BEHDÎNAN- Şiyar Dersîm
Kurdistan Özgürlük Gerillası, son yıllarda Kürt tarihinin en büyük fedakarlığını gösteriyor. Kürt halk gerçeğini az çok bilenler, bu tespitin doğruluğundan kuşku duymaz.
AKP-MHP faşizmi ve onun borazanlığını yapan özel savaş medyası, bırakalım asker ölümlerini gizlemeyi aslında üzerinde durdukları en temel nokta, Kürt gerillasının gücünü gizlemeye dönüktür. Son yıllardaki tüm çabaları gerillayı halktan ve Önder Apo’dan koparmaktır. Asker ölümlerini gizlemelerinin birçok nedeni var ama en başta gelen nedeni en üst düzeyde fedaileşen gerillanın gücünün üstünü örtme çabasıdır. Artık herkes bunu kabul etmek zorunda kalıyor, dünyanın hiçbir yerinde Kürt gerillasına benzer bir yaşam yoktur, böyle özgürlük savaşçıları da yoktur. Bu bakımdan Kürt gençleri ve dünya devrimci gençliği, Kurdistan Özgürlük Gerillası’nda kendini ifadeye kavuşturuyor. Bu temelde Kurdistan gençliği faşizme ve sömürgeciliğe karşı fedai çizgisinde direniyor. Halk tarihimizin en büyük direnişi bu temelde yaşanıyor.
KÜRT TOPLUMUNUN MORALİNİ ETKİLEMEK İÇİN
Türk özel savaş medyası, anlık olarak operasyon açıklamaları veriyor, karadan ve havadan saldırıları psikolojik savaş kapsamında yansıtmaya çalışıyor. Bu kadar yalan haberle hem Türk toplumunun bilincini mi çarpıtmak istiyor hem de Kürt toplumunun moralini etkilemeye çalışıyor. ‘İnandığınız ve güvendiğiniz gücü bitirdik, artık dayanağınız yok, bize biat edeceksiniz, bizim kölemiz olmayı kabul edeceksiniz’ algısını yaratmaya çalışıyor. Gerilla öncülüğünde gelişen direnişin, topyekun bir karşı koyuşa gidebileceğinin hezeyanlarını yaşıyor. Faşizm gerçeklerin üstünü kapatmaya çalışsa da gerilla her koşulda vurucu bir güce dönüşüyor. Elbette düşman, bu vurucu gücü açığa çıkartan fedai ruhun toplumun tümüne sirayet edeceğinden korkuyor. Faşizm, diz çökertmek istediği gücün gün geçtikçe çok daha güçlendiğini görüyor. Teslim alabileceğini düşündüğü güç, tam tersine onurlu bir şekilde dimdik ayakta ve insanlığın başına bela olmuş faşizmi yıkıma götürüyor.
TÜRKİYE’DE DE ARTIK SORGULAYANLAR VAR
Son süreçteki gerillanın vuruculuğu, faşizmi tamamen deşifre ediyor. Artık kendileri ne kadar gizlemeye çalışsa da gerillanın karşısında yenildiklerini itiraf etmek zorunda kalıyor. Her ne kadar Türkiye’de farklı düşünenleri bastırmaya, sindirmeye ve korkutmaya çalışsalar da artık mızrak çuvala sığmıyor. Bazı kesimler, yoksul Türk gençlerinin neden göz göre göre ölüme gönderildiklerini sorguluyor.
İNKAR VE İMHAYI DOĞRU ANLAMAK
Bu kadar baskı, öldürme, sindirme girişimleri karşısında gerilla ve halk direnmekten vazgeçmiyor. İnkar edilmek, yok edilmek istenen bir toplum ve ülke söz konusudur. Yok edilmek istenen bu toplum, öyle sadece bazı hakları elinden alınmış bir toplum değildir. O zaman inkar ve imhayı da doğru anlamak gerekiyor. Burada yok edilmek istenen toplumun üzerinde her türlü yöntem kullanılıyor, bu yöntemlerin herhangi bir ölçüsü yoktur. Bütün yasaklı yöntemler ve silahlar, TC faşizmi tarafından reva görülüyor. Bu noktada gerilla şahsında yeniden var olma devrimi yaşanıyor. Kürt halkı, gerilla şahsında kendisini yeniden yaratıyor; yeni bir direniş anlayışı, davranışı, tutumu, yaşam ölçüsü kazanıyor; sinmiş ve susturulmuş, teslimiyeti kabul etmiş zihniyet yerle bir oluyor; toplum, tepeden tırnağa Önder Apo’nun özgürlük ilkeleri temelinde şekilleniyor. Kürt halkı direniyor, gençleri, kadınları mücadele ediyor, kendi içerisinden çıkarttığı en seçkin gençler gerilla mücadelesiyle yeminli Kürt düşmanlığını yenilgiye uğratıyor. Gerçek bir halk savaşı, halk direnişi gerilla öncülüğünde gelişiyor.
