HABER MERKEZİ- Bu yazı 2020 yılında Şehit Hozan Serhad’ın şehadetinin 21. yılında yayınlanmıştır.
Hozan Serhad, şehit olmasının üzerinden 25 yıl geçti. Unutulmayacak şarkılar söyledi. Kürt kültürünün Türkleştirilmesine, asimilasyonuna karşı şarkılarıyla, sazıyla, silahıyla mücadele etti.
Seslendirdiği stranlar ve Kürdistan dağlarında verdiği özgürlük mücadelesi Kürt halkının unutmayacakları arasında yer alan Süleyman Alpdoğan’ın (Hozan Serhad) yaşamını yitirişinin üzerinden 21 yıl geçti.
22 Temmuz 1999 yılında Şirnex’in Elkê (Beytüşşebap) ilçesinde şehit düşen Hozan Serhad’ın kısa yaşam öyküsüne bir devrim sığdırdı.
24 Temmuz 1970 yılında Agirî’nin Zêtikan (Eleşkirt) ilçesinde ve 5 kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldi. Çocukluk ve gençlik yıllarını Patnos’ta geçirdi. Henüz 7 yaşında kendisinden 5 yaş büyük olan ağabeyi Arif Alpdoğan’ın bağlamasına merak sarar.
Zamanla bağlamaya daha hakim olamaya başlayan Hozan Serhad’a, yeteneğinin farkına varan ağabeyi de destek vermeye başlar. 16 yaşına geldiğinde Türkiye’de başlayan çocuk sanatçı furyasına katılan Hozan Serhad, İstanbul’a gider Murat Esen adıyla “Gülo” isimli ilk kasetini çıkarır.
Ancak bir süre sonra ekonomik zorluklar nedeniyle Patnos’a geri dönmek zorunda kalır.
Konservatuar yılları
18 yaşında İzmir Ege Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Bölümü’nü kazanan Hozan Serhad, konservatuara girdikten sonra bağlama yerine, bir Azeri enstrümanı olan çift hörgüçlü tar üzerine eğitim alır. Bunun yanında kaval, gitar, bağlama, klavye de çalmaya başlar. Konservatuar yılları; Kürdistan’da savaşın, serhildanların yükseldiği yıllardı. Hozan Serhad için, kendini sorgulama ve ulusal bilince ulaşma dönemi olur. Artık Kürtlük, devrimci mücadele, Kürt sanatı ve müziği üzerine yoğunlaştırır.
Farklı enstrümanlar kullanarak daha zengin bir müzik kültürünün ortaya çıkacağı inancını taşıyan Hozan Serhad, Botan ve Serhat yöresine ait parçalar üzerinde çalışmaya başlar ve değişik enstrümanlar ile batı sazları kullanarak, “Batman e Batman e” parçasını yorumlar.
Dağlara yolculuk
PKK felsefesi ile her geçen gün düşünceleri daha da derinleşen Hozan Serhad, 1991 yılında hayatını birleştirdiği üniversiteden arkadaşı Yıldız ile birlikte bir Temmuz günü yönünü Kürdistan dağlarına çevirir. Farklı gruplara ayrıldıktan sonra Yıldız, Cizîr’de tutuklanarak 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılarak Amasya Cezaevi’ne gönderilirken, Hozan Serhad ise gerilla saflarındaki yerini alır. Kültür-sanat çalışmaları için Avrupa’ya gönderilen Hozan Serhad, 4 yıl burada çalışma yürütür.
“Bir devrimci için ülkeye dönmek bir görevdir” diyen Hozan Serhat, ısrarla Kürt müziğine, kültürüne ve folkloruna karşı var olan tehlikelere dikkat çeker. “Bizim güçlü bir kaynağımız var. O kaynağa dönüş, özellikle orada Kürt kültürünü ortaya çıkarmak, bize düşüyor. Bugüne kadar dengbêjler belli bir noktaya getirdiler, biz bunlara el atmazsak yok olacak. Kürt kültürü ve sanatı Türkleştiriliyor. Eski parçalarımızı çıkaralım, okuyalım, geleceğe aktaralım bunlar kaybolmasın” değerlendirmesinin sahibi Hozan Serhat, 1996 yılında Kürdistan’a dönüş yapar.
Hewler’den Botan’a
Zap’ta bir süre kaldıktan sonra Hewlêr’de Mezopotamya Kültür Merkezi’ne giden ve sonrasında burada sayısız sanat etkinliğine katılarak müziğini icra eder. Hozan Serhad, 1997 yılında KDP peşmergelerinin MKM’yi ablukaya alarak bazı sanatçıları öldürmesi ile yönünü tekrar Botan’a çevirir. Hozan Serhad, 21 yıl önce 22 Temmuz’da Elkê’de ölümsüzler kervanına katılır.
HABER MERKEZİ