerde Kürtlere düşmanlıktan devletleriyle rekabet ediyorlar, yarışıyorlar. Balık başta kokar misali, Türk devleti, Türk halkının Kürt halkına yaklaşımıyla ilgili psikolojisini belirliyor. Yani Türk devletinin diliyle Türk halkının aklı arasında bir organik bağ olduğunu düşünüyoruz. Dil söyleyecek beyin uygulayacak. Bir Kürt, TV’de Kürtçe konuşacak ” sus konuşma burası Türkiyedir ” deyin. Kürtler, Kürtçe şarkı söylesin ” burası Türkiye’dir Kürtçe şarkı söyleme ” deyin. Öyle ya Kürtler, bin yıl önce, Orta Asya’dan Anadolu’ya ve Mezopotamya’ya Türklerin ülkesini, kendilerine yurt edinmeye geldiler, işgal ettiler ve hak iddia ediyorlar, öylemi?
***
Burası Türkiye’yse, Kürtler Kürtçe konuşamayacaksa peki Kürtlerin ülkesi neresidir? Bir İngiliz-Amerikalı, mecliste İngilizce konuşabiliyor. Türkiye’de yaşayan yabancı uyruklular TV’lerde kendi dillerini konuşabiliyorlar ama Kürtler kendi anayurtlarında-ortak vatanda ve kardeş olarak gördükleri halkın içinde, kendi dillerini konuşamıyorlar. Kürtler, ayrı bir Kürdistan’dan vazgeçtiler, sadece ulusal varlıklarının anayasal kabulü ve ana dillerinden eğitim istiyorlar. Ama ana dillerinde eğitimlerine, kimliklerinin kabulüne hatta TV’lerde ve sokakta bile Kürtçe konuşmalarına izin vermiyorlar. Türk devletinin ve Türk halkının Kürtlere yaklaşımı Türkiye’nin kaderini belirleyecektir. Son yıllarda Türklerin faşist olanlarından Kürtlere onlarca saldırı oldu ve ölenler oldular. Türk devlet yetkilileri ” bizim Kürtlerle bir sorunumuz yoktur, bizim terörle sorunumuz var ” diyorlar. Madem sizin Kürtlerle bir sorununuz yok, neden Kürtlerin ulusal kimliğini ve anadilde eğitimini kabul etmiyorsunuz? Kürtlerle bir sorunu olmayanların, Kürtleri inkar etmelerinin anlamı nedir acaba? Kürtleri Türk olarak gören zihniyet Kürtlerin kardeşi ve dostu olamaz. Kürt kültürünü Türkleştirmek kardeşlik değil düşmanlıktır. Ay yıldızlı bayrağı Kürtlerin bayrağı olarak gösterenler, Kürtlerin kesko sor zer bayraklarını neden görmezlikten geliyorlar? Kürtlerin kimsenin bayraklarıyla bir sorunları yok.
***
Kürtlerin ulusal kimliklerini, dillerini ve bayraklarını kabul etseler, Kürtler eşit ulusal haklar temelinde eşit bir üst kimlik ve birleşik renklerden oluşan ve her iki halkı dış siyasette temsil eden bir ortak bayrak üzerinde anlaşabilirler. Britanya’da toplam, beş tane bayrak var ve ayretende her şehrin kendi yerel bayrakları ve sembolleri var. Britanya’da İngilizleri, İskoçları, Gallerlileri, Kuzey İrlandalıları dış siyasette temsil eden ortak bir bayrakları var. Ama Türkiye’de her şey tek tek tek üzerine kuruludur. Kürtlerin ulus olarak kabulü ve ortak vatanda, eşit ulusal haklar temelinde bazı ortak değerler, ortak bir üst kimlikte olabilir. Ancak öncelikle, Kürtlerin ulus olarak kabulü ve Kürtlerin kimliksel özgürlükleri gerekiyor. Kürt inkarından vazgeçmek ve Kürtleri tanımak ortak vatanda ortak bir üst kimliğinin kurulmasını sağlayabilir. Kürt inkarında ve katliamlarda ısrar, Türkiye’yi bitirir. Kürtler önce, devlete kendi kimlikleriyle ortak olacaklar sonrada kardeş olacaklar. Bir kardeşin vağlığının yasaklanmasında hangi kardeşlik olabilir? Kürtlerin ulusal varlığını yasaklayın, sadece Kürt oldukları için yapılan iş anlaşmalarını ve bu gibi şeyleri iptal edin, sonrada aymazca, Kürtler bizim kardeşlerimizdir deyin. Yok böyle bir kardeşlik. Türk devletinin anlayışında, Kürtler Türk kimliğiyle Türkiye’de var olabilir, kabul edilebilirler ve yaşayabilirler. Türk devlet zihniyetinde Kürtler, Kürt olarak yaşayamazlar ve hiç bir hakka sahip olamazlar. Sorun, Türk devletinin Kürtleri Türk olarak görme hastalığından kaynaklanıyor. Türk halkıda bu bulaşıcı hastalığın etkisini yaşıyor. Kürtler bizim kardeşlerimizdir diyenler, öncrlikle, kardeşliğin nasıl olması gerektiğini öğrenmeleri gerekiyor…
Kemal Söbe