DİRENEN VE SAVAŞAN HALK GERÇEKLİĞİ
Önderliksel doğuş, bütün saldırılara karşı kendini bilinçlendirmiş ve örgütlemiş, her türlü fedakarlığı göstererek bedeli göze alan, ülke için, geleceği için, özgürlük için ölümüne direnen bir halk gerçekliğine ulaşıyor. Direnen ve savaşan halk gerçekliğine nasıl ulaşıldığı, halkın nasıl bu hale geldiği önemlidir. Özgürlük için kendini feda eden insanın bakış açısını, felsefesini, ruhunu, bilincini anlamak önemlidir. Fedailiği bu düzeyde zirveye taşıyan gerilla, direnen bu halk gerçekliğinin içerisinden çıkıyor. Demek ki Kürt toplumunda, kültüründe, ahlakında, ruhunda, duygularında, değer yargılarında Önder Apo’nun özgürlük bilinci temelinde değişim yaşanmış ve yaşanmaya da devam ediyor. Sömürgeciliğin, iktidarcı-devletçi sistemin, milliyetçiliğin Kürt toplumunda oluşturmaya çalıştığı zihniyet yıkılıyor. Büyük bir gelişme bu biçimde yaşanıyor. Bugün kahramanca direnen gerilla gerçekliği, bu anlayış temelinde ortaya çıkıyor. Zaferin yolu Önderlik, halk ve gerillanın direnişinden geçiyor.
DÜŞMANIN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYAN İŞBİRLİKÇİLİK
Elbette böylesi süreçler aynı zamanda safların biraz daha netleştiği süreçlerdir; arınma ve sorgulamayı beraberinde getiriyor. Nemalanmak isteyenler de oluyor. Bir taraftan devrim gelişiyor, en üst düzeyde fedailik yaşanıyor ama diğer taraftan düşmanın değirmenine su taşıyan iş birlikçi hain kesimler de çıkabiliyor. Bu noktada Apocu özgürlük bilinciyle yoğrulmuş her bireye büyük görevler düşüyor. Sağında solunda, yakınında olan ve özürlük değerlerine ters düşenleri toplum nezdinde teşhir etmek ve bunun için bir yerlerden talimat almasına, izin almasına gerek kalmadan özgürlük değerlerine ters düşenleri cezalandırmak gerekiyor. Artık bunu anlamak da zor değildir, mücadelenin geldiği düzey, her şeyi netleştirmiştir. Kim devrimci kim değil, kim yurtsever kim değil, kim dar günlerin, kim iyi gün dostudur; tüm bunlar açığa çıkmıştır, gün gibi ortadadır.
DÜŞMAN TOPYEKUN SALDIRI HALİNDEDİR
Kürt halkının gerçek güç kaynağı PKK ve PAJK’tır. Toplum, direnme ruhunu, bilincini, birliğini, iradesini, iddiasını, örgütünü, aracını, kısacası her şeyini PKK ve PAJK’tan alıyor. Düşman ise bu güç kaynağını yok etmek için bütün gücüyle yükleniyor. Topyekun bir saldırı halindedir. Bu noktada düşman gerçekliğinin bilincini derinleştirerek düşmanın hesaplarını yerle bir etmenin zamanı gelmiştir. Sürece öncülük eden gerillanın fedailiğinin her alana yansımasına ön ayak olmak için seferberlik ruhuna ulaşmak lazım. Düşmanın tehditlerinden korkmamak gerekir, çünkü bunun ötesinde yapabileceği bir şey kalmamıştır. Zaten sonuç alabilseydi şimdiye kadar yaptıklarıyla sonuç alabilecekti. Çok açık ki düşmanın, yenilmez Apocu ruh karşısında nutku tutulmuş durumdadır.
KÜRT GENÇLERİ, TÜRK ASKERLİĞİNİ REDDETMELİ
Apocu bilinçle yoğrulmuş Kürt halkı, gerilla çocuklarıyla gurur duymalıdır. Hiçbir topluma, halka nasip olmayan kahramanlar, bu halkın çocuklarıdır. Şehit aileleri, gerilla aileleri, cezaevinde direnen yoldaşların aileleri, Kurdistan Özgürlük Mücadelesine gönül vermiş yurtsever Kürt halkı ve dostları, bu mücadelenin fedakarlık ve bedel verilmeden büyümediğinin farkındadır. Süreç belki çok daha büyük mücadele ve bedeller gerektiriyor. Bu bilinçle yaklaşarak düşmana tavır almalı. Mesela yurtsever Kürt gençleri, Türk askerliğini reddedebilmelidir, askere gitmemeyi göze alabilmelidir. Açıktan düşmana hizmet eden ve kendi halkına ihanet eden kişiler toplumdan dışlanmalıdır. Yurt dışında bulunan yurtsever halk ve dostları, faşizmin savaş bütçesine toplu iğne ucu kadar dolaylı da olsa katkı sunmamak için kendisini örgütleyebilmelidir. Varlık ve özgürlük savaşı tüm bunları gerektiriyor. Zaferi elde etmek ve düşmanı tarihin çöp sepetine atmak mümkündür.
Kaynak:ANF