HABER MERKEZİ-Önder APO ile İmralı’daki diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’dan 3yıldır hiçbir haber alınamıyor.
Asrın Hukuk Bürosu, Avrupa İşkencenin Önlemesi Komitesi’ne (CPT) 30 Nisan 2023 ile 31 Temmuz 2023 tarihlerini kapsayan gelişmelere dair başvuru yaptı.
Başvuruda, Önder APO, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’tan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamadığı hatırlatıldı.
MEKTUP YOLUYLA HABERLEŞME HAKKI DA ENGELLENİYOR
Avukat ve aile görüşlerinin engellendiğinin belirtildiği başvuruda şunlar ifade edildi:
“Mektup yoluyla haberleşme hakkına da engel olunmaktadır. Avukata erişim, savunma, adil yargılanma hakkı da dâhil sözleşme ile korunan bütün haklarından mahrum bırakılan başvurucular, dış dünya ile haberleşme de dâhil tüm bağları koparılmış halde tam ve mutlak tecrit altında tutulmaktadır. Komite’nize yapılan bu başvuru; her türlü ihlal riskini barındıran mevcut mutlak tecrit ve incommunicado haber alamama hali ile işkence yasağını sistematik bir süreklilikle ihlal eden tutulma koşulları ve meydana gelen diğer gelişmelerle ilgili bilgilendirme ve taleplerimizi içermektedir.”
ÜÇ AYDA 37 BAŞVURU YANITSIZ BIRAKILDI
“Incommunicado” haber alamama halinin kesintisiz olarak daha da ağırlaştırıldığına vurgu yapan avukatlar, 30 Nisan-31 Temmuz 2023 tarihlerini kapsayan bu 3 aylık sürede 25 avukat görüş başvurusu ile 12 aile görüş başvurusunun yapıldığı ancak tamamının cevapsız bırakıldığını belirtti.
Avukatlar, başvurucular tarafından tek bir mektubun bile kendilerine ulaştırılmadığına dikkat çekerken, aynı zamanda İmralı’ya gönderilen mektupların akıbetinin bilinmediğini kaydetti.
DİSİPLİN CEZALARI İLE HUKUKSUZLUĞUN ÜSTÜ ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR
Sözkonusu üç aylık sürede yeni “disiplin cezalarının” da verilmeye devam ettiğini ifade eden Asrın Hukuk Bürosu, 30 Haziran 2023 tarihinde verilen 3 aylık “disiplin cezasının” infazının tamamlanmasına rağmen Temmuz ayı itibariyle yapılan aile görüşme başvurularının reddedildiğine yer verdi.
Avukatlar, aile görüşünün önündeki engelin kaldırılması için 10 Temmuz’da Bursa İnfaz Hakimliği’ne yapılan başvuru üzerine tarihi belli olmayan yeni bir “disiplin cezasının” verildiğini öğrendiklerine işaret etti.
Başvuruda, bu yeni “disiplin cezası” ile hukuksuzluğun üstünün örtülmeye çalışıldığı ifade edildi.
Avukatlar tüm idari ve yargısal yasak kararlarının hem maddi temelden hem de yasal dayanaktan yoksun olduğunu vurguladı.
KAYGILAR HAD SAFHADA
Başvuruda, “27 Temmuz 2011 yılından bu yana süregelen avukatla görüştürmeme uygulamasının uluslararası hukuk ve iç hukuka dayanmayan politik bir karar olduğu net biçimde ifade edilmiştir. (…) Hukuki ve yasal olmadığı içindir ki, bu kararlar uygulamada başvurucu avukatlarına tebliğ edilmemekte, avukatları devre dışı bırakılarak gizlice yürütülmektedir” denildi.
Başvuruda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “yaşam, sağlık ve hukuki güvenliği konusundaki kaygıların had safhaya ulaştığını” belirtilirken AKP hükümetinin CPT’nin tespit ve tavsiyeleri yerine getirmediği, hukuksuzlukları savunduğu ve siyasi rant devşirmeye çalıştığı kaydedildi.
Başvuruda, komitenin artık olağan prosedürleri işletme tutumundan vazgeçmesi gerektiği ifade edilerek, “Yarın çok geç olabilir” uyarısında bulunuldu.
ACİL ZİYARET TALEBİ
CPT’nin ziyaret takvimi dışına çıkarak “Acil” olarak İmralı’yı ziyaret etmesi gerektiğini belirten Asrın Hukuk Bürosu taleplerini şöyle sıraladı:
“*Komite’nizin acil bir şekilde son ziyaretiyle ilgili raporunu ve tespitlerini kamuoyuna açıklamasıyla birlikte yine acil olarak başvurucuların tutulduğu İmralı Ada Hapishanesini ziyaret etmesi,
*Avukat ziyaretlerinin derhal gerçekleştirilmesi ve devamlılığının sağlanması ile hukuka aykırı mahkeme kararları ile engellenmesine son verilmesinin sağlanması,
*Aile ve vasi ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi ve devamlılığının sağlanması ile hukuka aykırı disiplin cezaları ile engellenmesine son verilmesinin sağlanması,
*Ziyaret haklarının tesis edilmesine paralel bir şekilde başvurucuların aile ve yakınlarıyla rutin telefon haklarını kullanmalarının sağlanması,
*Dışarıyla ve avukatlarıyla mektup, telgraf ve faks yoluyla iletişiminin önündeki tüm engellere son verilmesinin sağlanması,
*Gazete, dergi ve kitaplar ile ilgili fiili veya hukuka aykırı uygulamaların son bulmasının sağlanması,
*İşkence, insanlık dışı ve kötü muamele koşulları ile incommunicado halini ortadan kaldıracak zorlayıcı tedbirin alınması ve Sözleşme 10/2. Maddesinde düzenlenen prosedürlerin işletilmesi ivedilikle talep olunur.”