Qamişlo- Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar, devrimle birlikte yaşamlarını yeniden örerek topluma da öncülük ediyor. “Rojava’daki devrim kadın devrimidir” değerlendirmesinin adeta hakkını veren kadınlar, kendilerine tabu olan toplumsal kalıpları da bir bir yıkmak için mücadelesini sürdürüyor.
Bu tabulardan biri de kadınların bisiklete binmesi. Bir grup kadının, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentinde 2 buçuk yıl önce “Bir bisiklet istiyorum” sloganıyla başlattığı çalışmayla çok sayıda kadına ulaşıldı. Çalışmayı başlatan Medya Xanım, attıkları bu adımın amaçlarını anlattı.
‘Erkek zihniyetine karşı böyle bir adım atmak istedik’
Toplumda bisiklet kullanan kadınlara karşı olumsuz yargıların olduğunu dile getiren Medya Xanım, her kadının “ben bir bisiklet istiyorum” demesini istediklerini söyledi. Toplumda var olan erkek zihniyetin kadını sadece “beden” olarak gördüğüne işaret eden Medya Xanım, “Bu zihniyet hala devam ediyor. Bunu değiştiremiyorduk. Kaç yıldır devrim gerçekleşti, iyi anlamda değişimler oldu ancak hala bazı şeyler kadınlar için kabul edilmiyor. Bunun için böyle bir adım atmak istedik” dedi.
‘Kız çocukları 12 yaşından sonra bisiklet süremiyordu’
Çok sevdiği bisikleti çocukluğunda sürebildiğini ancak belli bir yaşa geldikten sonra toplumun kabul etmemesi nedeniyle süremediğini anlatan Medya Xanım, “Aile de toplumun etkisi altında kalıyordu ve onlar da kabul etmedi. Kız çocukları 10 en fazla 12 yaşına geldiğinde ‘sen büyüdün yeter bisiklete binme’ diyorlar. Bu görüşü değiştirmek istedim. Bu bir gerçek, uzun bir süre bu bakışı değiştiremedik. Bir adım atmak istedik, her kadın kendisinden başlamalıdır. Toplumda kadınlara farz görülen kalıpları kırmak istedik” diye konuştu.
‘Birçok kadının önünü açmak istedim’
Bisikletiyle kent merkezinde dolaşan, işe giden Medya Xanım, “Sevdiğim bir şeyle bu kalıpları kırmak ve birçok kadının önünü açmak istedim” dedi. Ancak her kadının bunu yapamadığını belirten Medya Xanım, bu çalışmayı da toplumun yaklaşımını değiştirmek için başlattığını söyledi.
‘Bir bisikletten, 40 bisiklete; bir kişiden 40 kişiye’
Oluşturduğu bisiklet grubuyla iki defa yarışma yaptıklarını ve Cizre Bölgesi’nin Amude kentinde bir maratona katıldıklarını belirten Medya Xanım, “İlk maratonumuza farklı yaşlarda en az 25 kadın katıldı. Bu maratondan sonra biz bir tim oluşturduk. İlk timimiz 15 genç kadından oluşuyordu. Şimdi 40 kişi olduk. Bir bisikletten, bir kişiden; 40 bisiklet ve 40 kadın olduk Qamişlo’da. Yavaş yavaş oluyor ama önemli bir adım attık” dedi.
‘Bir bisiklet istiyorum’ grubuyla amaçlarının kadınlarla ilgili oluşturulan kalıpları kırmak olduğunu söyleyen Medya Xanım, “Bu kadar çok kadının bu çalışmaya katılması amacımıza doğru ilerlediğimizin bir göstergesidir. Sosyal medya da fotoğraflarımızı paylaştığımızda hakaretler, yanlış yaklaşımlar açığa çıkıyor ama birçok kişi de kabul etmeye başladı. 40 kadın özgürce bisiklet sürebiliyor” diye konuştu.
‘Kadınlar DAİŞ’e karşı savaştı neden bisiklet sürmesin’
Kadınların kendilerine dayatılan birçok kalıbı kırabileceğini, büyük adımlar atabileceğini vurgulayan Medya Xanım, “Her zaman bir soru kafamda gidip geliyor. Kadınlar DAİŞ gibi vahşi bir örgüte karşı savaştı. Bisiklet çok küçük bir şey ki topluma, doğaya, kadına faydası var ama şimdiye kadar bunu neden kıramıyor. Bu bizde yaratılan binlerce yıllık zihniyet kalıplarının sonucudur aslında. Güçlü bir irade ile kadınlar amacına ulaşabilir” değerlendirmesinde bulundu.
