HABER MERKEZI – Kızıl Yıldız programınından gençlere özgü perspektif yazısı.
İnsan olmanın temelinde toplumuyla birlikte bir yaşamı yaratma, paylaşma ve yaratılanı sonraki kuşaklara aktarma vardır.
Bizleri, toplumu ve bireyi yaratan en önemli etkenlerden biride kültürdür.
Peki kültür nedir? Ya da bugün kültür adı altında topluma dayatılan (Tecavüz kültürü, devlet kültürü, cinsiyetçi kültür…) kültürsüzlük nedir?
Kültür toplumsal doğadan çıkan yaşamın kendisidir.
Bu yaşam da demokratik ve komünal olduğundan, demokratik komünal kültür gerçek kültür olmaktadır.
Öyleyse bir şeyin kültür tanımı içine girebilmesi için en öncelikli şart, onun topluma ait olmasıdır.
Ancak cinsiyetçilik, iktidarcılık,
bencillik ve parçalanmanın her türü toplumsal yaşama etki etmiş ve kültürde zayıflamalar yaratmıştır.
Tarihsel gelişim içerisinde kültürel soykırım, toplumları yok etmek ve kendi egemenliğine almak isteyen iktidarların başvurdukları en önemli özel savaş politikalarından biri haline gelmiştir.
Sistem popüler kültürün üretilmesi sürecinde gençliği, özellikle de genç kadını kullanarak vücudunun her parçasına ayrı bir rol yükleyip ayrı bir fiyat biçerek tam bir nesne haline getirmektedir.
Başta eğitim kurumları olmak üzere her türlü politik, ekonomik, sosyal kurumun çemberi içine alınarak varlıkları sona erdirilmeye çalışmıştır.
Zaten başka türlü toplumun ve doğanın sömürülerek yok edilmesi mümkün değildir.
Peki buna karşı geliştirilen popüler kültür adı altında dayatılan kültürsüzlük nedir ve buna karşı nasıl direnilmelidir?
Gençler ve genç kadınlar sistemin göz alıcı ambalajlar içinde sunduğu sanal cenneti, insanlıktan çıkarıcı büyük yalana dayalı yozlaşmayı ve tüm biçimleriyle popüler kültürü reddetmeli ve özüne yönelmelidir.
Popüler kültür karşı en güçlü direniş öz olana, her şeyin aslına yönelmek ve dayatılana karşı büyük bir ret ile çıkış yapmak mutlaka başarı ve zaferi getirecektir.
Sistemin dayattığı kültür karşı duruşun nasıl olması gerektiğini bizlere büyük komutanlarımız Ş.Sefkan, Ş. Mizgin Ş. Delila göstermiştir.
Bu kültür kırıma karşı verilecek mücadele, yol, yöntem ortaya konmuş ve bedeller ödenmiştir.
Her genç ve genç kadın yürütülen bu özel savaş ve özelde de kültür kırıma karşı öfke kusarak dayatan sisteme yönelmeli, parçalamalı ve özüne dönmelidir.
Zaman üzerimize zorla giydirilen ve bize ait olmayan bu yaşamı paramparça etme zamanıdır.