HABER MERKEZİ – Nobel ödüllü 69 isim, İmralı tecridine karşı uluslararası kuruluşlara mektup göndererek, “Öcalan’ın İmralı’dan serbest bırakılmasını ve askıya alınan müzakerelerin yeniden başlatılmasını talep ediyoruz” diye kaydetti.
Nobel ödüllü 69 isim, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ve BM İnsan Hakları Komitesi’ne (OHCHR) mektup yazdı. Mektup, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Ofisi, AK BK Başkanı Gabrielius Landsbergi, CPT Başkanı Dr. Alan Mitchell ve AİHM Başkanı Marko Bošnjak’a gönderildi.
MEKTUBUN TAM METNİ
Bergen Üniversitesi Psikoloji Fakültesi Eğitim Bölümü Prof. Kariane Westrheim tarafından yollanan mektupta, “Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan serbest bırakılması ve askıya alınan müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulunuyoruz” denildi.
Mektupta şu ifadelere yer verildi: “Biz, imzacı Nobel Ödüllü kişiler, Kürt lider Abdullah Öcalan’ın 25 yıldır Türkiye’nin İmralı Adası’nda ailesinin, avukatlarının ve diğerlerinin sürekli çabalarına rağmen tutulduğu koşullar konusundaki süregelen ve derinleşen endişemizi ifade etmek için yazıyoruz. Aşağıda anlatılan, 25 Mart 2021’de dış dünyayla son iletişiminin ardından, bu koşullar daha da kötüleşmiştir.
İnsan haklarını koruma ve işkenceyi önleme görevini üstlenen Avrupa ve uluslararası kuruluşlar olarak, onun on yıllar süren hapis cezası ve Türk hükümeti tarafından tutukluluğu boyunca haklarının çeşitli ihlalleri size yabancı değil. Bu, Nobel Ödüllü kişilerin Bay Öcalan’ın tutukluluğu ve Türkiye’deki diğer siyasi mahkumlar hakkında yazdığı ilk mektup da değil.
Ocak 2019’da, hapse atılmış Kürt milletvekili Leyla Güven’in öncülüğünde Türkiye genelindeki hapishanelerde açlık grevlerinin yapıldığı dönemde, 50 Nobel Ödüllü kişi açlık grevcilerini destekleyen ve Öcalan’ın tecridinin sona erdirilmesi çağrısında bulunan mektuplar imzalamıştı. O dönemde imzaladığımız çeşitli mektuplar, İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben yazılmıştı.
Tekrar yazıyoruz çünkü Öcalan’ın avukatları, muhtemelen açlık grevleri ve uluslararası baskı sayesinde, 2019 yılında nihayet onunla beş kez görüşebilmişlerdi. Ancak bu görüşmeler 2011’den bu yana yapılan ilk görüşmelerdi ve avukatlarının o tarihten bu yana onu görmesine izin verilmedi. Yukarıda belirtildiği gibi, son bilinen dış temas, 25 Mart 2021’de kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesiydi. Haklarının azaltılmasına itiraz ederken ve “yasanın uygulanması gerektiğini” ve avukatlarının kendisiyle görüşmesine izin verilmesi gerektiğini söylediğinde, görüşme kesildi. Görüşme sadece iki dakika sürmüştü.
Bu açık mektubu imzalayan Nobel Ödüllü kişilerin ve uluslararası toplumdaki diğerlerinin endişesi, sadece onun tecridinden ve haklarının sürekli ihlal edilmesinden değil, aynı zamanda burada adreslenen Avrupa kuruluşları ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi tarafından kendisi adına anlamlı bir çaba gösterilmemesinden kaynaklanmaktadır. Hakları Türk anayasası ve iç mevzuat, Avrupa Birliği tüzük ve yönetmelikleri ve uluslararası hukuk tarafından garanti altına alınmış olmasına rağmen, bunların hiçbirinin önemi yok gibi görünüyor.
