BEHDÎNAN- PKK Merkez Komite Üyesi Duran Kalkan, Önder APO’ya yönelik Uluslararası Komplonun 25. yıl dönümü ve komploya karşı gençliğin görev ve sorumluluklarına ilişkin Nuçe Ciwan Ajansına konuştu.
15 Şubat 1999 yılında gerçekleşen komploya karşı en büyük mücadeleyi yürüten Önder APO’yu saygıyla selamlayan Kalkan, o dönem Güneşimizi Karartamazsınız şiarıyla Önder APO etrafında ateşten çember oluşturan tüm kahraman şehitleri saygı, sevgi ve minnetle andığını ifade etti.
İmralı direnişi Önderliğinde 25 yıldır gelişen halkın, gerillanın, gençliğin büyük direnişini kutladığını belirten Kalkan “Güneşimizi Karartamazsınız şiarıyla Önder APO etrafında ateşten çember oluşturan tüm kahraman şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Uluslararası komplo; ister 9 Ekim1998’de başlayan ister 15 Şubat 1999 Komplosu olsun bunlar tarihin en gerici, en kötü, en çok insanlık suçu oluşturan saldırısıdır. Aslında bu komplocu saldırı hem Önder APO gerçeğini, bunun Kürt halkı gençliği, kadınları, ortadoğu halkları, insanlık için ne büyük değer ve önem taşıdığını ortaya çıkardı hem de Kürt sorunun nasıl bir sorun olduğunu herkese gösterdi. Gerçekten de Kürt sorunu yani Kürt halkına yüzyıldır dayatılan soykırım benzeri dünyada yoktur, tarihte de olmadı. Dolayısıyla bu soykırımın başarılması için geliştirilen saldırı olan uluslararası komplonun da bir benzeri yoktur. Uluslararası komplo gibi vahşi, insanlık dışı, en ağır suç oluşturan, insanlığın anlında kara leke olan bir saldırı yok. Öncelikle bu gerçeği iyi anlamamız gerekiyor. Bu saldırı Önder APO şahsında partimizi tasfiye etmeyi, Kürt soykırımını gerçekleştirmeyi hedefledi. Bir imha saldırısıydı. Kürt halkını imha etmek, yok etmek istiyordu. Tabi Kürt halkının, Kürt gençliğinin geleceğini karartmak istiyordu. Dolayısıyla komplo halka karşı oldu, kadınlara karşı oldu, en çok da Kürt gençliğine karşı oldu. İnsanlığa karşı oldu, demokrasi, eşitlik arayışlarına karşı oldu. Komploya karşı 25 yıldır yürütülen büyük mücadele de bu değerleri ifade etti. Kadınların mücadelesidir, gençlerin mücadelesidir, halkların mücadelesidir. Tarihin en anlamlı özgürlük, eşitlik ve demokrasi mücadelesidir. Gerçekten de Önder APO insan üstü bir direnişi İmralı’da gösterdi. Hiç kimsenin aklından bile geçmeyen, olur demeyen şeyleri olur hale getirdi. Olmazları olura dönüştürdü.
Başta Kürt gençleri olmak üzere kadınlar, halkımız, şimdi insanlık bu direnişi anlıyor, sahipleniyor. 25 . yıl dönümünde Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü ve Kürt sorunun çözümünü hedefleyen büyük bir küresel özgürlük hamlesi yürütüyor. 25. yıl dönümüne ve bu mücadelenin 26. yılına girmesine en anlamlı cevap oluyor. Komploya cevap mücadeleyi, İmralı direnişini zirveye çıkarma adımı. Dolayısıyla bu adımı her yerde geliştirmemiz lazım. Bu bakımdan komplonun 26. yılına yine 25. yıl dönümüne dayattığımız bu küresel Özgürlük Hamlemizi doğru anlamalıyız. Her şeyden önce gençlik doğru anlamalı, doğru sahiplenmeli, güçlü sahiplenmeli. Bu hamle zafer hamlesidir. Bu hamle sadece sıradan bazı kazanımları elde etmek, İmralı tecrit ve soykırım sistemini teşhir etmek, İmralı Direnişini sadece dünyaya tanıtma hamlesi değil. İmralı duvarlarını paramparça etme uluslararası komployu yeniden yenilgiye uğratma, Önder APO’nun fiziki özgürlüğü hedefinde 25 yıldır yürütülen mücadeleyi zafere taşıma hamlesi.” diye konuştu.
