HABER MERKEZİ- Sîpan Videnova: Enternasyonalist Direniş
Enternasyonal kelimesi Kürtçe’de uluslararası anlamına gelir. Bunu takip eden -izm, bir teorinin veya ideolojinin düşünüldüğünü gösterir. Sosyalist mücadeleden ortaya çıkan enternasyonalizm kavramı, özgürlük mücadelesinin bir bölge ya da ulusla sınırlı olmadığını, bu mücadelenin başarıya ulaşması için küresel işbirliğine ihtiyaç olduğunu ifade etmektedir. Bu kavramın ortaya çıkışı sırasında Karl Marx’ın analizi önemlidir ve Marx’a göre toplumun devrimi yapacak kesimi işçi sınıfıdır (proletarya). ‘Bütün ülkelerin işçileri birleşin!’ o dönemin en büyük sloganı haline geldi. Enternasyonalizm milliyetçiliğe aykırıydı ve alt sınıfın kimliği ulusal kimlikten daha önemliydi. ‘Böl ve yönet’ denilen hukukun üstünlüğü, enternasyonalizm tarafından geçersiz kılındı. Şüphesiz enternasyonalizm kavramının ifade ettiği şey tarihte daha önce de vardı ama 19. yüzyılda bu şekilde isimlendirilmişti. Bundan önce de ülkelerin sınırlarını aşan ve güçlü bir kimlik oluşturan ideolojiler ve inançlar vardı. İslam ümmeti buna yakın bir örnektir.
Sosyalist ve anarşist mücadelede bir dünya örgütü kurma yönünde birçok girişimde bulunuldu. 19. yüzyılda Uluslararası örgüt kurulmuş ve Marx ile anarşizmin lideri Mikail Bakunin arasında iktidar konusunda yaşanan anlaşmazlıklar sonucunda “İktidara Karşı Enternasyonalizm” yaratılmıştır. Sosyalizm, anarşizm, feminizm vb. birçok uluslararası kuruluş farklı şekillerde kurulmuştur. Tarihte, tartışmaların yapıldığı, deneyimlerin paylaşıldığı enternasyonalist kongreler gibi temel düzeyden, uluslararası silahlı kuvvet örgütlenmesi gibi en üst düzeye kadar pek çok örnek vardır.
Direniş çabalarıyla enternasyonalizm her şekilde hayata geçirildi. En önemlisi, her yıl 1 Mayıs ve 5 Mart gibi günlerin bu küresel birliğe vurgu yapmasıdır. Ve birçok örnek sıralayabiliriz. Diğer ülkelerden on binlerce insanın silaha sarılıp Franco faşizmine karşı mücadeleye katıldığı 1936 Katalan devrimi. Cezayir, 1962 yılında çok ağır bir savaşla Fransız işgalinden kurtulmadan önce, özellikle Fransa ve Almanya’da, Cezayirli devrimcilere lojistik ve maddi destek sağlayan illegal bir örgüt kurulmuştu. 1965’teki Küba devriminin ardından yeni hükümet dünya çapında birçok mücadeleye destek verdi. 1974 Angola devriminde hem silahla hem de askeri destek verilmiş ve bu devrimde binlerce Kübalı şehit olmuştur.
Burada büyük devrimci Che Guevara’dan da bahsetmek lazım. Kendisi Arjantinlidir ve Küba’daki devrimci savaşa katılmıştır. Devrim gerçekleştiğinde bir süre hükümette yer aldı ancak geri dönerek Kongo’nun özgürlük mücadelesine destek verdi. Küba’dan yüzlerce yoldaşını getirerek savaşa katıldılar ve onların bu savaşın kazanılmasında büyük rolleri var. Che Guevara 9 Ekim 1967’de Bolivya’da şehit düştü. Farklı yerlerdeki birçok mücadelede büyük miraslar ortaya koydu ve kişi olarak enternasyonalizmin simgesi haline geldi.
Enternasyonalizm denilince akla ilk gelen şey 1968 gençlik ayaklanmasıdır. 2. Dünya Savaşı sonrasında Çin ve Küba devrimleri, Cezayir’in ulusal kurtuluşu ve özellikle Vietnam savaşı büyük umutlar yaratmış ve büyük değişimlerin mümkün olduğunu göstermiştir. Gençlerin öncülüğünde milyonlarca insan Vietnam gerillalarına destek için sokaklara döküldü. Bu enternasyonalist ruh durdurulamaz bir dalga olarak her yere yayıldı ve bu atmosferde birçok devrimci örgüt oluştu. Kapitalist sisteme birçok yönden ve büyük bir dayanışmayla meydan okundu. Ülkelerin şartlarına göre farklı gerilla stilleri geliştirildi. Filistin gibi bir yere dünyanın her yerinden devrimciler toplandı ve orada askeri eğitim aldı. Sadece birkaç örnekten bahsettik ama bunların her biri ve daha birçokları, bugün yararlanabileceğimiz büyük örneklerle büyük deneyimler yarattı. Öte yandan kapitalist sistem her yenilgiden ve krizden ders alarak özel bir savaş geliştirdi. Bu nedenle genç devrimciler olarak bu mücadelelerin tarihini ne kadar incelersek bugün yürüttüğümüz mücadelemizde o kadar güçlü adımlar atabiliriz.
68 dalgasının devamında oluşan PKK, başından itibaren büyük bir enternasyonalist ruhla hareket etti. Parti kurulmadan önce bile Şehit Haki Karer ve Şehit Kemal Pîr gibi büyük öncülerimiz enternasyonalist direnişe örnek olmuş, onların izinden başka uluslardan, halklardan binlerce devrimci PKK’ye katılmıştır.
PKK militanları 80’li yıllarda Filistinlilerle eğitim alırken, İsrail’e karşı savaşta 12 PKK’li militanı şehit vermiştir. Kürdistan’ın özgürlük mücadelesi büyüdükçe, PKK kendini yeniden yarattıkça PKK’nın enternasyonalizmi derinleşti. Özgürlük mücadelesi tarihindeki en derin araştırmalar, dünyanın dört bir yanındaki devrimci örgütlerle temaslar ve farklı milletlerden katılımlar, Önder APO paradigmasının enternasyonalist düşüncede önemli yenilikler yapmasına kaynak oldu. Bugün bu enternasyonalist direniş Önder APO’nun Paradigmasının sadece Kürdistan’da, sadece Ortadoğu’da değil, tüm dünyada kapitalist moderniteye alternatif haline geldiğini gösteriyor.