HABER MERKEZİ – DAİŞ’in Kobanê’ye saldırısı ve ardından gelişen 134 günlük direnişle başta kadınlar olmak üzere Kürt halkı “yenilmez” denilen bir gücün yenilebileceğini tüm dünyaya gösterdi. Tarihe not düşen zafer, “26’ê meha Çile 2015. Kobanê rizgar bû. Saet 3’ê kêm 10 deqe” sözleri ile duyuruldu.
DAİŞ’in 15 Eylül 2014’e saldırısının ardından 134 gün süren direnişle Kobanê, 26 Ocak 2015 tarihinde özgürleştirildi. Devletlerin önünde duramadığı DAİŞ, Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Halk Savunma Birlikleri (YPG) güçleri öncülüğünde ilk yenilgisini aldı. Bunun ardından da adım adım DAİŞ’i tümden yenilme süreci başladı. Peki bu sürece nasıl gelindi, neden Kobanê hedef alındı?
Tunus’ta başlayan süreç
2010 yılında “Arap Baharı” olarak adlandırılan ve Tunus’ta başlayarak Orta Doğu’ya yayınlan ayaklanmalar 2011 yılı Mart ayında Suriye’yi de etkiledi. Suriye’de bu gün de devam eden sürecin en önemli sonucu ise Kobanê’de ilk kanton ilani ile başlayan Rojava Devrimi oldu. Ve bu “Kadın Devrimi” olarak da tarihe geçen bu devrim ardından Kuzey ve Doğu Suriye’ye yayıldı, halkları bir araya getirdi, özgür, eşit ve demokratik yaşam çizgisinde buluşturdu.
‘Arap Baharı’ yerine ‘Halkların Baharı’
Suriye’de 2011 yılında çatışmalar ve savaşın başlaması ile birlikte Kürt halkı ne mevcut BAAS rejimine yakın ne de rejime karşı “mücadele” veren gruplara yakın durdu. Kürt halkı PKK Llideri Abdullah Öcalan’ın paradigması ve perspektifi doğrultusunda yeni bir alternatif olan 3’üncü Yol çizgisini tercih etti. 3’ Yol çizgisi aynı zamanda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın işaret ettiği “Arap Baharı” yerine “Halkların Baharı” inşa etmenin de işareti oldu.
İlk kıvılcım
Suriye’de çatışmaların başlamasının ardından 19 Temmuz 2012 tarihinde Kobanê kentinde devrimin ilk kıvılcımı yakıldı. Art arda Cizîr ve Efrîn kantonlarının ilanı ile Rojava’da demokratik ulus perspektifi temelinde Özerk Yönetim ilanı gerçekleştirildi.
Devrimin inşası
Yeni bir yaşam örgütlemek ve inşa etmekte kararlılık gösteren Kürt halkı, bu temelde Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) başta olmak üzere birçok meclis, komün, parti ve örgütlülük oluşturdu. Kürt çocukların kendi ana dillerinde eğitim görebilmeleri için kurslar açıldı, okulların inşası için çalışmalar yapıldı. Kürtçe dil çalışması yürüten kurumlar açıldı. İnşa etmeye başladıkları yeni yaşamı korumak için öz savunmayı geliştirmeye ilişkin çalışmalar yürütüldü. Tüm bu çalışmalarda kadınların aktif öncülük rollerinden kaynaklı devrimin inşası “Kadın Devrimi” olarak adlandırıldı. Dünya, Rojava Devrim inşasını Kadın Devrimi olarak tanıdı, tanımladı.
Devrimin ilk adımının atıldığı yere saldırı
Kürt halkının devrim ile birlikte elde ettiği kazanımlar ve statüsüne karşı başta Türkiye olmak üzere uluslararası güçler harekete geçti. Devrimi ilk kıvılcımın yakıldığı Kobanê’de boğma adımı atıldı. Bu temelde 15 Eylül 2014 tarihinde DAİŞ Kobanê’ye saldırtıldı. DAİŞ’in saldırısı ile amaçlanan başta Irak olmak üzere diğer bölgelerde olduğu gibi bir işgal hareketi idi. Yine DAİŞ, Efrîn ve Cizîr kantonları arasındaki bağın kesilmesi ile işgal edilen Girê Spî, Cerablus ve Reqa gibi kentler arasında kesintisiz irtibat ve lojistik destek sağlamayı hedefliyordu.
Kobanê düşerse….
