HABER MERKEZİ-
“Evet, bir yağmur damlası
Yüreğini ferahlattıran
Seni sana hissettiren yağmur damlası
Öyle bir damla ki duygularından akan bir damla
Yaprağa akan ve çoğu zaman da gözlerini dolduran bir damla
Kendisini sana hissettiren sadece bir damla
Senin onda, onun sende var olduğunu hissettiren bir damla
Evet, yağmurun çiselendiği bir anda dışarı çıkıp etrafıma baktım. Bir de ne göreyim, doğa ana o kadar temiz, o kadar güzelleşmiş ki, gözlerimi o güzellikten alamıyorum. Bu güzelliği daha iyi görebilmek için de yakınımda bulunan yüksek bir tepeye çıktım. O güzelliklere baktıkça, yüreğimde adını koyamadığım bir heyecanın içindeydim. Yağmur hızlandı, fakat ne gözlerim ne de yüreğim oradan ayrılmayı istemiyordu. Ben de yüreğimin sesini dinleyip orada o güzelliklerin içinde, o yağan yağmur damlaların içinde kendimi aramaya koyuldum. Evet doğru duydunuz, kendimi… Benim özümü var eden o güzellikler ve de o yağmur tanelerinin içinde kendimi dinlemek istedim. O renk uyumunun içinde kendi rengimi aradım. O güzellikleri görmeniz gerekiyordu, öyle ki bir an bunlar birbiriyle yarışıyor mu diye düşündüm. Siz her düşen yağmur damlasında kendinizi görüyor musunuz? Her yağmur damlası yere düştüğünde toprağın yaşadığı duyguları merak ediyorum.
Yüzümü gökyüzüne doğru kaldırdım. Her yağan yağmur damlası tenime, bedenime düştüğünde tarifi zor duygular yaşadım. Bir anda yüreğime huzur doldu. Yağmur damlalarının yüzümü okşadığını hissettim. O an içimde acaba toprak için merak ettiğim şeyleri mi yaşıyorum diye geçirdim. Evet, evet hissettim coşku yüreğimi sardı. Sevinçten yerimde duramıyordum. Sevincim arttıkça yağmur damlalarının da hızlandığını hissettim. Tenime düşen her yağmur damlası duygularımı derinleştiriyordu. Öyle ki bir anda kendi kendime; “acaba bu yağmur damlaları beni hissediyor mu?” diye geçirdim. Beni hissettiğine inanıyorum, ya siz?
Beni benden alan bir yağmur damlası
Beni kanatlandıran ve içimi huzur dolduran yağmur
Yüreğime ve ruhuma derinlik katan yağmur
İşte o an her şeyin ne kadar güzel olduğunu, içinde yaşadığım yaşamın bir yağmur damlası kadar derin ve anlam dolu olduğunu bir kez daha anladım. Yağmur damlalarının bana o kadar çok şey anlattıklarını hissettim ki. Tenime düşen her bir damla sevdiklerimin yüreğinden kopan bir berraklık olarak bana döndüğünü hissediyordum. Zaten her yağmur damlası kendisiyle farklı bir anlam yükleyip toprağa düşüyor. Fakat onun bize verdiği anlamı biz yeterince anlamlı bakamıyoruz.
O kadar güzel bir an ki o ana her şeyi sığdırmak istedim. Ben bu duyguları yaşarken, yağmurun da yavaşladığını anladım. Fakat doğa ana da yağmurun yağmasıyla kendisine güzellik katıyordu. Güzelleştikçe güzelleşiyordu. Benim yaşadıklarımı doğa ana da yaşıyordu ki o kadar güzelleşiyordu. Etrafına güzellik katıyordu. Tüm bu güzelliklerin yanında güzel kokusu insanı büyülüyordu. Her nefesimi alıp verdiğim doğanın güzel kokusunu içime çekiyordum. Tüm bu güzelliklerin yanında kuşlar da güzel sesleriyle kendilerini hissettiriyordu. O kadar güzel bir duygu ki, özünü hissedebilmek, doğa ananın bir parçası olduğunu bilmek, anlamak. En önemlisi de “kendini bilmek” kadar güzel ve de anlamlı hiçbir şey olamaz.
Evet, işte o yağmur damlası
Beni bana anlatan
Aramızdaki bağı dile getiren
Beni benliğimle buluşturan
Yüreğimdeki ateşi serinlettiren
Bir yağmur damlası
O an anladım ki zaman çok gecikmiş. Çünkü artık gecenin habercisi olan sert rüzgar da kendini hissettirmeye başladı. Yüzüme vuran sert rüzgarın soğukluğuyla birden gözüm açıldı. İşte gözlerimin o ana kadar kapalı olduğunu anladım. Kendi kendime öyle güldüm ki en içten gülmem olduğunu hissettim; güldüm hem de öyle bir güldüm ki gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Etrafıma baktığımda ise, her şey aynen olduğu gibi duruyordu. Bir anda yağan yağmur damlalarının tebessümle yüzüme değdiğini hissetim. O kadar sevinmiştim ki kendimi yağan bir yağmur damlası olarak gördüm. Yağmur damlaları o ana o kadar derin duygular sığdırdı ki anlatamam. Fakat bana insanlık için çok önemli olan duyguları bahşetmişti. En son da bana şunu söylediğini duyar gibi oldum; “insanın gözleri olmasa da görebilir, çünkü insanlar da bir de gönül gözü vardır.” Evet, insanlarda gönül gözü vardır. Fakat biz insanlar her şeyi bildiğimizi sanırız, değil mi? Ama bilmiyoruz ki kendimizden özümüzden ne kadar boşaltılmış ve de uzaklaştırılmışızdır. İşte o yağmur damlasının beni bana tanıttırması da böyle oldu. Adeta insan ve doğa ilişkisi böyledir dedirtti. Siz insanlar nankör olsanız da doğa ana her zaman buna karşı mücadele eder dercesine.
Her zaman olduğu gibi yaşam ve doğa farklı bir yöntemle beni eğitmişti. Bana öğrenmenin ve kendini bilmek isteyen insanlar bir bütün olarak kendini ele almaları gerektiğini göstererek eğitti. Yaşamımızda öğrenmenin sınırı olmadığı gibi, her şey de bizim için eğitim konusudur. En önemlisi de özgürlükte sınır yoktur, hiçbir sınırı tanımaz. Yağan yağmur damlası da hiçbir sınır tanımadan toprağın özüyle buluşuyor. İşte o an yaşamımızın yağmur, yağmurun da yaşamımız olduğunu içimden geçirerek yağan yağmura ve de doğa anaya teşekkürlerimi, saygımı sunarak tekrardan noktaya döndüm.”
Kaynak: YJA STAR – Yekîneyên Jinên Azad ên Star (yjastar-kurdistan.com)