QAMIŞLO- Kuzey ve Doğu Suriye Önder Apo’nun Özgürlüğü İçin Halk İnisiyatifi, bugün Önder Apo’nun özgürlüğü için imza toplama kampanyası başlattı. Açıklama, Qamişlo’daki 12 Mart Şehitler Stadı’nda onlarca bölge sakini, sivil toplum örgütü üyeleri, kadın örgütleri, hukuk kurumları ile aşiret büyüklerinin katılımıyla yapıldı.
Açıklama, inisiyatif üyeleri Silêman Ehmed ve Nuha Omer tarafından Kürtçe ve Arapça okundu.
Açıklamada, Önder Apo’ya yönelik Uluslararası Komplo’nun süreçlerine atıf yapıldı.
Açıklamada, Türk devletinin İmralı Cezaevi’nde Önder Apo’ya yönelik uyguladığı tecrit ve işkence sistemi anlatılarak, “Avrupa Birliği Konseyi, İşkenceyi Önleme Komitesi ( CPT) ve Avrupa Parlamentosu, tüm insan hakları kurum ve kuruluşları ile Cenevre Bildirgesi ve Nelson Mandela Kuralları’nın Önder Apo davasında uygulanması için çaba göstermelidir. Türk devleti Önder Apo’ya yönelik insanlık dışı ihlallerini sürdürüyor ve katı yaptırımlar uyguluyor” denildi.
Açıklamada, “İmralı Cezaevi’ndeki zorlu koşullara rağmen Türk yetkililer, Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarının kararlarına uymuyor. Bu kararlara göre hiçbir devlet bir mahkûmun ailesiyle ve avukatıyla görüşmesini 14 günden uzun süre yasaklayamaz ama Türk devleti Önder Öcalan’a yönelik mutlak tecrit politikasını 13 yılı aşkın süredir uyguluyor. Ailesinin ve avukatlarının kendisini görmesine izin vermiyor. Avukatlarıyla son görüşmesi 7 Ağustos 2019’da gerçekleşti. Kardeşiyle son yüz yüze görüşme 3 Mart 2020’de gerçekleşti. Ayrıca 5 dakika sürmeyen son telefon görüşmesi 25 Mart 2021’de gerçekleşti” ifadelerine yer verildi.
Türk devletinin Avrupa Komitesi’nin Önder Apo ve tutuklulara yönelik işkenceyi yasaklayan kararına kulak vermediği ve onu umut hakkından mahrum bıraktığı belirtilen açıklamada, “Türk devletinin Önderliğin durumu hakkında bilgi vermemesi nedeniyle önder, savaşçı ve filozof Abdullah Öcalan’ın sağlığı konusunda endişelerimiz artıyor” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi: “Bu nedenle imza toplamak için bir kampanya başlatıyoruz. Amaç tecridin sona ermesi ve özgürlüğe ulaşmaktır. Avrupa Birliği Konseyi’nin, BM organının bir üyesi olarak Türkiye’yi bu organın kararlarını uygulamaya zorlayabilecek rolünün önemine inanıyoruz. Tüm uluslararası kuruluşları ve insani kuruluşları Önder Öcalan davasında üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye, tecridi kaldırmaya ve onun fiziki özgürlüğüne kavuşmaya çağırıyoruz.”
Açıklama “Bê Serok jiyan nabe” sloganları ile sona erdi.