ANKARA-Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Gençlik Meclisi, yeni dönem çalışmaları kapsamında Halkların Demokratik Partisi’nde (HDP) yapacakları toplantı öncesi basın toplantısı düzenledi. Açıklama yapan Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi üyesi Senem Eriş, iktidarın yürüttüğü politikalar sonucu doğanın talan edildiği, halkın ve gençlerin iradesinin kayyımlarla gasp edildiği, kadınlara ve kadın kazanımlarına saldırıların her geçen gün arttığı, emekçinin emeğinin sömürüldüğü, hak ihlallerinin arttığı ve savaşın gittikçe derinleştiği bir dönemin yaşandığını söyledi.
“TECRİDİ MUTALAKA KIRACAĞIZ”
AKP-MHP’nin Kürtlere karşı ülke içinde ve dışında kesintisiz savaş yürüttüğünü, Türkiye’de yaşanan çoklu krizlerin sebebinin ise Kürtlere karşı yürütülen savaş olduğunu kaydeden Eriş, “Savaş politikasının temelinde ise İmralı da kesintisiz bir şekilde sürdürülen tecrit politikası vardır. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen mutlak tecrit, beraberinde savaşı getirmekte, savaş da yoksulluğu ve sefaleti getirmektedir. Bu sebepledir ki; İmralı’da tecrit altında tutulan Sayın Abdullah Öcalan değil Türkiye halklarıdır. Tüm Türkiye toplumu İmralı’da nefessiz bırakılmaya çalışılmaktadır. Kürt Halk Önderi şahsında tüm Ortadoğu halkları üzerinde yürütülen bu tecrit politikasını kabul etmediğimizi ve halkların özgürlüğü için örgütlülüğümüzü büyütüp tecridi kıracağımızı bir kez daha belirtiyoruz” dedi.
ÖZEL SAVAŞA KARŞI MÜCADELE
AKP-MHP iktidarının bir yanda toplumu baskı ile sindirmek isterken, diğer yanda da gençleri özel savaş politikalarıyla tarihsel rollerinden uzaklaştırmayı amaçlamadığına dikkat çekti. Eriş, “Başta Kürt gençleri olmak üzere tüm Türkiye gençliği spor, sanat, TV dizileri, haber bültenleri gibi yumuşak yöntemlerle ideolojik bombardımana tabi tutulmak isteniyor. Son 10-15 yıldır polis, asker, mafya ve ulus-devlet ailesini kutsayan dizilere yoğunluk veriliyor. Sahte kahramanlıklar, işgalcilik, gaspçılık, talancılık ve ganimetçilik gençlere empoze edilmeye çalışılıyor. Genç zihinler sahte zaferlere, güce, milliyetçiliğe ve ırkçılığa bağlanmak istenmektedir. Bu yöntemlerle bir genç sistemin kölesi haline getirilmek isteniyor. Özel savaşın en tehlikeli boyutu ise uyuşturucu ve fuhuşun toplum içinde yaygınlaştırılmasıdır. Gençlerin zihnini bulandırmak ve politikadan uzaklaştırmak için uyuşturucu yaygınlaştırılıyorlar. Genç kadınlara dönük taciz ve tecavüzler ise üniformalılar eliyle artıyor. Gülistan Doku ve İpek Er olayları bizlere Kürdistan’da genç kadınlara dönük yürütülen politikaları açık bir şekilde göstermekte. Biz gençlik olarak, buna sessiz kalmayacağımızı buradan bir kez daha yeniliyoruz. Halkımızın arasında uyuşturucu ve fuhuşu yayanların tam karşısında olacağız” şeklinde konuştu.
DİRENİŞ KAMPANYASI
Eriş, özgürlük mücadelesini yoldaşları Haki, Kemal, Mazlum ve İbrahim’lerden aldıklarını ifade ederek, direniş mirasını büyüterek, halklar üzerine kara bulut gibi çöken bu sistemi bertaraf edeceklerini kaydetti. Kürdistan ve Türkiye’de gençlerin maruz kaldığı bu düzeni sorumluluk alarak değiştireceklerini aktaran Eriş, “Buradan özel savaşın, her türlü yöntemine karşı ‘Li dijî şerê taybet têkoşînek bi heybet (Özel savaşa karşı görkemli direniş)’ kampanyasını başlattığımızı ve meclisimizin yeni dönemi bu kampanya ışığında yürüteceğimizi ilan ettiğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.
“TECRİDİ KIRANA DEK…”
Yeni dönemde mücadeleyi daha da büyüteceklerini aktaran Eriş, şunları söyledi: “Yeni dönemde; gençlik meclisi olarak, tüm sol, sosyalist ve devrimci yoldaşlarımızla birlikte, mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridi kırana dek direnişimizi sürdüreceğiz. Uyuşturucuya, erk zihniyete, ekolojik talana, kültürel asimilasyona, gençliği ve toplumu yozlaştıran her türlü ideolojik aygıta karşı duracağız. Bunun için yeni dönemde başlattığımız kampanya çerçevesinde tüm gençleri özel savaşa karşı heybetli bir direnişe, örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.”