HABER MERKEZİ- Editörden
Yılın baharın başladığı, yeni yaşamın doğduğu, kışın donukluğunun sona erdiğinin duyurulduğu ay olan Mart, tarihte pek çok ayaklanmanın ve yeni başlangıçların yaşandığı, yeni başlangıçların işareti olan bir aydır. Bunun yanı sıra birçok baskı, katliam ve işgale karşı insanlık tarihinde iktidar anlayışına karşı insani değerlerin başkaldırısı direniş tarihinde günümüze kadar devam etmektedir.
Tarihe baktığımızda Mart ayının sadece Kürdistan ve Ortadoğu’da yeni başlangıçların habercisi olarak çiçek açmadığını, dünyanın birçok yerinde onur ve özgürlük için toplumsal ayaklanmalarla süslendiğini görüyoruz. Kışın eriyen buzlardan başlarını topraktan güneşe doğru kaldıran, ayaklar altında çiğnenen ama yine de cesaret ve fedakarlıklarıyla tarihe yön veren, geleceğe yön veren narin çiçekler…
18 Mart bu tarihi olayların birçoğunu sayabileceğimiz günlerden biri. Bugün 1848’de Berlin’de (Almanya) Kral IV. Friedrich Wilhelm’in yönetimine karşı silahlı barikat savaşlarıyla sonuçlanan ve 300 civarında kişinin ölümüyle sonuçlanan ve IV. Friedrich Wilhelm’in teslim olmak zorunda kalmasını sağlayan Mart Ayaklanması… Aynı zamanda bugün Fransa-Prusya Savaşı’nda Fransa’nın teslim olmasının ardından Paris (Fransa) şehrinin nüfusunun isyan ettiği ve sosyalist ideallerle şehrin hükümetini devirdiği Paris Komünü’nün kuruluşu. Yeni kurulan devrimci belediye meclisi, muhafazakar merkezi hükümete karşı 28 Mayıs 1871’e kadar direndi. 30.000’den fazla kişinin idam edildiği ve 40.000’den fazla kişinin zindanlarda ve ardından ceza kolonilerinde katledildiği bir katliam. Paris Komünü bugüne kadar uygulanan konsey demokrasisinin, direnişin ve insan onuru için ayaklanmanın bir örneği olarak görülüyor.
Paris Ayaklanmasının acımasızca bastırılmasının anısına, 18 Mart, Uluslararası Kızıl Yardım Örgütü tarafından ilk kez 1923 yılında Siyasi Tutsaklar Günü olarak ele alındı. Ancak Almanya’daki işçi hareketinin Hitler faşizmi tarafından yok edilmesi ve ancak 1996 yılında yeniden hayata döndürülmesiyle bu durum unutuldu.
Bugün, dünyanın her yerindeki insanların, sosyalist ve demokratik hedefler uğruna ayağa kalktıkları için yaşadıkları büyük baskıyı hatırlamamız, bu sayede egemen güç ideolojilerine karşı mücadeleyi, direnişi ve birbirleriyle dayanışmayı güçlendirmemiz gereken bir gün. Özellikle Kürdistan’da halkın, faşist ve diktatör devletlerine karşı nasıl harekete geçtiklerini görüyoruz. Katliamlarla, zehirli gazla, hapis ve idam cezalarıyla, tecrit işkenceleriyle, insanlara ve yaşama yönelik kitlesel kısıtlamalarla ayaklanmaları bastırmak, insanları sindirmek, totaliter rejimlerini sürdürmek istiyorlar.
Her şeyden önce, 15 Şubat 1999 uluslararası komplosundan bu yana İmralı’da büyük tecrit işkencesiyle tutulan ve buna karşı olağanüstü bir direniş sergileyen Önder APO’nun hakikatinde, tek bir kişinin neler başarabileceğini görebilmeliyiz.
Bugün aynı zamanda Efrîn’in faşist işgalci Türk devleti tarafından işgal edildiği ve o günden bu yana her gün insan, doğa ve tarih katliamının yaşandığı gün olarak da sayılıyor. Efrîn direnişinde pek çok insanın kahramanca mücadele ettiği bir gün. Efrîn’i özgürleştirme ve şehitlerin kanını yeryüzünde bırakmama yeminimizin, binlerce ve binlerce kişi tarafından yeniden ortaya çıkacağı bir gün.
Bu anlamda sadece bir gün değil, her gün, hayatın her anında direnmek önemli. Kolektifi güçlendirmek ve kişinin kendi düşüncelerini pratikte ve teoride oluşturması ve genişletmesi gerekir. Çünkü geçmişte yaşananlar, bu direnişler, insanlık olarak hala yaşadığımız bu acılar tarihten ders almamızın, direnişimizi ve mücadelemizi başarıyla ileriye taşımamızın sebebidir.
Kadınların özgürlük çağrısı ve mücadelesiyle 8 Mart’ı kutladığımız, Newroz’a yeni başlangıçların ve özgürlüğün yeniden doğuş ateşinin yakılmasıyla yaklaştığımız 18 Mart’da, Newroz bayramını tüm şehitlerimize kutluyoruz. Faşist rejimlerin zindanlarında tutulan, baskı ve zulme maruz kalanlarla dayanışmamızı gösteriyor. Başta Önder APO olmak üzere dünya çapındaki siyasi tutsakların ve kadınların özgürlüğünün bir an önce gerçekleşmesini temenni ediyoruz. Dünya çapında ezilen ve sömürülen halkların gücüyle faşizmin tahtını özgürlük ateşini yakacağımıza söz veriyoruz.
Yaşasın Önder APO direnişi
Yaşasın siyasi tutsakların direnişi