İZMİR – Ekonomik kriz ve yoksullaşma, temel tüketim maddelerine ulaşamamadan barınmaya kadar birçok alanda yurttaşların hayatına etki ediyor. Bu sorunu en derin yaşayanlar öğrenciler olurken, üniversitelerin açılmasına kısa bir süre kala on binlerce öğrenci, barınma sorunu ile boğuşuyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtların yetersiz olması nedeniyle öğrenciler ya özel yurtlara ya cemaat ve tarikat evlerine ya da kiralık evlere mahkum kalıyor. Özel yurt ve evlerin aylık giderlerinin 15 bin TL’yi bulması nedeniyle öğrenciler, bu masrafları karşılayamıyor. Bu nedenle de birçok öğrenci ya okulu bırakıyor ya da hem çalışıp hem de okumak zorunda kalıyor. Bu yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tarafından yayımlanan tercih kılavuzuna göre, 137 bin aday tercih yapıp kazandığı üniversite bölümlerine kayıt yaptırmadı.
BARINMA PROBLEMİ
9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3’üncü sınıfı öğrencisi Helin Randa, üniversiteyi ilk kazandığında KYK yurduna yerleştiğini fakat Hatay’da İstanbul Sözleşmesi için yapılan bir eyleme katıldığı için geçen yaz yurttan ayrılmak zorunda kaldığını söyledi. Hatay Valiliği’nin yurt ve üniversitesine yazı gönderdiğini aktaran Randa, “Yurttan çağrılıp ‘Eğer sen çıkmazsan biz seni çıkarırız ve bursun kesilir. Onun için sen çık’ dediler. Bende bursum kesilirse geçinemeyeceğim için yurttan çıktım. Barınma problemim öyle başladı. Zaten yurtta da kadın olduğumuz için giriş-çıkış saatlerimiz baskılanıyordu. Ailelerimiz aranıyordu, tutanak tutmakla tehdit ediliyorduk. Zaten bir odada 6 kişi kalmak ayrı bir sorundu” dedi.
ÖĞRENCİYE EV VERİLMİYOR
Yurttan ayrıldıktan sonra 1 yıldır kalıcı bir ev bulamadığını kaydeden Randa, aynı zamanda depremzede olduğu için Hatay’daki evlerinin de ağır hasarlı olduğunu ve memleketine de dönemediğini aktardı. Ailesinin de orada çadırda kaldığını söyleyen Randa, “Dönem dönem Mersin’e gidip akrabalarımda kalıyordum. İzmir’e geldiğimde arkadaşlarımın evlerinde kala kala göçebe bir hayat yaşadım. Bu süreci bitirip, düzenli bir hayat kurmak için bir kaç aydır ev arıyorum. Bu süreçte kiralar 8 bin TL’den başladığı için ev tutmanın mümkün olmadığını fark ettim. Birlikte ev baktığım arkadaşım erkek olduğu için buradan da sorunlar yaşadık. Ahlakçılığa maruz kaldık. Bazen de ‘Kadın erkek eve mi çıkılır’ gibi sert tepkiler aldık. Sonunda 3 kadın arkadaş birbirimizi hiç tanımamamıza rağmen ev aramaya başladık. Ancak bu seferde aynı sorunlarla karşılaştık. Aslında sorunun kadın erkek eve çıkmak olmadığını anladım. Öğrenci olduğumuz için ev verilmiyor” diye belirtti.
TEK ÇARE ÖRGÜTLENME
Son olarak hem okuluna uzak hem de depreme dayanıklı olmadığını bildiği Alsancak’ta bir arkadaşının yanına yerleştiğini dile getiren Randa, şöyle devam etti: “Durumum şansa çözülmüş oldu. Ama barınma sorununu çözemediği için okula bile gelemeyecek olan birçok tanıdığım var. Bu sorunlara karşı örgütlenmekten başka bir çaremizin olmadığını düşünüyorum. Öğrenciler barınma desteği istiyor. İnsanca şartlarda yaşamak istiyoruz. Madem en doğal hakkımız olan barınmaya ücret ödüyoruz. O zaman düzgün bir ücret ödeyelim. Hele bin 250 liralık burslarla hiç mümkün değil. Ev kirası 10 bin liradan aşağı yok.”
OKULU BIRAKIP EVİNE DÖNDÜ
Ege Üniversitesi Felsefe bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Deniz Anur ise geçen yıl Kocaeli Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü okuduğunu fakat barınma sorunundan kaynaklı yeniden sınava girerek İzmir’e geri döndüğünü ifade etti. Yurtlarda her şeyin çok yetersiz olduğunu, yemeklerin çok kötü olduğunu kaydeden Anur, “Çalıştığım için yurda geç dönüyordum ve hemen ailem aranmakla tehdit ediliyordum. Yine uyarı alıyoruz, yurttan atılmakla tehdit ediliyoruz. Şehirdışında olduğum için çalışmak zorundaydım ve çok sorun yaşıyordum. Kocaeli’nde de kiralar çok yüksekti ve ayrı eve çıkamıyordum. Bu sorunlar beni İzmir’e geri dönmeye itti” ifadelerini kullandı.
‘ÖĞRENCİLİK YAŞAYAMIYORUZ’
AKP’nin yarattığı ekonomik krizin insanlar yüksek kiralar ve konut krizi olarak geri döndüğünü sözlerine ekleyen Anur, İzmir’de kiraların en az 10 bin liradan başladığını söyledi. İzmir’deki üniversitelerin ekimin başında açılacak olmasına rağmen birçok öğrencinin yurt sorunu yaşadığını vurgulayan Anur, “KYK yurdu bulamayan birçok öğrenci ise memleketine geri dönmek zorunda kalıyor. Okulu bırakan ve donduran çok arkadaşım var. Çevremde gördüğüm kadarıyla hem okuyup hem çalışmadan kimse evde kalamıyor. Yurt çıkmayan öğrenciler öte yandan cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakılıyor. 2 yıl önce Antalya’da bir cemaat yurdunda kalan öğrencinin intiharı, cemaat yurdunda kalan öğrencinin öldürülmesi gibi haberlere de tanık olduk. Bu sorun örgütlenerek çözülür. Öğrencilik yaşayamıyoruz” diye belirtti.
Kaynak: MA / Tolga Güney