‘Bisikletin sağlığa ve doğaya çok faydası var’
Bisiklet sürmenin insan sağlığına olan faydalarına da değinen Medya Xanım, şunları aktardı:
“Ben 2 buçuk yıldır sürüyorum. Vücuttaki negatif enerjiyi alıyor. Ben bir gazeteciyim özel olarak spora ayıracak vaktim yok. Bisiklet ile işe gidince bu şekilde spor da yapmış oluyorum. İşe 20 dakika gidip geliyorum bu benim için bir spor. Vücudumun ve irademin güçlü olduğunu hissediyorum. Burada stadyumda genç kadınlar için bir nefes alma gibi oluyor. Kafalarını meşgul eden her şeyden biraz uzaklaşıyorlar, sosyal medya teknik vs. iyi şeyler yapmaya teşvik ediyor. Saatlerce telefon ile uğraşmak yerine burada arkadaşlıklar kuruyorlar.”
Ayrıca ekolojik olarak da bisikletin hava kirliliğini artıran motorlu araçların yerine geçmesi gerektiğini vurgulayan Medya Xanım, “Burada jeneratörler kullanılıyor. Onların dumanı özellikle arabaların dumanı çevreyi kirletiyor onun yerine bisiklet sürelim” dedi.
‘Her şehirde maraton düzenlemek istiyoruz’
Kuzey ve Doğu Suriye’nin bütün şehirlerinde maraton düzenlemek istediklerini söyleyen Medya Xanım, “İki ay sonra 40 kadının katılacağı bir maraton yapacağız. Bisiklet kullanmasını bilmeyen kadınlara da kullanmayı öğretiyoruz onlar da katılabilirler. Bisiklete karşı çok büyük bir ilgi var. Bir merkezimizin olmasını istiyoruz bu şekilde daha çok kadına ulaşabiliriz. Bir kadın var mesela 42 yaşında hiç bisiklet kullanmamış iki kızı var. Bir kızı da bizim timimizde o da geldi bisiklet kullanmayı öğrenmek istiyor. Hiç korkmuyor” şeklinde konuştu. Kendilerini destekleyenlere teşekkür eden Medya Xanım, “Bu sporun yayılmasını istiyoruz. Toplum nasıl bakarsa baksın ama kadınlar özgürce doğru bir şey yapıyorsa amaçlarına doğru yürümelidir” mesajını verdi.
‘Bisiklet sürerek zihniyeti değiştirmeye çalışıyoruz’
Gruba yeni katılan Rehef Zulfo, bisikleti küçüklüğünden beri çok sevdiğini, eğitimlerinin haftada 3 gün iki grup şeklinde olduğunu söyledi. Toplumdaki olumsuz yargıların değişmesi için önemli bir adım olduğunu ifade eden Rehef Zulfo, “Ailede neden erkek kardeşim bisiklet sürerken ben süremiyorum ya da dışarıda erkek arkadaşlarımız sürüyor ama neden ben süremiyorum. Burada bisiklet sürmemiz sadece spor değil. Burada vakit geçirelim gidelim değil. Burada zihniyet değiştirmeye çalışıyoruz. Toplumu alıştırmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Bisikletlerimizle köylere de gideceğiz’
Bisiklet sürmenin aynı zamanda nefes almalarını, koşmalarını, yürüyüşlerini de güçlendirdiğini dile getiren Rehef Zulfo, “Hareketimizi rahatlatıyor vücudumuzu sıkılaştırıyor” dedi. Çocukluğundan bu yana kız çocuklarına dönük toplumdaki geri yaklaşımları dikkate almadığını söyleyen Rehef Zulfo, hep bisiklet sürmeye devam ettiğini kaydetti. Toplumun değişmesi için ailelerin de değişmesi gerektiğini vurgulayan Rehef Zulfo, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aileler diyor ki ‘kız çocukların bisiklete binmesi bizim için bir sorun teşkil etmiyor, ama toplum ayıplıyor’. Ama toplum kim; bu aileler toplumdur. Benim ailem, arkadaşlarımın aileleri değişirse bu toplumun zihniyeti değişir. Değişim oldukça birçok kız çocuğu sokakta bisiklet sürebilir. Şu an biz sadece saha da sürebiliyoruz. Bir süre sonra bisikletimiz ile şehrin içine çıkacağız, köylere gideceğiz.”
JINHA