HABER MERKEZİ- Dünya Kobanê Günü’nün 9 yılı. Kobanê, 134 gün direnerek, Türk devletinin üzerine saldığı DAİŞ’i kırdı, sonunu getiren ilk yenilgiyi yaşattı. DAİŞ, daha sonra işgali altındaki kentlerden de yine Kürtler tarafından temizlendi. Kobanê, hala Türk işgal tehdidi altında.
DAİŞ’in 2014’e hedef aldığı Kobanê, destansı bir direnişin mekanı oldu. Dönemin tanıklarından Xalid Berkel, “Kürtler, devrime yaptıkları öncülükle halklara 3’üncü bir yolun var olabileceğini gösterdi” dedi.
Suriye’de 2011’de başlayan iç savaş ile DAİŞ, sahaya sürüldü. Suriye ve Irak’ın büyük bir bölümünü ele geçiren DAİŞ, tarihte eşine az rastlanır bir vahşeti devreye soktu. Her iki devlet ordularının karşısında duramadığı korkutucu, yenilmez bir güç olarak sunulan çetelerin âdete duvara tosladığı yer ise Kobanê kenti oldu. Kuzey-Doğu Suriye’nin Kobanê kentine dönük işgal girişimlerine karşı YPG/YPJ güçlerinin verdiği tarihi direnişle dayanışmak üzere Avrupa Birliği (AB) Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC) ve Peace Camping İnisiyatifi tarafından “DAİŞ’e karşı, Kobanê ve insanlık için küresel seferberlik” çağrısıyla 1 Kasım’ın Dünya Kobanê Günü olarak ilan edilmesinin 9 yılı.
Aralarında Arjantinli Nobel Barış Ödüllü Adolfo Perez Esquivel, Güney Afrikalı Nobel Barış Ödüllü Başpiskopos Desmond Tutu, Dilbilimci Profesör Noam Chomsky ve Dünya Doktorlar Örgütü Başkanı Michel Rolan’ın da olduğu birçok önemli ismin destek verdiği çağrı ile saldırıların en yoğunlaştığı günlerde 1 Kasım 2014’te dünyanın dört bir yanında on binlerce kişi sokağa çıkarak Kobanê için ayağa kalktı. DAİŞ vahşetine karşı dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca insan, sergiledikleri dayanışma ile Kobanê’deki direnişi sahiplendi. DAİŞ barbarlığına karşı yükselen ortak ses, küresel düzeyde bir duygu birliğinin oluşmasını sağladı.
Tunus’ta 2010’da başlayıp tüm Arap coğrafyasına yayılan isyan süreci Mart 2011’de Suriye’ye sıçradı. Bu süreçte Kürtler, yaşanan kaos ortamı içerisinde farklı güçler ve planlarından taraf olmak yerine kendilerine yeni bir yaşam inşa etmek üzere büyük bir devrime adım attı. Rojava Devrimi’nin nüvelerinin atıldığı Kobanê, 27 Ocak 2014’te özerkliğini ilan etti. 8 Haziran 2014’te Musul’u ele geçiren DAİŞ, yavaş yavaş yönünü Kuzey-Doğu Suriye’ye çevirmeye başladı. 3 Ağustos 2014’te önce Şengal’e saldırarak Êzîdîlere yönelik katliam gerçekleştiren DAİŞ, Irak ve Suriye’de geniş bir alanı kontrolüne aldıktan sonra, 15 Eylül 2014’te Kuzey-Doğu Suriye’de kantonlar kurarak bulundukları bölgeleri savunan Kürtleri hedef aldı. DAİŞ’in saldırdığı ve Suriye-Irak’ta aldığı diğer kentler gibi kısa sürede almayı planladığı Kobanê Kantonu, verdiği direnişle adını tarih sayfalarına yazdırdı.
Kobanê’nin direnişi
Kobanê’de Arîn Mîrkan başta olmak üzere yüzlerce kişinin direnişi, Irak, Türkiye ile İran’la birlikte dünya genelindeki milyonlarca Kürt’ü birleştirdi. Saldırıların devam ettiği 22 Eylül’de, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Kobanê’nin düşüşü, tüm Kürdistan’ın düşüşü demektir. Herkes bu gerçekliğe göre hareket etmeli” değerlendirmesi ve Kürt sorununun çözüm anahtarının Kobanê olduğu çağrısı sonrası Kürtler yönünü Kobanê’ye çevirdi. Öcalan’ın bu mesajıyla Kobanê’ye yönelik saldırılara karşı büyüyen öfke ve tepki, Türk ordusu ile DAİŞ üyelerinin sınırda yan yana gözüktüğü fotoğraflar ve dönemin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kobanê düştü, düşecek’ sözleri, halkı sokaklara döktü. Başta Kuzey Kurdistan olmak üzere Türkiye kentleri ve dünyanın birçok ülkesinde Kobanê’ye ilişkin görülmemiş eylemler gerçekleşti. Bu eylemlerden sonra Uluslararası Koalisyon güçleri süren direnişi desteklemek zorunda kaldı. ABD liderliğindeki Koalisyon, DAİŞ hedeflerini bombalarken baskılar sonucu Türkiye’nin açtığı koridordan Pêşmerge güçleri Kobanê’ye geçti.