“Mücadelenin her alanında gençlik olacak. Her yerinde öncü olacak. Her yeri eylem alanı haline getirecek. En zengin eylem biçimlerini kullanacak. Meydanları, sokakları dolduracak”
Her şeyden önce bu gerçek de görüleceğini, Uluslararası Komplo saldırısının ve İmralı işkence ve tecrit sistemini gençler açısından, kadınlar açısından, insanlık açısından ne anlama geldiğinin anlaşılacağını belirten PKK Merkez Komite üyesi Duran Kalkan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü “Bununla birlikte buna karşı yürütülen Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen Küresel Özgürlük hamlemiz de anlaşılacak. Herkesten önce ve herkesten çok bunu Kürt gençliği anlayacak tabi. Şimdiden anlıyor şimdiye kadar mücadeleye güçlü bir katılım gösterdi, öncülük etti. Küresel düzeyde gençlik hareketinin yarattığı küresel özgürlük hamlemize küresel gençlik öncülüğünü sağladı. Şimdi 25. yıl dönümünde eylemliliğini her alanda zirve yaptırarak bu öncülüğü zafer yolunda ilerletecek. 26. yılı mutlaka zafer yılı yapacak. İşte Avrupa’da yürüyüşler oluyor. Köln’de 17 Şubat’da milyonluk miting hedefleniyor. Komployu lanetleyen Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen bir milyon insanı Koln’de toplanarak Kürd’ün iradesini, kadınların ve gençlerin iradesini, insanlığın özgürlük ve demokrasi iradesini bütün dünyaya gösterecek bir tutum ortaya çıkarılmak isteniyor. Gençlik buna öncülük edecek. Koln sokaklarını, caddelerini ve meydanlarını Avrupa’daki Kürt gençliği dolduracak. Avrupa’da yürüyüşler var bu yürüyüşlere öncülük ediyor. Daha çok edecek, daha çok katılacak. İşte Bakurê Kürdistan’da büyük Özgürlük Yürüyüşü başlatıldı. Gençlik bu yürüyüşü desteklemeli. Belli kesimler ve çeşitli kurumlarla bu yapılıyor ama buna paralel olarak da gençlik de çok yönlü, hem Kuzey Kürdistan’da hem de Türkiye’nin metropollerinde eylemliliği geliştirerek komploya karşı 25. yıldır yürüttüğümüz özgürlük mücadelesini zirveye getirmeyi başarmalı. Rojava gençliği zaten hep eylem halinde. Kuzey Doğu Suriye halklarının gençleri 24 saat sokaklarda Önder APO’nun fiziki özgürlüğü için yemiyor, içmiyor ayaktadırlar, mücadele ediyorlar. Başurda’da Rojhilatta’da dünyanın dört bir yanından Kürt gençliği kendi akranlarını dünya gençliğini etkileyerek, bilinçlendirerek, örgütleyerek uluslararası komploya karşı Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü hedefleme temelinde büyük bir mücadele yürütecek. Tam bir seferberlik halinde mücadele edecek. Her eylemi komploya da ve onun günümüzdeki devam ettiricisi olan yıllardır süren tecrit ve işkence soykırım sistemine de ağır darbeler vuracak. Yani mücadelenin her alanında gençlik olacak. Her yerinde öncü olacak. Her yeri eylem alanı haline getirecek. En zengin eylem biçimlerini kullanacak. Meydanları, sokakları dolduracak. Kürt gençliğinin özgürlük istemini, demokrasi istemini ortaya koyacak. Gençliğin iradesini ortaya koyacak. Özgürlükten asla vazgeçmeyeceğini, ne tür saldırılarla karşılaşırsa karşılaşsın mutlaka özgürlük temelinde mücadele ederek zafer kazanacağını ortaya koyacak. Bunun dışında her hangi bir tutum Kürt gençliğinin tutumu olamaz.”
“Böyle bir zafere kilitlenerek yürütülen bu mücadeleye, hamleye Kürt gençliği büyük bir cesaretle, fedakarlıkla, tutkuyla, bilinçle, örgütlülükle öncülük edecek ve mutlaka zaferi kazanacak”
Bu 25. yıl dönümünü önceki yıllarla kıyaslanmaması ve karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Kalkan, “Şimdiye kadar komploya karşı mücadele çeşitli aşamalardan geçti. Önce İmralı sistemi teşhir edildi. Viyan yoldaş 7. yıl dönümünde “İmralı tecrit ve işkence sistemiyle yaşamak istemiyorum.” diyerek komployu tümden reddeden, Önder Apo’’nun özgürlüğünü isteyen bir tarihi duruş gösterdi. Daha sonra gerillanın eylemliliği gelişti. 1 Haziran 2010’dan itibaren, yine 25 Temmuz 2015’ten itibaren gerilla öncülüğünde Kürdistan’ın dört parçasında ve dünyanın her tarafında gençliğin, kadınlarımızın halkımızın eylemliliği oldu. 2019’da büyük açlık grevi eylemliliği oldu. Evet son eylemlerde Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü istiyorlardı ama bir propaganda yanı ağır basıyordu o eylemlerin. Şimdi Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümünü hedefleyen küresel hamlemiz bir propaganda hamlesi değil sadece. Yalnız başına Önderlik gerçeğini dünyaya taşırma, kadınlara, gençlere, işçilere, emekçilere, halklara ulaştırma hamlesi de değil, kesinlikle zafer hamlesidir. İmralı işkence ve tecrit sistemini sona erdirecek, kıracak, paramparça edecek İmrali duvarlarını. Zaten komplo parçalandı, İmralı sistemi parçalandı da, tümden yenilgiye uğratılacak. Tecridi mutlaka kıracak. Bu hamle temelde bir zafer hamlesi. Böyle bir zafere kilitlenerek yürütülen bu mücadeleye, hamleye Kürt gençliği büyük bir cesaretle, fedakarlıkla, tutkuyla, bilinçle, örgütlülükle öncülük edecek ve mutlaka zaferi kazanacak.” dedi.
