HABER MERKEZİ- KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Irak’ın parti kapatma kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Irak hükümetinin üç partiyi kapatma kararını kınayan KCK, bütün Başûrê Kurdistan ve Iraklı demokrasi güçlerini, aydınlar ve sivil toplum kuruluşlarını Irak yargısı eliyle alınan bu haksız ve anti demokratik karara karşı tutum sahibi olmaya çağırdı.
KCK, “Irak’ta siyasi faaliyet yürüten üç legal siyasi parti hareketimizle ilişkili oldukları gerekçesiyle kapatılmaları kararı alınmıştır. Çok açıktır ki Irak hükümeti, KDP ve Türk devletinin istemi ve dayatması sonucu bu kararı almıştır. Dolayısıyla bu karar tamamen siyasidir. Hukukla hiçbir ilişkisi olmayan anti demokratik bir karardır. Bu anti demokratik kararından dolayı Irak hükümetini şiddetle kınıyoruz. Irak hükümeti, KDP ve Türk devletinin dayatmalarına boyun eğerek Irak devletini ve toplumunu ağır bir töhmet altına koymuştur. Bu anti demokratik karar Irak devleti ve toplumu adına kara bir leke olarak tarihe geçmiştir” dedi.
KCK açıklamasında, “Irak anayasasına göre kurulan ve anayasal çerçevede siyasi faaliyetler yürüten PADÊ, Tevgera Azadi ve Demokratik Mücadele Cephesi Partisi’nin hareketimizle ilişkili oldukları gerekçesiyle suçlanmaları ve bunun kapatılma gerekçesi yapılması tamamen temelsiz ve tutarsız bir yaklaşımdır. Bu siyasi oluşumların Önder Apo’nun fikirlerini benimsemelerinin ötesinde hareketimizle örgütsel bir bağları olmadığı gibi, Hareketimizin Ortadoğu’da en çok ilişki geliştirdiği güçlerin başında ise Irak devleti gelmektedir. Hareketimiz herhangi bir karşılık beklemeksizin DAİŞ’e karşı Irak halkının yardımına koşmuştur. Irak hükümetinin istemi ve daveti çerçevesinde güçlerimiz DAİŞ’in girdiği yerlere gitmiş ve DAİŞ çeteleriyle çarpışarak bu yerleri DAİŞ’ten kurtarmıştır. O dönemki Irak hükümeti hareketimizin yönetimiyle görüşmeler yapmış, kamuoyu önünde hareketimize şükranlarını belirtmiştir. Ancak ne yazık ki şu an ki Irak hükümeti tersi bir yaklaşım içerisindedir. DAİŞ zihniyetine sahip güçlerle hemhal olurken hareketimize karşı tutum almaktadır. Bu açıkça gerçeği tersyüz etmek, inkar etmektir. Irak’ın da hiçbir biçimde faydasına değildir. Tayyip Erdoğan’la yürümekle DAİŞ’le yürümek arasında hiçbir fark yoktur. Bir kez daha vurguluyoruz ki Tayyip Erdoğan’ın peşine takılmakla Irak devleti ve toplumu büyük bir tehlikeye doğru sürükleniyor. Türk devleti neo Osmanlıcı bir zihniyetle bölgede hegemonya kurma peşindedir. Kürt halkına yönelik soykırım saldırıları da Irak’a yaklaşımı da bununla ilgilidir. Türk devleti savaşı ve çatışmayı geliştirerek bu amaca ulaşmaya çalışıyor. Kürtleri, Türkleri, Arapları, Yahudileri, Farsları ve bir bütün halkları ve mezhepleri birbirine düşürerek neo Osmanlıcı emellerine ulaşmak istiyor. Böylesi bir zihniyete sahip olanlarla ilişki geliştirip bundan fayda sağlanacağını düşünmek yanlış olduğu kadar karşı güce hizmettir. Bu açıdan biz bir kez daha Iraklı siyasi güçleri, Iraklı partileri, aydınları, sorumlu hareket etmeye, Irak devletini ve toplumunu tehlikelere sürükleyen bu gidişata karşı net ve kararlı bir tutum almaları çağrısında bulunuyoruz” diye belirtildi.
KAPATILMA KARARININ ŞENGAL KATLİAMININ YILDÖNÜMÜNE GETİRİLMESİ MANİDARDIR
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şunlar belirtildi:
“Şengal halkının ilgisini kazanan PADÊ’ye ilişkin kapatılma kararının Şengal katliamının 10. yıldönümüne denk getirilmesi son derece manidardır. Bu açıkça soykırımdan yana tutum almak anlamına geliyor ve Türkiye’yi hoşnut etme çabasını taşıyor. PADÊ, DAİŞ Şengal’e saldırdığında dağlara çıkıp Şengal’i terk etmeyenlerin kurduğu bir partidir. Dolayısıyla soykırıma karşı kurulmuş demokratik bir mücadele örgütüdür. Şimdi böyle bir parti kapatılmak, ancak DAİŞ Şengal’e saldırdığında Şengal halkını soykırıma terk ederek Şengal’i bırakıp kaçan güçler Şengal’e hakim kılınmak isteniyor. Şengal halkına ve Şengal soykırımına nasıl yaklaşıldığını ortaya koyan bu tutum mevcut Irak hükümeti elinde Irak’ın nasıl bir yanlışa sürüklendiğini ortaya koymaktadır. Şengal halkının iradesini bastırmak Şengal’de sorunların çözümüne hizmet etmediği gibi sorunların daha da artmasına yol açmaktan başka bir sonuç vermez. Bu hem Şengal halkına hem de Irak’a zarar veren bir yaklaşımdır. PADÊ’nin kapılması tamamen Türk devleti ve KDP’nin planıdır. Türk devleti ve KDP’nin Şengal üzerinde planları vardır ve bu planlarını gerçekleştirmek için Şengal’de sorunların çözümsüz kalması, derinleşip sürmesi için çalışmaktadır. PADÊ’nin kapatılması böyle niyetin ve amacın sonucudur.
Irak hükümetinin bu son derece yanlış, tehlikeli ve anti demokratik kararını bir kez daha kınıyoruz. Mevcut gidişat konusunda bir kez daha ilgili herkesin dikkatini çekiyoruz. Bizim sadece hükümeti değil, sorumluluğu olan herkesi bu gidişattan sorumlu gördüğümüz bilinmelidir. Bu açıdan bir kez daha Iraklı güçleri sorumluluğa davet ediyoruz. Öte yandan bütün Başûrê Kurdistan ve Iraklı demokrasi güçleri, aydınlar ve sivil toplum kuruluşları Irak yargısı eliyle alınan bu haksız ve anti demokratik karara karşı tutum sahibi olmalı ve Başûr, Irak ve Şengal halkının yanında yer almalıdır.”