Almanya silah satışı rekorunu bu yıl da bırakmıyor
“Almanya’da iktidarda olan lamba koalisyonu, işbaşına geldiği vakit, silah ihracatına kısıtlamalar getirme vaadiyle biliniyordu. Fakat şimdiye kadar bu vaadini yerine getiremediği gibi silah satışlarında rekorlara imza atıyor.
Bir yılı daha savaşlarla geride bırakıyoruz.Ukrayna- Rusya savaşının ardından, İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim’de başlayan çatışmalar, daha uzun bir süre sıcak savaşın gündemimizde kalacağına işaret ediyor. Savaşta yaşamını yitirenler binlerden onbinlere çıkıyor, sayılar arttıkça, yaşamını yitirenlere dair tarafların açıkladığı sayılar sıradanlaşmaya başlıyor. Şiddet, çatışma, ölüm haberleri duyduğumuz sıradan haberlere dönüşüyor.
Dünya siyasetini belirleyen ülkeler askeri politikalara ağırlık verdikçe, bu sıradanlık algısı derinleşiyor.
Her yıla başlarken barış mesajları vererek, en çok silahlanmanın yaşandığı yıl rekorunu yeniden tazelemek, yine yeniden militarist bir politika izleneceğinin kodlarını taşıyor.
Almanya’da iktidarda olan lamba koalisyonu, işbaşına geldiği vakit, silah ihracatına kısıtlamalar getirme vaadiyle biliniyordu. Fakat şimdiye kadar bu vaadini yerine getiremediği gibi silah satışlarında rekorlara imza atıyor.
Daha geçtiğimiz haftalarda Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, ABD’nin dikkati Hint-Pasifik’e kayarken, Avrupa ülkelerinin güvenlik için silah üretimini artırması gerektiğini söyledi. Pistorius’a göre silahlı kuvvetlerin önünde, sanayi ve toplum açısından arayı kapatmak için 5-8 yıl gibi bir süre bulunuyor. Bu elbette Pistorius’un ilk militarist politikaların öncelenmesi çağrısı değil. Daha önce de Avrupa’da savaş fikrine yeniden alışılması ve savaşa hazırlıklı olunması gerektiğini belirtmişti. Almanya’nın savunmaya daha fazla yatırım yapması gerektiğini, Alman ordusunun mevcut durumunun tam ölçekli bir çatışmada kendisini etkili bir şekilde savunamayacağını çeşitli vesilelerle dile getirmişti.
Nitekim SPD-FDP ve Yeşiller Koalisyonu’nun göreve gelmesinden 2 ay sonra Başbakan Olaf Scholz Rusya-Ukrayna savaşı patlak verince Almanya’nın savunma bütçesine bir sefere mahsus ek 100 milyar euro ayırıp, savunma harcamalarını yüzde 2’ye çıkarma kararını açıklamıştı. Üstelik Scholz Ukrayna Rusya savaşını bir milat olarak nitelendirmişti. Savunma Bakanı Pistorius ise, tartışma konusu olan 100 milyar euroluk fonun yanında bakanlık bütçesinin ekstra 10 milyar euro artırılması talebinde bulunmuştu.
Silahlanma kadar silah satışı da militarist politikaların izdüşümü.
Almanya’nın 2023 yılında 11 milyar 710 milyon euro değerinde silah ihracatına izin verdiği ortaya çıktı. Bu veriler milletvekili Sevim Dağdelen’in yazılı sorusu üzerine Ekonomi Bakanlığı’nın verdiği yanıtlara dayanıyor. Yine verilere göre 1 Ocak- 12 Aralık arası dönemi kapsayan toplam miktarın 6 milyar 150 milyonu silah, 5 milyar 570 milyonu ise askeri teçhizattan oluşuyor.
Paylaşılan verilere göre 2023’te, Ukrayna ordusu için ise 4 milyar 150 milyon euroluk silah ihracatı izni verildi.
Bunun yanında Ekonomi Bakanlığı’nın yanıtına göre 2023’te Suudi Arabistan’a 13,26 milyon euro, Mısır’a 40,31 milyon euro, Katar’a 15,06 milyon euro ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne 78,24 milyon euro değerinde silah ihracatına izin verildi.
Almanya’nın silah satışı rekorunda Ukrayna’ya yapılan silah yardımlarının etkili olduğu ifade edilirken, diğer taraftan Almanya’nın İsrail’e silah ihracatının yılın ilk 10 ayında yaklaşık 10 kat artarak, 303 milyon euroluk silah ve askeri malzeme satışı yapıldığı da istatistiklere yansımıştı.
Bu yıl Türkiye’nin ise silah ve donanım taleplerinin 1,2 milyon euroluk bölümüne onay verildi.
Buna göre 2022 yılında Almanya 8,36 milyar euro tutarında silah ihracatı gerçekleştirdi. 2021 yılında 9,35 milyar euro tutarında silah ihraç edilmişti.
Bu rakamlar gelecek yıllarda Almanya’nın nasıl bir güvenlik politikası izleyeceği, dış politikada neyi önceleceğini açık bir şekilde gösteriyor.
Bu yılı da rekor ölümler, rekor talanlar, rekor silah satışları ile bitiriyoruz.
2024 yılı umarız ki barışın pratik adımları ile birlikte daha çok konuşulduğu bir yıl olur. Herkese iyi yıllar.”
Kaynak:Yeni Özgür Politika