AMED – Silêmaniyê’de katledilen gazeteci Nagihan Akarsel’in kaleme aldığı şiirlerin derlendiği “Nisan” adlı kitap çıktı.
Jineolojî Araştırma Merkezi üyesi akademisyen ve gazeteci Nagihan Akarsel, Federe Kurdistan Bölgesi’nin Silêmaniyê (Süleymaniye) kentinde 4 Ekim 2022 tarihinde uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirdi. Kürt Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Araştırma Merkezi’nin çalışmalarını yürütürken katledilen Akarsel’in 2016 ila 2022 yılları arasında kaleme aldığı şiirler kitap haline getirildi. “Nisan” adlı şiir kitabı Jingeh yayınlarından çıktı. Gazeteci Fatma Koçak ve Bekir Avcı’nın editörlüğü yaptığı kitap, 70 sayfadan oluştu.
JINGEH’ÎN YAZISI
Jingeh’e ait kitabın giriş kısmında bir yazıya da yer verildi. Yazı şöyle: “Yazı ile insan arasındaki bağ, onun duygu ve düşünce dünyasındaki derinliğin yansımasıdır. Kalp denizse sözcükler dalgaya dönüşür ve vurur kıyılara, karşılığını bulur başka yüreklerde. Bazen zorunluluktur yazı yazmak, bazen unutulmamak, bazen anlaşılmak, bazen öğretmek, bazen gitme hazırlığı, bazen hiç gitmek istememek üzerinedir. Yazının doğduğu günden bu yana yazı ile yazma ile samimi bağ kuranların binbir türlü sebebi vardır. Aslında binbir türlü sebebin toplamı tek bir sebepte birleşir: hatırlanmak ama hakikati ile hatırlanmak… Ne de olsa ruhsal ve düşünsel dünyalarımız ortak köklerle birbirine bağlıdır ve bu kökler yaşamımızın hem anlamıdır hem varlığı.
Yazı yazmaya bizi yönelten şey neyse, dilimizden kalemimizden cümlelerimizden süzülen o olur. Sözün sihrine ve yaşamın anlamına sevdalanmış yürekler için yazı bir var olma hikâyesidir. Bu yüreklerden süzülen yazılar o kadar tutku ve sadelikle kurulmuştur ki her bir dizesi, her bir cümlesi okuyanı kendi yaşamına katarak çoğalır/çoğaltır. Çünkü yaşamı çoğaltmayı severler. Onlar için bir var olma, xwebûn olma halidir çoğalmak. Sadece kendini yaşamak ve kendini anlatmak az gelir, sözcüklerin sihrinin kutsallığına inananlar için. ‘Özgürlüğümüzün anlamını belirleyen temel olgu varlığımızın tanımını nasıl yaptığımızdı’ diyor bu kitabın yazarı Nagihan Akarsel. O yüzden yaşamın anlamını yazı ile ifade etmeye tutku ile bağlanmış olanlar için, duygunun en çoğullaştığı ve özgürlüğün rengini en fazla soluduğu yer şiirdir belki de…
YAZMAK İSTİYORUM…
Elinizdeki bu kitabın yazarının yazı ile kurduğu bağ, kendisi olma ve yaşamın sırrına erme serüveninin bir parçasıydı. Aramızdan koparılmadan bir gece önce küçük bir defterin sayfasına fısıldamıştı bu bağı, bir miras gibi; ‘…Vardığım yollar geldiğim yolların sonucu Hayallerim gideceğim yolların müjdesi Bakışında umudu özlemi direnişi yaşadıklarım Şimdi hepsini yazamasam da tarih yazıyor biliyorum. Çünkü tarih kalbimden dökülen gözyaşları ile yazılıyor… Yazmak istiyorum…’
Yazma tutkusunu miras bıraktı Nagihan. Başucundan eksik etmediği kadın şairlerin kitaplarıyla düşler kurarken, duygularından döküldü dizeleri. Mitolojilerde cennet diye tarif edilen ülkesinin her karış toprağında yüreğine dokunduğu kadınların yüz çizgilerinden döküldü dizeleri. Sevgiyle emek emek yoğurduğu yoldaşlarının ardından bir ağıt olarak döküldü dizeleri. Hüzünlü, coşkulu, tutkulu, isyankâr, ilham verici; bahçedeki kuşun kanadının kılavuzluğunda Bilge’ye ulaşmayı dileyecek kadar özlem dolu, her satırıyla tarihin tozlu sayfalarını silecek kadar özgürlük aşığı. Dupduru akan su gibi aktığı nehir ya- taklarına can veren, yeşerten ve yetiştiren… Zamanı hisseden, mekâna bağlı olan insanlar yola revan olmaktan çekinmezler. Yürüdükleri yol hakikattir çünkü, ona tutunurlar.
Bu kitapta Nagihan’ın yaşam yolculuğunun başka bir yönünü, şairliğini keşfedeceksiniz. Yazdığı araştırma, hikâye, makalele, öykülerinin yanında ‘yüreğimin dili’ diye tabir ettiği şiirleri ile onu yeniden tanıyacaksınız. Onun duygularını çoğalttığı dizelerine, duygularınızı katarak çoğaltacaksınız. Bu kitap Nagihan Akarsel’in 2016 ile 2022 yılları arasında kaleme aldığı şiirlerinin bir araya getirilmesiyle oluştu. Yazarın ardında bıraktığı dört ayrı şiir dosyası daha var ama ilk kitap ondan geriye kalan dağınık parçalardan oluşsun istedik. Böylece onunla köşe kapmaca oynayabildik, köşe başlarında birbirimizi bulabildik, kıyılarda karşılaşıp, baktık ki, bir araya gelen şiirler mevsimleri oluşturmuş. Bu mevsimlerin sinerjisine denk bir kapak tasarımı için duygumuzun en derinine dalmışken, bir köşe başında yine birbirimizi bulduk, baktık ki o kendisi yapmış ve bıraktığı şiir dosyalarının bir köşesine iliştirmiş kapak tasarımını. Bir deniz kabuğuna kaydettiği sırrına sararak mevsimlerini, yüreğinin kapılarını açıyor bize Nagihan. İşte o mevsimlerde siz sevgili okurlara iyi okumalar.
Nagihan’ın diğer şiir kitaplarını siz değerli okurlarla buluşturacağımız mevsimlerde buluşmak dileğiyle…”