“Herkesten çok gençlik bu gerillayı anlayacak, herkesten çok gençlik sahip çıkacak, güçlendirecek, besleyecek gerillayı.”
Konuşmasının devamında Zapta, Metinada, Xakûrkê de Avaşînde AKP-MHP faşist sürülerini ezen kahraman gerillaları selamladığını ve gerillanın Kasım-Aralık sonlarında ve en son 12 Ocakta geliştirdikleri başarılı devrimci operasyonlarını kutladığını söyleyen Kalkan, “Kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyorum. Gerilla onurumuzdur, yüz akımızdır Kürt halkının, kadınlarının, gençliğinin gerçekten de ruhudur, duygusudur öncüsüdür, düşüncesidir bilinç ve örgüt gücüdür, sembolüdür. Doğru yaşam ve yurtsever tutumun ne olduğunu gösteren en temel gücüdür. Öncelikle bu vesileyle uluslararası komployu İmralıda Önder APO’nun üzerine geliştirilen tecridi en ağır bir biçimde darbeleyen gerillalarımızın duruşu ve kahraman eylemliliği karşısında bunları ifade edebilirim. Bunlar karşısında gençliğin tutumu ne olacak? Ankara’da 1 Ekimde düşman karargahını yerle bir etti Erdal ve Rojhat yoldaşlar. Bu bir çizgiydi, talimattı, emirdi. Doğru yurtseverlik nedir? Doğru devrimcilik nedir? Doğru eylemcilik nedir? Doğru gençlik duruşu nasıl olmalı? Bunun için bir çizgiydi. Şimdi Medya Savunma alanlarında faşist sürüleri yerle bir eden, ezen, süpürüp atan gerilla duruşu, çizgisi, yaşamı da bir örnektir, semboldür bu da bir çizgidir. Gençliğin, bütün halkın, yurtsever ve devrimciliğinin cesaret ve fedakarlığının ölçüsünün ne olması gerektiğinin ortaya koyan bir çizgi. Öncelikle gençlik bu çizgiyi iyi anlayacak, bununla iyi bütünleşecek. İkincisi gerilla bir gençlik ordusu bundan hiç şüphe yok. Yani Kürt gençliğinin en bilinçli, en cesur, en kahraman, en duygulu, en fedakar en militan kesimleri, kızları ve oğulları gerillada bir araya geliyorlar. HPG-YJA-STAR saflarında birleşiyorlar. AKP-MHP faşist sürülerine karşı Zap’ta, Metîna’da, Avaşîn’de, Kuzey Kürdistan’ın her tarafında kahredici darbeler vuruyorlar, ezici darbeler vuruyorlar. AKP-MHP faşist yönetiminin temsil ettiği faşist, sömürgeci, soykırımcı zihniyet ve siyaseti paramparça ediyorlar, tam bir çöküşe götürüyorlar. Şimdi bu Kürt gençliğinin özüdür bunu yapanlar. Gerilla Kürt gençliğinin ruhu, özü, öncüsü, ordusu. Herkesten çok gençlik bu gerillayı anlayacak, herkesten çok gençlik sahip çıkacak, güçlendirecek, besleyecek gerillayı. Bunu ifade edebiliriz. Herkes de biliyor gençlik özgürlük mücadelemizin öncüsü, demokratik modernite inşasının öncüsü, bütün çalışmalarımızın öncüsüdür. Öyle şu çalışmanın bu çalışmanın tek değil bütün çalışmaların öncüsü, ideolojik, siyasi, toplumsal, örgütsel askeri faaliyetlerinin, kitle mücadelesinin öncüsü. Doğru! Fakat biz şimdi Devrimci Halk Savaşı stratejisi temelinde mücadele yürütüyoruz. Yani temel mücadelemiz devrimci savaş. O halde bütün çalışmaların hepsi devrimci savaşa bağlı. Bütün çalışmaların öncüsü olan gençliğin en fazla öncülük edeceği, sahipleneceği mücadele kuşkusuz gerilla mücadelesi, devrimci savaş… Devrimci savaşa karşı tutumunu duruşunu buna göre belirleyecek, yani diğer çalışmalara göre kıyaslamayacak, hepsini Devrimci Halk Savaşı stratejisine göre yapacak ama birinci sırada gerillayı esas alacak devrimci savaşı esas alacak, gerillaya katılacak, devrimci savaşa katılacak, bu temelde mücadele yürütecek… Bunu en öncelikli ve bilincin görevi sayacak.” diye konuştu.
Devamı gelecek…