HABER MERKEZİ- DAIŞ’ın, Şengal’deki soykırımda amacına ulaşamamasının ardından işgalci Türk devleti hemen müdahale ederek Şengal’e saldırdı. Onlarca kez savaş uçakları ve insansız hava araçları ile Şengal’i vurdu.
Türk devletinin doğrudan saldırısından kısa bir süre önce KDP’ye bağlı “Roj peşmergeleri” çeteleri 3 Mart 2017’de Xanesor ilçesine saldırdı. Sonuç olarak, Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) üyesi Naze Nayif Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) ve Halk Savunma Güçleri’ne (HPG) bağlı 7 savaşçı şehit oldu. O saldırıda ağır yaralanan gazeteci Nûjiyan Erhan ise 22 Mart 2017’de şehit düştü.
Türkiye’nin sınırlarına yaklaşık 170 km uzaklıkta olan Şengal, ilk kez 25 Nisan 2017’de işgalci Türk devleti ordusu tarafından savaş uçakları ile hedef alındı. Şengal’e bağlı Kesre ve Amude köyleri ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrik kentinin Qereçox dağına düzenlenen hava saldırısında da Çira Radyosu da hedef alındı ve bir genç katledildi. Aynı gece Rojava Kurdistan’ına yönelik de eş zamanlı olarak gerçekleşen saldırılarda 20 YPG/YPJ savaşçısı şehit düştü.
İLK SALDIRI 2017 YILINDA: DAIŞ’IN İNTİKAMINI ALMAK İSTEDİLER
‘Roj Peşmergeleri’ adı altında Xanesor’un KDP ve Türk devleti tarafından işgal edilmek istenmesinin üzerinden 7 yıl geçti. Xanesor, 3 Mart 2017’deki işgal girişimine karşı amansız bir direnişin sembolü haline geldi.
KDP’ye bağlı “Roj Pêşmergeleri” çeteleri 3 Mart 2027’de, 2014 yılında DAIŞ’ten özgürleştirilen ve YBŞ kontrolünde olan Xanesor bölgesine saldırı girişiminde bulundu.
KDP Başkanı Mesûd Barzanî’nin Ankara ziyaretinin birkaç gün ardından, bölgeye askeri sevkiyat yaptı. YBŞ’nin bölgedeki Roj peşmerge çetelerinin bölgedeki askeri hareketliliğine ilişkin yaptığı açıklamada, “Roj peşmergeleri bölgemize saldırı girişiminde bulunuyor” dedi.
Yapılan basın açıklaması ardından Êzidi halkı ve anneler işgalci Türk devletinin desteğiyle gerçekleştirilen saldırıya karşı çıkmak için yönünü KDP güçlerinin konuşlandığı cephelere verdi. Ancak KDP güçleri, kadın, çocuk, yaşlı demeden halka ateş açtı. YBŞ-YJŞ savaşçılarıyla Êzidxan Asayişi, meşru savunma çerçevesinde halkı savunmaya geçti.
YBŞ-YJŞ güçleri ile Êzidxan Asayişi, saldırılara cevap verdi. KDP’ye bağlı Roj Peşmergeleri, Almanya’nın DAIŞ’e karşı mücadele için verdiği silahları, DAIŞ çetelerine karşı en büyük bedeli vermiş olan Êzidi toplumuna karşı kullanmayı esas aldı.
Saldırıların başlamasının ardından bölgede bulunan HPG ve YJA-Star özgürlük gerillaları, gerilimi düşürmek için çaba içine girdiler. Gerillalar, canlarını siper ederek saldırı pozisyonundaki zırhlı araçların önünde durdular. Ancak işgalci güçler, gerillaların bu girişimini görmezden gelerek HPG gerillalarından Çekdar Sinan ve Orhan Baran’ı hedef alarak şehit düşürdü.
Yaklaşık 3 saat devam eden ilk çatışmalar sonucunda, 4 YBŞ savaşçısı, 1 Êzidxan Asayişi, 2 HPG özgürlük gerillası şehit oldu. Şehitler 25 Mart’ta Şengal’de kitlesel bir törenle sonsuzluğa uğurlandı.
