BEHDÍNAN- HPG gerillası Erdal Bagok, gerillaların Zap bölgesindeki direnişini ajansımız Nuçe Ciwan’a anlattı.
“Zap, gerillalar için her zaman bir direniş alanıdır. Burası bir savaş alanıdır. 96’dan 2008’e kadar düşman ne kadar uğraşırsa uğraşsın başaramadı. O dönemde büyük operasyonlar düzenlendi. Ama operasyonları hep boşa çıkarıldı. Şiddetli bir savaş yaşandı, zaman zaman Zap bölgesine saldırılar oldu, özellikle 2021 ve 2022 operasyonları böyleydi, her şekilde Zap’a yönelikti. 2021-2022 operasyonuyla tekrardan bir savaş yürütmek istiyordu. Zap kuvveti çoğunlukla eyaletteki arkadaşlarımızdan oluşuyordu. Haval Cemal’in bir sözü vardı: “Haftanîn’de şoka uğrattık, Zap’ta da ezeceğiz.” Zap’ta Haftenîn, Avaşin, Xakurkê savaşları gibi bir saldırı olmayacağını biliyorduk. Savaş orada büyük zorluklarla yapıldı. Ancak Zap’a gelince biraz daha zor olacağını biliyorduk. Operasyonla saldırıları oldu. Özellikle savaş uçakları, keşif yoğunluğu çok fazlaydı. Bu nedenle bizden doğru hem tünellerin hazırlanmasında hem de moral ve motivasyon açısından çetin bir savaşa hazırlık daha fazlaydı. Onun için eyalet gücü o heyecanla ve moralle savaşı bekliyordu.
Zaten daha savaş başlamadan önce uçaklar vurmaya başladı. Başlangıçta savaş uçaklarıyla vurup sonuç almak istediler. Ama düşmanın, Zap’ı hızla ve kesin olarak ele geçirip ortadan kaldırma tahminleri gerçekleşmedi. Onlar da biliyorlardı, ama yine de denemek istiyorlardı. Özellikle ilk gecelerde çok çetin mücadeleler verildi. Düşmanın saldırılarına karşı Zap’ın cevabı da hızlı oldu. İlk gecede düşmana büyük bir sarsılma yaşatıldı. Düşman da Zap’ı bu kadar kolay alamayacağını anlamıştı. Kendi basınlarında da itiraf ediyorlardı. Bizler için “Sağlam yerleri var” diyorlardı. Bunun kolay bir savaş olmadığını onlar da biliyorlardı, onlar da bunun farkındaydılar. Zap’ın dört bir yanında; Werxele, Sehîd Şahin, Şikefta Bîrindaran, Şikefta Karkeran, Kura Jahro, Çiya Reş, Tepê Çavreş ve Tepê Rûbar gibi yerlerde düşmana çok büyük darbeler vuruldu.
İlk günlerde düşmanın kayıpları en az 300-400 kişiydi. Elbette bizim de kayıplarımız oldu ve yaşanan kayıplar yerinde olmayan kayıplardı. Zap’ta bulunan yoldaşlar tecrübeli yoldaşlardı. Örneğin Çiyareş’de yaşanan şehadetler bizde büyük bir üzüntü yarattı. O arkadaşlar her bakımdan kendilerini hazırlamışlardı. En ufak bir önlem almadıkları için şehit oldular. Orada 8 arkadaşımız şehit oldu. Bu da bizi çok zorladı. Ama o arkadaşların intikamı alındı.
Avaşîn’den, Heftenîn’den, alınan tecrübelerle Zap’ten bir bütünlen kendisini hazırlamıştı. Aslında o arkadaşlar Zap savaşının da kaderini değiştirdi. Çünkü o arkadaşlar tecrübe açısından çok güçlüydüler. Bu nedenle ne kadar olumsuz yanları varsa bile, olumlu yanları daha fazlaydı. Her anlamda APO’cu ruh ön plandaydı. Savaşta küçük kusurlar olsa da, birbirini tamamlama da vardı. Bu Savaş Tünellerinde görüldü. Kadın arkadaşlar ile erkek arkadaşlar birbirini tamamladı. Direnişin uyumlu bir şekilde birbirini tamamlaması, bu direnişin hem dışarda hem de tünellerde düşmanı daha güçlü vurmasını sağladı. Bu, eşi benzeri olmayan ve muhteşem bir direnişin yürütülmesine olanak sağladı. Bu yüzden Zap Direnişini her ne kadar anlatsak da az kalır…”