CHUR-İsviçre’nin Chur şehrinde bir araya gelen TCŞ ( Tevgera Ciwanên Şoreşger) ve TekoJIN ( Jinên Ciwanên Têkoşer) üyesi gençler 15 Ağustos atılımı ve Gerilla direnişini ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdiler.
TCŞ gençliği adına konuşma yapan Özgür Botan şu açıklamalarda bulundu;
“Bugün savaş alanında işgalcilere karşı direnen, savaşan ve onları yenilgiye uğratanlar çağdaş Egîdlerdir. Bu ay tarihi hamlenin gerçekleştiği aydır. Kurdistan’ın 4 parçasında Egîd rüzgarı esiyor. Bu rüzgardan payını alanlar düşmana ve ihanetçilere karşı zırhlarını kuşanıyorlar. 6 Ağustos’taki etkili eylem de dahil olmak üzere gerillaların işgalcilere ve hainlere karşı yürüttüğü savaş bu hakikatin en açık örneğidir. Bu yıl Kurdistan’da silahlı çatışmaların başladığı hamlenin 40. yıl dönümü. 40 yıllık mücadele şüphesiz Rêber Apo’nun ve kahraman şehitlerin emekleri sayesinde bugünlere geldi. Elbette PKK’nin mücadelesi hamleden önce başladı, Rêber Apo örgütlenme için ilk adımı attığında başladı Kürt halkının mücadelesi.
Peki, 15 Ağustos’un farkı nedir? 15 Ağustos Kurdistan’da silahlı çatışmanın başlangıcıdır. Kurdistan’da ilk kez yenilmez bir silahlı güç oluşturuldu ve bu güç 40 yıldır aralıksız bir şekilde mücadele ediyor. Kurdistan Özgürlük Gerillalarının 40 yıllık bir savaş geçmişi ve mirası var. Bu mirasa her geçen gün yenilikler ekleyerek işgalcilere karşı en üst düzeyde savaşıyorlar. Özgürlük ruhu her savaşçısının kalbinde canlanıyor. Özgürlük savaşçıları, direniş tohumunun ekildiği bu toprakları her gün alın terleriyle ve kanlarıyla suluyor.
Botan 15 Ağustos atılımı ile ilgili açıklamasından sonra KDP ihaneti hakkında şu sözlere değindi;
“KDP tüm zamanlarının en iğrenç, komplo, propaganda ve planlarını geliştirerek Kürt halkının çıkarlarına açıkça ihanet eden bir tutum içindedir. Kürt halkı üzerinde soykırım uygulayan, katleden, zorla göçerten, en gözde kutsalları şehit cenazeleri ve şehitlikler üzerinde ahlaksız ve insanlık dışı hakaret ve aşağılayıcı uygulamalar yapan faşist AKP-MHP rejimiyle kader birliği içinde Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı savaşta yer alabilecek kadar şahsiyetsiz bir duruma düşmüştür. İşgalci-soykırımcı Türk devletini Başûrê Kurdistan’a çeken, işgalin ve ilhakın önünü açan kesinlikle KDP’dir. Kürdistan’daki doğa kırımı, halkı göçe zorlama, yakılan ve virane edilen köyler hepsi işbirlikçi KDP ile Türk devletinin birlikte oluşturdukları ortak konseptin sonuçları olmaktadır.
KDP işgalci Türk devletiyle sadece askeri alanda birlikte değildir. Aynı zamanda Türk devletinin Başûrê Kurdistan’ı işgal ve ilhak eden saldırılarını meşrulaştıran, bunun için utanmadan birçok kesimlerle büyük bir gayretle görüşmeler yapmakta, tüm diplomatik imkanlarını bunun için kullanmaktadır.
KDP, yalan, hile ve entrika üzerinde geliştirdiği propaganda ile PKK’yi karalamaya, böylelikle gündem değiştirip suçlarının üstünü örtmeye çalışmaktadır. Halkımız PKK’nin kadın özgürlükçü, ekolojik, demokratik bir toplum hareketi olduğunu çok iyi bilir. KDP’nin eril zihniyetini, kadın karşıtlığını, ekoloji ve doğa düşmanlığını da çok iyi bilir. Şimdi KDP hiç yüzü kızarmadan ve utanmadan halen Hewlêr’de ve Kerkûk’te çıkan yangınlarda PKK’yi sorumlu tutan bir aymazlık içindedir. Halbuki bu yangınların MİT ve Parastin işbirliğiyle çıkarıldığı ortaya çıkan bazı somut bilgi ve belgelerle doğrulanmıştı. İşgalci Türk devleti Başûrê Kurdistan’ın köylerini, ormanlarını her gün, her saat bombalamakta, cayır cayır yakmaktadır. Bunun suç ortağı ise KDP’dir.”
Açıklamalarının ardından “Bijî Serok APO”, “Bijî berxwedana Gerîla”,”bimre îxanet” sloganları ile sona erdi