PARİS – Ermeni aktivist Vrej Dibsigian’in röportajının Türkçe’si;
Merhabalar genç arkadaşlar, beni̇m adım Verj Dibsigian, ben “Rojava İçi̇n Ayağa Kalk” grubundanım. Ve bugün burada Paris’te dünya gençlik konferansı için toplandık, dünyanın dört bir yanından 400 genç burada, Afrika’dan, Kürdistan’dan, Kafkasya’dan, Avrupa’dan ve Amerika bölgesinden dünyanın yeni sorunlarını çözmek için bir araya geldi. Bizim bir soykırım tarihimiz var, bir acı tarihimiz var. Tarihimizi, Türk’lerin o zamanlar bizi nasıl sistematik olarak öldürüp sürdüğünü ve bize yeni sorunlar sunduğunu hatırlıyoruz. Bugün tarihin tekerrür ettiğini ve Azerbaycan devleti şeklindeki Türk faşizminin Artsakh’ta, Doğu ve Batı Ermenistan’da halkımızı sistematik olarak yerinden ettiğini ve öldürdüğünü görüyoruz.
Ama sadece Batı Ermenistan’da değil, Suriye’de, Lübnan’da ve Irak’ta da tarihe karıştığımızı görüyoruz. Ermenileri doğdukları, okula gittikleri ve büyüdükleri yerlerden nasıl kovduklarını görüyoruz. Dilimizi yasaklamaya çalışıyorlar, kiliselerimizi ve okullarımızı kapatmaya ve yok etmeye çalışıyorlar. Ayrıca Hıristiyanları sistematik olarak oradan sürdüklerini de görüyoruz.
Kürtlerle birlikte direnişe devam etmeliyiz
Ermeni çocukların doğduğu yer, kültürümüz ve tarihimiz unutulmaya başlandı. Saldırılara karşı yeni çözümlere ihtiyacımız var! Hatalarımızı tekrar etmemeliyiz ve daha da önemlisi düşmanlarımızın hatalarını tekrar etmemeliyiz, yeni bir tarih yazmalıyız. Kürt gençlerinin gözlerini nasıl açtıklarını görüyoruz, tarihlerini öğreniyorlar ve bize karşı yapılan soykırım hakkında da düşünüyorlar. Kürtler soykırımla toplu olarak yüzleşmeye çalışan ilk ve tek halktır. Biz Ermeniler de gözlerimizi açmaya başlamalıyız! Eski kalıplarımızdan sıyrılmalı, devrimci bir tutum geliştirmeye başlamalıyız. Kürtlerle birlikte direnişe devam etmeliyiz. Şimdi Erdoğan liderliğindeki Türk’lerin bize yaptıklarını nasıl tekrarlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Aynı şey gözlerimizin önünde tekrarlanıyor ve biz tarihimizin acılarını çok iyi hatırlıyoruz. Ve bu farkındalık ve acı ile diğer soykırımlara gözlerimizi kapatmamalıyız. Sadece kendimize bakmamalıyız. Tarihten ders çıkarmalıyız ve tarihten bildiğimiz acı nerede tekrarlanırsa tekrarlansın, bunu durdurmalıyız! Bizim özgürlüğümüz dünyanın özgürlüğü olmalıdır. Bunu anlamalıyız. Bu yeni tarihi hatırlamalı ve şehitlerimizin yolunda ilerlemeye devam etmeliyiz.
Tarih değişiyor ve biz de bu tarihin içinde yeniden buluşmak zorundayız
Monte Melkonian’in Arzach’i özgürleşti̇rdi̇ği̇ gi̇bi̇, Antrank Paşa’nin Ermeni̇stan’i kurtardiği gi̇bi̇, onların yolunu i̇zlemeli̇ ve mücadeleye devam etmeli̇yi̇z. Onların kanı bize yol gösterecek, şehitlerimiz yolumuzu aydınlatacak. Tıpkı Sos Mayrig’in Ermeni toplumunu korumak için ailesini geride bırakarak hayatını feda ettiği gibi. Paris Gençlik Konferansı’nda Kürt‘lerle, Filistinli‘lerle ve 3. Dünya Savaşı’ndan etkilenen herkesle bir aradayız. Sınırlar değişiyor, tarih değişiyor ve biz de bu tarihin içinde yeniden buluşmak zorundayız. Büyük güçlere güvenmeyi bırakmalıyız, bu yüzden şimdi birleşmeliyiz ve sadece Ermeniler değil, Ermeniler de Kürtlerle birleşmeli.
Yeni bir güçle çünkü toplumu koruyacak olan gençliktir.
Bir düşmanımız var ve bu gerçeği anlamalıyız. Diasporadaki gençlerimiz topraklarından uzakta dillerini ve kültürlerini unutmaya başlıyorlar. Asimilasyon politikalarını özümsüyorlar. Almanca ve Fransızca konuşuyorlar ama kendi dillerini bilmiyorlar. Bunu kabul etmemeliyiz.
Yeniden ülkemize ilgi duyan bir irade geliştirmek zorundayız. Bu yüzden bu gençlik konferansının bir güçle çıkacağına dair umudumuz var. Yeni bir güçle çünkü toplumu koruyacak olan gençliktir. Toplumu yenileyecek ve topluma yol gösterecek olan da yine gençliktir. Bu nedenle büyük bir umutla yaşasın Kürdistan, yaşasın Ermenistan diyoruz. Ermenistan’ın ve dünyanın özgürlüğü ve güzelliği için, bizim için ya ölüm ya da zafer var. Çok teşekkür ederim.