Öcalan’ın iletişimsiz hapsedilmesine son vermek amacıyla, avukatları 29 Temmuz 2022’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’ne (OHCHR) başvurmuş ve bu tür iletişim yasaklarına karşı bir tedbir talebinde bulunmuştur. OHCHR, Türkiye’ye iletişimsiz hapsedilmenin sonlandırılması ve avukatlarına derhal ve sınırsız erişim sağlanması çağrısında bulundu. Ancak, Türk hükümeti bu yasağa yasal bir dayanak olmaksızın Komite’ye verdiği yanıtlarla bu yasakları savundu. OHCHR tarafından kendisi adına başka bir adım atılmadı.
Burada adreslenen üç Avrupa kuruluşundan CPT, İmralı Cezaevi ve mahkumlarına en fazla erişim sağlamış ve oraya yaptığı ziyaretler hakkında 30 rapor yazmıştır. Buna rağmen, bu ziyaretlerin ve raporların Öcalan’ın tedavisi üzerinde ne etkisi olduğu belirsizdir. Örneğin, CPT’nin Eylül 2022’de cezaevini ziyaret ettiğini duyurmasına rağmen, avukatlarıyla yaptığı sonraki görüşmede bu ziyaret hakkında onlara herhangi bir bilgi vermeyi reddetmiştir.
Ancak artan uluslararası baskı sonucunda, CPT 23 Şubat 2024 tarihli bir basın açıklamasında, 2022’deki ziyareti sırasında üyelerinin Bay Öcalan ve orada tutulan diğer üç mahkumla görüştüğünü ve onları mülakat ettiğini doğruladı. O ziyarete dair bir raporu 2023 yazında tamamlamış olmasına rağmen, Türk hükümeti onun kamuoyuna açıklanmasını onaylamadı. Öcalan’ın İmralı’daki 25 yıllık tecridi boyunca, 30 CPT raporundan sadece üçü yayımlanmasına izin verilmemiştir.
Türk hükümetinin bu son raporun yayımlanmasını engellemesi özellikle endişe vericidir, çünkü CPT önceki raporunda İmralı’daki mahkumların muamelesi hakkında olumlu hiçbir şey söylememişti. Ayrıca, CPT gözlemlerini hükümet onayı olmaksızın kamuoyuna açıklama prosedürünü başlatma yetkisine sahiptir. Ayrıca, mahkumların koşulları ve muamelesiyle ilgili tavsiyelerine uymayan devletlere karşı harekete geçebilir. Ancak Komite bu adımları atmamıştır. Tüm bunlar CPT’nin kimi koruduğu sorusunu gündeme getiriyor: Devleti mi yoksa CPT’nin koruması gereken insanların haklarını mı?
YÜKÜMLÜLÜKLERİNİZİ YERİNE GETİRİN
Aynı soru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) için de sorulabilir. AİHM, 2014 yılında Öcalan’a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının işkence yasağına aykırı olduğunu ve yasada bazı değişiklikler yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bakanlar Komitesi, AİHM kararlarının uygulanmasını izlemek ve sağlamakla görevlidir. Türkiye bu kararı uygulamamış, ancak Bakanlar Komitesi bu konuyu gündemine 2021’de almış ve bugüne kadar uygulanması konusunda etkili bir adım atmamıştır. Bu kuruluşların tümünü, Abdullah Öcalan’ın haklarının korunmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ve Kürt halkları arasında barışa giden tek yolun Abdullah Öcalan ile diyalog ve müzakerelerden geçtiğini Oslo görüşmeleri (2009-2011) ve İmralı süreci (2013-2015) ile kabul etmiştir. Müzakereler o zaman meyve vermemiş olsa da, onların gerçekleşmiş olması müzakerelerin yolunun açık olduğunu ve bunların Bay Öcalan ile yapılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Onun İmralı’dan serbest bırakılmasını ve askıya alınan müzakerelerin yeniden başlatılmasını talep ediyoruz. Dünyanın insanları barış ve güvenli bir gelecek istiyor, biz de onlara bu arzularında katılıyoruz.”
