HABER MERKEZİ – 05 Haziran 2016 tarihinde Lecwan Munzur (Adil Sünger) ve Çektar Botan (Ruhat Tabak) Medya Savunma Alanlarında işgalci Türk devletinin hava saldırısı sonucu şehit oldular.
Avrupa’da büyüyen ve Kürdistan özgürlük mücadelesine katılan iki Kürt genci.
Heval Çekdar, Curnê Reş’li (Hilvan) zeki bir genç. Pratik işlerde hep en önde olan, çalışmak için yaşayan, dikkatli gözleriyle insanları etkileyen, aydınlık ve neşe dolu bir insan.
Heval Lecwan, Dersimli bir genç, tepeden tırnağa welatparêz yani yurtsever bir aileden geliyor. Coşkulu, heyecanlı ve neşe dolu, toplumun sorunlarına çözüm aramak için hep bir çaba içerisindeydi. Dürüst ve samimi, memleketine olan bağlılığını hiç koparmadı.
İki gençlik kadrosu, özellikle Avrupa’daki Kürt gençlerine öncülük etti ve onlara bir miras bıraktı. Kendi ülkelerinden uzakta olunmasına rağmen her zaman ülkelerine sadık kalmak, işgalcilerden intikam almak ve ne olursa olsun özgürlük için mücadele etmek gibi bir miras.
Dönemin gençlik koordinasyonunun şehadetlerinin ikinci yıldönümünde belirttiği gibi,
“Çekdar ve Lecwan yoldaşlar kapitalist modernitenin basitleştirilmiş maddi yaşamını kendileri için hiçbir zaman doğru görmediler ve her zaman özgürlük dağlarına ulaşmayı hayal ettiler. Her iki yoldaşın da en belirgin özelliği Kürdistan topraklarına ve Özgürlük Dağlarına olan bağlılıklarıdır ve bunu sık sık dile getirmişlerdir. Önder Apo’nun felsefesine inandılar, fedakâr oldular ve son nefeslerine kadar da bağlı kaldılar.”
Özellikle Avrupa’daki gençler onları örnek aldılar ve onların mirasını temel bir güç kaynağı olarak gördüler, çünkü onların çalışmaları ve çabalarıyla Avrupa’daki gençlik örgütlerini güçlendirdiler ve bugünlere getirdiler. Şehîd düştükten sonra bile Kürt gençliğine moral ve güç verdiler ve bugün Kürt gençliğinin görevi onların mücadelesini sürdürmek, anılarını yaşatmak ve özgür yaşam hayallerini gerçekleştirmektir.
Ne Heval Lecwan ne de Heval Çektar bir an bile şüphe duymadılar ve devrime tüm derinlikleriyle inandılar. Bu yüzden şehitliklerinin intikamını almak ve sonunda Rêber APO’yu fiziki olarak özgürleştirmek gençliğin sözüdür.