BEHDÎNAN- HPG ve YJA Star gerillaları, ‘işgalciler ya bu topraklardan gidecek ya da hepsi ölecek’ şiarıyla Başûrê Kurdistan’ı işgal etmeyi planlayan Türk ordusuna karşı devrimci bir hamle başlattı. 20 Kasım’daki devrimci operasyona katılan gerillalar, ANF’ye konuştu.
HPG gerillalarından Hewrê Çiya, şunları söyledi: “Düşmana karşı Şehîd Delîl Batı Zap’ta bir sonbahar hamlesi başlatıldı. Hamlenin amacı, işgalci Türk ordusunu alanlarımızdan çıkartmaktır. Örgüt bize bu hamleye katılma şansını tanıdı; bizler de bu eylemlerde saldırı kolunda yerimizi alıyoruz. Gerilla gücü olarak hedefe kilitlenmiş durumdayız. Özellikle Girê Amediyê’nin bizim için manevi anlamı da çok büyük. Tanıdığımız birçok arkadaş bu tepede şehadete ulaştı. O arkadaşların hepsi tepenin mevzilendirilmesinde, savaş hazırlıklarında yer almıştı. Eğer bugün Amediyê, düşman karşısında bir kale gibi duruyor ve düşmana dert oluyorsa orada şehadete ulaşan arkadaşların emekleri sayesindedir.
İNTİKAM DUYGUSUYLA ÜZERİNE GİDİYORUZ
Bu maneviyatın bizde yarattığı bir ruh var; bizler bu ruh ve intikam duygusuyla düşmanın üzerine gidiyoruz. Savaş tünellerinde direnen yoldaşlarımıza bu eylemle destek olmak istiyoruz. Alanda düşmanın ilerleyişi durduruldu, şimdi onları geldikleri yere geri göndermek istiyoruz. Diğer yandan Türk devletine köle olan ve bizi engellemeye çalışan güçler de var ancak Türk devletinin yenilgisi aynı zamanda onların da yenilgisidir. Onlar biz bu topraklarda olduğumuz için varlık gösterebiliyor. Önderlik Türk devleti için ‘onların bu topraklarda yaşaması da ölmesi de bizim elimizdedir’ demişti. Bu hem Türk devleti için hem de onlara kölelik yapanlar için de geçerlidir.’’
BURASI BİZİM ÜLKEMİZ
YJA Star gerillası Sakine Rojîn, hamlenin esas amacının tecrit politikasına cevap vermek ve tünellerde direnen gerillayı desteklemek olduğunu belirterek, şunları ifade etti: “Düşmanın geçen yıldan bu yana Amediyê alanına karşı saldırı ve yönelimleri söz konusu. Düşman buradaki tünel direnişlerinin önünü almak için kimyasal gaz ve taktik nükleer silahlar kullanma da dahil elinden geleni yapıyor. Tüm bu saldırıları boşa çıkartmak için böyle bir hamle başlatma kararı aldık. Eyleme katılan YJA Star gerillaları olarak üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bu savaşta öncü düzeyde rol oynayan kadın gerillalardır. Batı Zap’ın birçok alanında direnişler devam ediyor, başlatılan hamlede bizler de saldırı kolunda yerimizi alıyoruz. Şehadete ulaşan birçok arkadaşımızın da dediği gibi bizlerin artık bu düşmana karşı tahammülü kalmadı. Ülke, bizim ülkemizdir ve düşman bizi kendi ülkemizde sömürmeye çalışıyor. Bunu kırmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Özgürlük tanrıçalarımız Sara ve Rûken yoldaşların eylemi hepimizde çok büyük etki yarattı, yine Rojhat ve Erdal arkadaşlar onların ardılları oldular. Bizler de fedai yoldaşlarımızın ruhuyla mücadele edeceğiz ve zafer kazanacağız.’’
REZALETİNİN BELGESİ OLACAK
HPG gerillalarından Egîd Hesekê ise önlerinde ne engel olursa Türk ordusunu mutlaka bu topraklardan çıkartmakta kararlı olduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Düşman geçen yıl bu mevzilerde kırıldı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Gerilla karşısında savaşma iradesini gösteremedi. Bu yıl tekrar burada şanslarını denemek istediler ama her ne olursa olsun düşmanı tepelerimizden çıkarmakta kararlıyız. Böylelikle partinin bize verdiği emek ve güvene layık olacağımıza inanıyoruz. Düşmanın bu tepelerde kırılması, Türk ordusunun rezaletinin belgesi olacak. Bu rezaleti yaşayacaklarını öngördükleri için, kuvvetlerini bize karşı zorla savaştırmaya çalışıyorlar. Bu sebeple ellerindeki teknik ve uçaklarla çok yoğun bir şekilde yöneliyorlar. Bu tepelerde Türk ordusunun her gün en az 2 ya da 3 askeri öldürülüyor. Gerçekleştirilen her kapsamlı eylemde Türk ordusunun 50’ye yakın kaybı oluyor. Türkiye halkına ya bu kayıplarından hiç bahsetmiyorlar ya da açıklamak zorunda kaldıklarında askerlerinin kaza ile öldüğünü söylüyorlar.
KENDİ ASKERİNİ YAKAN SANA DOST OLMAZ
Gerillaya karşı adaletsiz, vahşi bir savaş yürütülüyor. Savaşın da belli kuralları, bir haddi vardır. Ancak Türk ordusu bize karşı büyük bir kırılma yaşadığı için her türlü silahı bize karşı kullanıyor. Buna rağmen Türk ordusunun herhangi bir başarısından söz edemeyiz. Zafer her zaman bizimdi ve bizim olacak. Savaşın KDP ile ilgili boyutu da var. Kürt olduğunu, Kurdistan’ı korumakla görevli olduğunu iddia eden bir yapılanmanın, düşman güçleri topraklarına girdiğinde seslerini çıkarmamasına anlam veremiyoruz. Türk ordusunun kendi topraklarına rahat rahat ayak basmasına izin veriyorlar. Eğer PKK olmasaydı, KDP’nin bugün hiçbir değeri olmazdı. PKK’nin hayrına bugün KDP’nin adından bahsediliyor. Türkiye ile dost olduklarını söylüyorlar, kendi askerini dahi yakan bir güç nasıl senin dostun olabilir?”