Türkiye ve uluslararası güçlerin amacı DAİŞ’le devrimi en kısa zamanda yok etmek iken, beklenen olmadı. YPG ve YPJ savaşçıları , DAİŞ’e karşı tarihte benzeri görülmemiş bir direniş gösterirken, Rojava Özerk Yönetimi de “Kobanê düşerse, Rojava düşer, Kerkük düşer” sözleri ile tüm Kürt halkına Kobanê’yi savunma çağrısı yaptı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı
DAİŞ’in Kobanê’ye yaptığı saldırı süreci aynı zamanda Türkiye’de iktidar ve PKK Lideri Abdullah Öcalan arasında İmralı’da görüşmelerin de yapıldığı dönemdi. Abdullah Öcalan, İmralı’da heyet ile yaptığı görüşmelerin birinde DAİŞ’in Kobanê’ye saldırısına ilişkin değerlendirme yaptı. Abdullah Öcalan, Kobanê’ye saldırıya ilişkin “Bu ölüm çetelerine kolaylık sağlayanlar, meydan verenler ve kullanmaya çalışanlar bu tutumlarının bölge barışı başta olmak üzere halkların geleceğini tehlikeye atmakta olduğunu bilmelidir” ifadelerini kullandı. Bu değerlendirme üzerine, başta kadınlar ve gençler olmak üzere Kürt halkı ve ardından da Türkiye hakları Kobanê için seferber oldu.
Arîn Mirkan ve Rîvana…
DAİŞ, saldırının ardından Fırat Nehri üzerinde bulunan ve kritik öneme sahip olan köprüyü kontrol altına alarak, köylerde Kobanê kent merkezine doğru ilerlemeye başladı. Saldırılar, Irak ordusunun ardından bıraktığı ağır silahlarla yapılırken, tank, roket, ve havan toplarıyla Kobanê merkez vurulmaya başlandı. Tarihler 2 Ekim’i gösterdiğinde DAİŞ, Kobanê çevresinde bulunan 354 köyün 350’sini işgal etti. DAİŞ 5 Ekim’de de Kobanê için önemli yer yeri olan Miştenûr Tepesi’ne ulaştı. Ancak Miştenûr’da büyük bir direniş ile karşılaştı. Burada YPJ komutanlarından Arîn Mirkan ve Rîvana, gerçekleştirdikleri eylem ile DAİŞ’i durdurdu.
Tayyip Erdoğan’dan ‘Kobanê düştü düşüyor’ açıklaması
Ekim ayı ortası itibari ile DAİŞ, Kobanê kent merkezinin yarısını işgal etti. Kobanê’ye geçişler Türkiye hükümeti tarafından engellendi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Dîlok’ta o dönemde yaptığı konuşmasında Kobanê’ye ilişkin “Şu anda Ayn-el Arab da, diğer adıyla Kobani de, buyrun, düştü düşüyor” açıklaması yaptı. Tayip Erdoğan’ın bu açıklaması sonrası Kürt halkı Kurdistan’ın her yerinde alanları çıktı, Kobanê sınırına daha fazla aktı.
Kobanê Serhildanı
Bu süreç, tarihe “Kobanê Serhildanı” olarak geçti. Türkiye’de iktidar alanlara çıkan halka saldırdı ve bu saldırılarda onlarca kişi katledildi, yüzlercesi yaralandı. Eylemler, iktidarın daha fazla katliam yapmasının önünü almak için Abdullah Öcalan’ın İmralı Adası’nda gönderdiği mesajla sonlandırıldı.
Kürt halkının Türkiye halkları ili birlikte Kobanê’yi savunması, ulusal birlik ve Türkiye halkı ile buluşmayı sağlayan Kobanê direnişinden yıllar sonra AKP iktidarı Kürt siyasetçilere dava açtı.
134 günlük direniş
Kobanê’nin savunulması için gösterilen direniş tüm dünyada yankılanırken, bu destek 1 Kasım’ın Dünya Kobanê Günü olarak ilan edilerek somutlaştı. Neredeyse dünyanın dört bir yanında Kobanê direnişinin etkisini göstermesi ile birlikte DAİŞ’e karşı oluşturulan koalisyon güçleri harekete geçti ve havadan DAİŞ mevzileri bombalandı. Kobanê için kritik ve sembol olan Miştenûr Tepesi DAİŞ’ten temizlendi. 134 gün süren büyük direniş ve mücadelenin ardından Kobanê tümden DAİŞ’ten özgürleştirildi.
Zaferin duyurusu
Kobanê’nin DAİŞ’ten özgürleştirilmesi aynı zamanda başta Türkiye olmak üzere uluslararası güçlerin destek verdiği DAİŞ’in yenilgisinin de başlangıç noktası oldu. Ardından Demokratik Suriye Güçleri, (QSD), YPJ ve YPG savaşçılarının mücadelesi ile DAİŞ tümden yenildi. Bir YPG savaşçısı DAİŞ’in Kobanê’de yenilmesi ve Kobanê’nin özgürleştirilmesini tarihe şu sözlerle not düştü: “26’ê meha Çile 2015. Kobanê rizgar bû. Saet 3 kêm 10 deqe- 26 Ocak 2015. Kobanê özgürleştirildi. Saat 3’e 10 kala.”