İMZACILAR
Jody Williams, Nobel Barış Ödülü (1997)
Peter Agre, Kimya, ABD, 2003
Thomas R. Cech, Kimya, ABD, 1989
Martin Chalfie, Kimya, ABD, 2008
Aaron Ciechanover, Kimya, İsrail, 2004
Johann Deisenhofer, Kimya, Almanya, 1988
Gerhard Ertl, Kimya, Almanya, 2007
Joachim Frank, Kimya, ABD/Almanya, 2017
Walter Gilbert, Kimya, ABD, 1980
Alan Heeger, Kimya, ABD, 2000
Richard Henderson, Kimya, Birleşik Krallık, 2017
Robert Huber, Kimya, Almanya, 1988
Martin Karplus, Kimya, ABD, 2013
Roger D. Kornberg, Kimya, ABD, 2006
Yuan T. Lee, Kimya, Japonya, 1986
Michael Levitt, Kimya, ABD/İsrail/Birleşik Krallık, 2013
Hartmut Michel, Kimya, Almanya, 1988
Paul L. Modrich, Kimya, ABD, 2015
John C. Polanyi, Kimya, Kanada, 1986
Jean-Pierre Sauvage, Kimya, Fransa, 2016
Richard R. Schrock, Kimya, ABD, 2005
Sir James Fraser Stoddart, Kimya, ABD/Birleşik Krallık, 2016
Arieh Warshel, Kimya, İsrail, 2013
Sir Oliver Hart, Ekonomi, ABD/Birleşik Krallık, 2016
Finn E. Kydland, Ekonomi, Norveç, 2004
Eric S. Maskin, Ekonomi, ABD, 2007
Edmund S. Phelps, Ekonomi, ABD, 2006
J. M. Coetzee, Edebiyat, Güney Afrika, 2003
Elfriede Jelinek, Edebiyat, Avusturya, 2004
Herta Müller, Edebiyat, Almanya, 2009
Orhan Pamuk, Edebiyat, Türkiye, 2006
Wole Soyinka, Edebiyat, Nijerya, 1986
Harvey J. Alter, Tıp, ABD, 2020
Andrew Z. Fire, Tıp, ABD, 2006
H. Robert Horvitz, Tıp, ABD, 2002
Tim Hunt, Tıp, Birleşik Krallık, 2001
Louis J. Ignarro, Tıp, ABD, 1998
Barry J. Marshall, Tıp, Avustralya, 2005
Ardem Patapoutian, Tıp, Lübnan/ABD, 2021
Sir Peter J. Ratcliffe, Tıp, Birleşik Krallık, 2019
Charles M. Rice, Tıp, ABD, 2020
Sir Richard J. Roberts, Tıp, ABD/Birleşik Krallık, 1993
Michael Rosbash, Tıp, ABD, 2017
Gregg L. Semenza, Tıp, ABD, 2019
Jack W. Szostak, Tıp, Birleşik Krallık/ABD, 2009
Mairead Corrigan-Maguire, Barış, İrlanda, 1976
Shirin Ebadi, Barış, ABD, 2003
Adolfo Perez Esquivel, Barış, Arjantin, 1980
Dmitry Muratov, Barış, Rusya, 2021
Oscar Arias Sanchez, Barış, Kosta Rika, 1987
Kailash Satyarthi, Barış, Hindistan, 2014
Rigoberta Menchu Tum, Barış, Guatemala, 1992
Jody Williams, Barış, ABD, 1997
Barry Clark Barish, Fizik, ABD, 2017
J. Georg Bednorz, Fizik, Almanya, 1987
Steven Chu, Fizik, ABD, 1997
Albert Fert, Fizik, Fransa, 2007
Sheldon Glashow, Fizik, ABD, 1979
David J. Gross, Fizik, ABD, 2004
Serge Haroche, Fizik, Fransa, 2012
Gerardus ‘t Hooft, Fizik, Hollanda, 1999
Takaaki Kajita, Fizik, Japonya, 2015
Ferenc Krausz, Fizik, Avusturya, 2023
John C. Mather, Fizik, ABD, 2006
Michel Mayor, Fizik, İsviçre, 2019
Konstantin Novoselov, Fizik, Birleşik Krallık, 2010
Giorgio Parisi, Fizik, İtalya, 2021
Roger Penrose, Fizik, Birleşik Krallık, 2020
Robert Woodrow Wilson, Fizik, ABD, 1978
David J. Wineland, Fizik, ABD, 2012