Saldırıların gölgesinde
Kobanê, 134 gün sonra 26 Ocak 2015’te DAİŞ’ten tamamen temizlenirken, bu sonuç DAİŞ’in sonunu getiren ilk yenilgi oldu. DAİŞ, daha sonra hakim olduğu kentlerde de yine Kürtler tarafından yenilgiye uğratıldı. Kobanê halkı, direnişiyle saldırıları geri püskürtürken kazandığı zaferle halklar için yeni bir yaşamın mümkün olduğu fikriyatını yeniden yeşertti.
DAİŞ’in saldırıları sırasında işgal edemediği tek kent olan Kobanê, bugün ise Türkiye’nin hedefinde. Birçok kez SİHA’larla hedef alınan kentte, aralarında DAİŞ’e karşı mücadelede öncülük eden isimlerinde olduğu çok sayıda kişi şehit edildi. Kobanê, 9 yılında bir kez daha 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’nü saldılar altında karşılayacak.
DAİŞ’i, Kobanê kırdı
Tarihi direnişin yaşandığı dönemde Kobanê Kantonu Yürütme Meclisi Üyesi olan Xalid Berkel, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ve direnişin evrenselleşmesini, MA’dan Ceylan Şahinli’ye anlattı. DAİŞ saldırıları sürecinde Kobanê halkının verdiği tarihi direnişe tanığı olan Berkel, şunları söyledi: “Kobanê dört bir taraftan kuşatıldığı zaman büyük bir ambargo uygulanıyordu. Bir zamanlar BAAS rejiminin Kürtlere uyguladığı politikaları DAİŞ bize yeniden yaşattı. Bir kez daha o ırkçılıkla yüz yüze kaldık. Tüm bunlara karşı Kürt halkı da bir kez daha hiçbir tehdide, baskıya boyun eğmeyeceğini tüm dünyaya göstermiş oldu. Dünya halklarına karşı büyük bir tehdit olan DAİŞ gibi bir örgütün amansız ilerleyişini Kobanê halkı ve onların direnişi kırdı. Kobanê kentini ve içerisinde yaşayan halkı karanlığa mahkum kılmak isteyenler kaybetti.”
Mümkün olanı gösterdi
Kürtlerin DAİŞ’e karşı mücadele döneminde ulusal birliğini güçlendirdiğini ifade eden Berkel, “Kürt halkı diğer parçalarda olduğu gibi Suriye’de de yıllarca farklı bir halk olduklarını kabul ettirmek, farklı bir kültüre, dile sahip olduklarını göstermek için mücadele veriyordu. Bu anlamda Kobanê stratejik bir önemdeydi. Kürtleri bölmek için uygulanmaya çalışılan ‘Arap Kemeri’ politikası yine Kobanê’de durdurulmuştu. Kobanê’ye dönük saldırılar gerçekleştiğinde Kürtler de bunu farkına vardı. Dört bir yandan Kürtler bu saldırılara karşı bir oldu. Bu kaos sürecinde Kürtler devrime yaptıkları öncülükle halklara 3’üncü bir yolun var olabileceğini gösterdi. Halklara, kendi kimlikleri, dilleri ve kültürleriyle asimile olmadan yaşayabilecekleri bir alan yarattı. Bu devrim sürecinin ilk kıvılcımları Kobanê’den atıldı” şeklinde konuştu.
Türkiye hiç durmadı
Rojava Devrimi ardından kantonların kendi yönetimlerini seçerek halkın katılımıyla kendi kendilerini yönetmeye başladığını kaydeden Berkel, şunları ekledi: “Burada yeni bir yaşam kurulduğu günden beri Türkiye saldırıları durmadı. Özellikle şunu görüyoruz, yönetimlerde yer alan, sorumluluk sahibi, bilinçli insanlar bu saldırılarda hedef alınıyor. Türkiye geçmişte BAAS rejiminin yaptıklarını sürdürmeye çalışıyor. Yaptıkları kirli planların hiçbiri tutmayacak. Halklar, hakikatlerini uygulanan yeni yaşam modelinde görüyor. Burada özgür insanı, özgür toplumu yaşatıyorlar. Onlar da bu yeni yaşam modelinden korkuyor. Saldırıları buna dönüktür.”
Yeni Özgür Politika