GAZETECİ NUJİYAN ERHAN DA HEDEF ALINDI
3 Mart’ta yaralananlar arasında gazeteci Nujiyan Erhan da vardı. Nujiyan, 19 gün sonra, yani 22 Mart’ta RojavaYÊ Kurdistan’ın Hesekê kentinde tedavi gördüğü hastanede şehit düştü. Nujiyan Erhan, 25 Mart’ta Şengal’de kitlesel bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.
KAZANIMLARINI SAHİPLENEN HALK İŞGALE KARŞI HAREKETE GEÇTİ
İşgal saldırılarının ardından Roj Peşmergeleri Xanesor ve Sinun arasında yeniden mevzilendi. Aynı yılın 7 Mart günü Rojava’nın Dêrik kentinde bulunan Newroz kampında yaşayan Êzidiler, Şengal’e doğru yürüyüşe geçti. Ancak KDP’nin sınırındaki Rabia ilçesine yakın bir köye ulaşan kitlenin önünü kesen silahlı gruplar, yürüyüşüne devam etmek isteyen halka doğrudan ateş açtı.
İşgalci Türk devletinin işbirlikçisi KDP güçlerinin halkın kazanımlarına yönelik işgal saldırılarına karşı öfkesi artan on binlerce Şengal’li ve Rojavalı, büyük bir kararlılıkla 14 Mart günü işgalci güçlerin mevzilerine doğru yürüyüşe geçti.
PADÊ öncülüğünde düzenlenen eylemler çerçevesinde yüzlerce araçlık konvoy, işgalcilerin mevzilerine doğru ilerledi. Konvoyun mevzilere yaklaşmasıyla beraber, silahlı çeteler araçlara ateş açtı. Saldırı sonucunda TAJÊ üyesi Nazê Nayif, şehit düştü, 10 kişi ise yaralandı.
3 Ağustos 2014 tarihinde Şegal halkını DAIŞ çetelerinin karanlık pençelerine bırakan KDP güçleri, devam eden halkın direnişi karşısında Xanesor’dan geri çekilmek zorunda kaldı. Ancak Şengal’e yönelik işgal saldırılarından vazgeçmedi.
İşgalci Türk devleti KDP’nin Şengalê yönelik işgal planlarının boşa çıkarılmasının hemen ardından, 25 Nisan 2017’de Şengal Dağında bulunan ve Êzidi göçmenlerin yaşadığı kampa yönelik hava saldırısı düzenledi. Aynı gece Rojavayê Kurdistan’a yönelik eş zamanlı birçok hava saldırısı gerçekleştirildi. Saldırılarda 20 YPG/YPJ savaşçısı şehit olurken, Dêrik kentinin Qereçox dağına düzenlenen hava saldırısında da Çira Radyosu hedef alındı, bir genç katledildi.
XANESOR’A YÖNELİK SALDIRININ TEMELLERİ ANKARA’DA ATILDI
Xanesor’a yönelik saldırılar başlamadan önce Ankara’da KDP ve AKP arasında bir toplantı gerçekleştirildi. AKP yetkilileri, bölgeye yönelik saldırılar ve işgalci Türk devletinin hava saldırıları öncesinde, işgalci Türk ordusunun Musul’un kuzeydoğusundaki Başika üssünde Iraklı yetkililerle bir araya geldi. Kaynaklar, Xanesor saldırısının temellerinin bu toplantıda atıldığını ortaya koyuyor. Zaten bu süreçte işgalci Türk devletinin bu üslerde çeteleri eğittiği konusunda bilgi paylaşımları bulunuyordu.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, “Peşmergeler Xanesor’daki silahlı grupları çıkarmazsa biz kendimiz bu işi yaparız” açıklamasında bulunmuştu.
Saldırıların boşa çıkarılması ardından dönemin KDP ve Mustafa El Kazimi liderliğindeki Irak hükümeti, 9 Ekim 2020’de Şengale karşı Türkiye ile bir anlaşma imzaladı.
Şengal’e karşı güvenlik ve idari hizmetlerin düzenlenmesi adına yapılan söz konusu anlaşma, Êzidi halkı tarafından yeni bir ferman olarak nitelendirildi.
3 yıldır imzalanan bu anlaşma Şengal halkının direnişi sayesinde boşa çıktı.