HABER MERKEZİ- Kemal SÖBE, tüm yaşamını devrime adayan büyük devrimci Ayşe Deniz Karacagil’in yaşamına ilişlin bir yazı kaleme aldı.
“Ayşe Deniz Karacagil, sosyalizm kavgasında sıradışı bir kişiliktir. Gezi direnişinin Antalya mitinglerinde en ön saflarda yer almış, kırmızı fularlı kız olarak tanınmıştır.
Ayşe Deniz, sosyalizm mücadelesinde birikimli, kararlı ve iddialı bir kişiliktir. Ayşe Deniz’in mücadeleye atılması daha çocuk yaşlarda başlar. Doğup büyüdüğü topraklardan yüzlerce kilometre uzaklıkta olan Rojava’da insanlık için büyük bir direniş vererek, halkların kalbinde sonsuzluğa koşmuştur. Ayşe Deniz, Kürtlerin, Türklerin ve Ortadoğu halklarının kardeşliği için büyük bir köprü olmuştur. Ayşe Deniz, halkların kardeşliğinin inşası için en büyük örneklerden biri olarak tarihe geçmiştir, tarihe altın harflerle adını yazdırmıştır. Ayşe Deniz, Anadolu’nun, Mezopatamya’nın ve Ortadoğu’nun en iddialı, en cesur, en direngen ve en aydınlık yüzüdür.
Ayşe Deniz’in mücadelesi aslında beş bin yıllık köleci sisteme karşı büyük bir isyan demektir, sadece son yıllarda ne üdüğü belli olmayan bazı vahşi gruplara karşı ortaya çıkan sıradan bir mücadele değildir. Dünyamıza, Ortadoğu’ya ve ülkemize baktığımızda, insanlığın nasıl ayaklar altına alınıp çiğnendiğini görüyoruz. Günümüz modern koşullarında kölelik hala modern bir şekilde devam ediyor. Ayşe Deniz’in mücadelesi, işte son beş bin yıldır günümüze kadar devam eden ezilmişliğe karşı büyük bir isyandır. Dünyamızın ve Ülkemizin ne gibi zorluklar içinde olduğu dikkate alınırsa, Ayşe Deniz’in mücadelesinin ne kadar değerli olduğu sanırım daha iyi anlaşılır.
Ayşe Deniz’in mücadelesi dar ulusal ve yerel sınırlara sığmayacak kadar çok büyüktür. O bütün yerellikleri ve darlıkları çoktan kendi kişiliğinde ruhunda söküp atmış, evrensel hale gelmişti. Ayşe Deniz’in büyüklüğü dar ulusal ve yerel sınırları aşması ve halklar arasında birleştirici bir köprü olmasıdır. Ayşe Deniz, kapitalizmin tüketici kültüründen uzak kalmış, sade mütevazi ve üretken bir kişilikti. Ayşe Deniz, kendi bireysel yaşamının çok ötesine geçmiş, halkların özgür yarınları için temel bir taş olmuştur. Anadolu ve Mezopotamya devrimi için kendisini devrimin temel yapı taşlarında biri haline getirmiştir.
Türkiye halkının değerli kızı, sosyalizm kavgasının cesur kızı sen halkların kalbinde sonsuzluğa dek yaşayacaksın. Türkiye halkının, Ortadoğu ve dünya halklarının senin gibi değerli, cesur ve yiğit insanlara daha çok ihtiyacı var. Bu kavga bitmedi, senin büyük direnişinle beraber daha çok gürleşecek, büyüyecek bir devrime yol açacak. Sen kırmızı fularlı kız olarak dünyamızın üstünde bir ışık olacaksın.
Sen gülümseyen yüzünle insanlığın kalbinde taht kurdun, ölümsüzleştin. Çünkü bütün mücadelen güzel bir yaşam, güzel, özgür ve yaşanılır bir dünya içindi. Ülkemizin özgür ve güzel yarınları senin gibi hayatını devrime feda edenlerin eseri olacaktır. Sen sosyalizm kavgasının cesur kırmızı fularlı kızısın. Seni yargılayan zihniyet yenildi, iflas etti. Sen kazandın. Sen, seni yargılayan çağ dışı zihniyeti en büyükbir şekilde yargıladın, mahkum ettin. Çünkü sen doğruluğu, hakkı, adaleti ve eşitliği temsil ettin. Sen yaşamın aydınlık yüzüsün. Sen ölümsüzsün değerli Ayşe Deniz. Mücadelen önünde saygıyla eğiliyorum…”