HABER MERKEZİ –14 Nisan 2022 tarihinden bu yana işgalci Türk devleti Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı savaş suçu temelinde kimyasal silah kullanmaya devam ediyor. HPG günlü bilançolarında gelişen bütün saldırıları kamuoyuyla paylaşıyor. Son olarak HPG yaptığı açıklamada 11 özgürlük gerillasının Şehit Xursî Savaş Tünelleri’nde tarihi bir mücadele sergilediklerini, işgalci TC devletinin ise yoğun ve sistematik bir şekilde kimyasal silah kullanması sonucu 11 gerillanın şehadete ulaştığını belirtmişti. 11 özgürlük gerillası 5 Kasım 2022 tarihinde şehadete ulaştı.
İşgalci TC devletinin kimyasal saldırılarında şehadete ulaşan özgürlük gerillalarından biri de şehit Sefkan Adar’dı. Yurtseverlik değerlerine derinden bağlı olduğu belirtilen Şehit Sefkan Adar HPG tarafından bu sözlerle anılmıştı;
Sefkan yoldaşımız Îdir’de yurtsever ve geleneklerine bağlı bir ailede doğup, büyümüştür. Türk devletinin Kürt halkına karşı uyguladığı inkar ve soykırım politikalarına Kurdistan’da ve Türkiye metropollerinde en yakından tanıklık eden Sefkan yoldaşımız bu politikalara karşı mücadele etme arayışlarına girmiştir. Bu arayışlar içerisinde Önderlik felsefesini daha yakından tanıma fırsatı bulan Sefkan yoldaşımız bu fırsatı iyi değerlendirmiş ve kendini Önderlik felsefesinde derinleştirmiştir. Ailesinden gelen mücadele mirasını siyasal alanda devam ettiren Sefkan yoldaşımız, Önderlik felsefesinde derinleştikçe çok daha aktif bir şekilde çalışmalara katılmıştır. Derinleştikçe daha çok çalışan, bitmez tükenmez bir enerjiyle örgütleyen ve halkımızın bilinçlenmesi yönünde büyük emekler veren Sefkan yoldaşımız bir süre sonra edindiği bilgi ve birikim düzeyiyle daha farklı çalışmalar yürütebileceğini farketmiştir. Etkili mücadelesiyle işgalcilerin hedefi haline gelen Sefkan yoldaşımız 2 yıl boyunca Türk devletinin zindanlarında kalmıştır. Faşist Türk devletinin işkence ve Kürt halkını mücadeleden uzak tutma ve etkisizleştirme aracı olarak kullandığı zindanları eğitim alanına dönüştürmüştür. Bu süreçte yoğunlaşmalarını daha da derinleştiren Sefkan yoldaşımız düşmanın sindirme politikalarına verilebilecek en büyük cevabın mücadelesini büyütmek olduğunun farkına varmış ve daha o dönemlerde gerillaya katılma kararı vermiştir. Sefkan yoldaşımız zindan şartlarında yoldaşlarıyla birlikte bilinç düzeyinde belli bir derinlik yaratmış ve zindandan çıktıktan sonra yüzünü Kurdistan’ın özgür dağlarına dönmüştür.
İlk pratiği gerillacılığın zorlu alanlarından biri olan Zap alanına geçen Sefkan yoldaşımız, Zap alanının sarp arazisi ve operasyon koşullarına rağmen inancı, kararlılığı ve iradesiyle yoldaşlarına ve gerilla yaşamına adapte olmakta zorlanmamıştır. Yaşama ve savaşa aktif katılım konusunda sonuna kadar kararlılığını koruyan Sefkan yoldaşımız, bu özelliğiyle yoldaşları arasında sevilmiş ve sayılmıştır. Yoğun pratik çalışmaların yanında ideolojik yoğunlaşmalarını ve bireysel eğitimlerini devam ettiren Sefkan yoldaşımız, bu konuda aynı alanda bulunduğu tüm yoldaşlarına örnek olmuştur.
Faşist Türk devletinin 14 Nisan’da başlattığı işgal operasyonlarına karşı yoğun eylemlilik içerisinde olurken, yaşamsal ve askeri tecrübelerini de yanındaki genç yoldaşlarıyla paylaşmaktan geri durmamıştır. İşgalcilere büyük darbeler vurulan birçok eylemde ve düşmanı adeta kilitleyen savaş mevzileri direnişinde önemli bir rol üstlenen Sefkan yoldaşımız Şehîd Xursî direniş mevzilerindeki direnişi ile mücadelesini zirveleştirmiştir. Düşmanı alçakça yönelimlerine karşı moralli katılımı ile yoldaşlarının gücüne güç katmış, direnişin süreklileştirilerek yenilmez hale gelmesinde yaşamı ve büyük bir örneği olmuştur. Sefkan yoldaşımızın inançla ve kararlılıkla yürüttüğü özgürlük mücadelesini onu şahsında tüm şehit yoldaşlarımıza layık olmanın bilinciyle mutlaka zaferle taçlandıracağız.”