ANKARA- Önder Apo üzerinde yürütülen ağır tecrit koşulları ve zindandaki siyasi tutsaklar tarafından 42 gündür devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla Ankara Demokratik Üniversite İnisiyatifi modaretörlüğünde bugün ÖHD Ankara şubesinde ‘Tecrit ve Zindan’ konulu panel düzenlendi.
“Tecrit politikalarının üniversiteli gençler üzerindeki yansımaları ve öğrenci gençliğinin duruşu” gündemiyle gerçekleştirilen panele onlarca öğrenci katıldı.
Avukat Çiğdem Kozan tarafından ‘Açlık grevleri ve politikalarının hukuki süreç değerlendirmeleri’, Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu üyesi Doktor Onur Erdem tarafından ‘Zindanlarda sağlık hakları ihlalleri ve yetersiz koşulları’ İHD Ankara şube eş başkanı Ömer Faruk Yazmacı tarafından ise ‘İnsan hakları bağlamıyla tecrit politikasının toplumsal karşılığı’ konularını değerlendirildiği ‘Tecrit ve Zindan’ konulu panelde, öğrenciler tarafından “İnsanlık dışı uygulamalara karşı zindanlardan yükselen direnişi, kampüslerde ve bulunduğumuz her alanda örgütleyerek tecridi kıracağız.” mesajı öne çıktı.
“Tecrit ve Zindan” konulu panelde Ankara Demokratik Üniversite üyesi Emine Akıcı tarafından da konuşma gerçekleştirildi.
Sistemin gençleri üzerindeki özel savaş politikalarına değinen Akıcı, “Gençler her türlü özel savaş politikasıyla toplumsal düşünceden mahrum bırakılmaya çalışılıyor. Bu sayede de pasif apolitik bir gençlik yaratılmaya çalışılıyor.” dedi. Bunu özellikle Kürt ve Kürdistanlı gençler üzerinde uygulamaya çalışıldığına dikkat çekilen konuşmada, bununla birlikte Kürt gençliğinin kendi toplumsal gerçekliğinin ve özgürlüğünün bir yerde farkına varmaması için çaba sarf ediliyor denildi.
Ekonomik boyutun gençler üzerindeki etkisinin de değerlendiren Akıcı, “Kürt gencini ekonomi ile bir yerde terbiye etmeye çalışıyor. Kendi varlığına en ufak tehdit oluşturabilecek eylem ve söyleminde hemen bursunu kesiyor, ailesini arıyor belli tacizlerde bulunuyor. Kimi zaman okuldan atılabiliyor.” dedi.
Gençlere liberal, bencil, bireyci yaşam tarzının dayatıldığı belirtilen konuşmada, “Devlet nezdinde siz yurtsever veya demokrat bireyler iseniz eğer devlet gözünde potansiyel birer düşmansınız. Dayatılan yaşam tarzı dışında bir şey savunuyorsanız eğer hemen terörist yaftalamasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz.” denildi.
Panelde gençlerin mücadele hattından uzaklaştırılmaya ve pasif ve etkisiz bir konuma sürüklemeye çalışıldığına da dikkat çekildi.
Tecridin karşısında 50 yıllık bir mücadele mirası ile orta doğuda ve dünyada müthiş bir direniş gösterildiği söylenen değerlendirmelerde, “Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve zindanda esir tutulan arkadaşların ve genel olarak Kürt halkının üzerindeki bu tecridin boşa düşürülmesi için her alanda etkili ve sonuç alan taktiklerle örgütlülüğü ve aktifliliği esas almalıyız.” denildi.
Panel, “Bijî Berxwedana Zindana” sloganlarıyla sona erdi.