HABER MERKEZİ- Şehit Diren Van Anısına…
“Yaşamı hesapsızca yaşamak, yaşamın akışına doyasıya katılmak, kusursuzca, kıyasıya savaşmak, yeni umutlarla ilerleyerek tutsak edilmiş insanlık onuru için yeni bir yaşamı yaratmak… Can yoldaşlarıyla güneşin sofrasında kutsal dağ sularından doyasıya içmek ve yıldızlaşmak kutsal, özgür mekanlarda. Bir özgürlük gerillasını anlatır. DİREN; tıpkı adı gibi bu dağlarda direnerek yaşamın benliğine kavuşur. yaşama her gün yeniden “merhaba” diyerek başlayan, sıcak yüreğiyle sevgiyi ve fedakarlığı tanımlayan güzel insan. Onu dağların doruklarındaki yürüyüşünde, mücadelesinde tanımak ve birlikte mücadele etmek en büyük onurlardan biriydi.
Yaşamdaki duruşu, katılımı, coşkusu tutku düzeyinde, gökkuşağı gibi rengarenk ve canlıydı Diren arkadaşın yoldaşlığı, sohbetleri kaldığı her yerde hemen belli olurdu. Gündemi doluydu Diren arkadaş etrafındaki insanlarla sürekli Önderlik ve şehitlere bağlılığın nasıl olması gerektiği ve görevlerimiz üzerine tartışırdı. “Önderliğe nasıl cevap oluyoruz? Düşmana nasıl bir taktikle cevap olmalıyız?” konuları üzerinde yoğunlaşır, mücadelemizin renginin nasıl olması gerektiği, kadın militanların savaştaki misyonu, savaş gerçekliği, savaşta yoldaşlığın nasıl olması gerektiği, doğayla birlikte nasıl yaşanacağı gibi temel hususlar sohbetlerinden eksik olmazdı. “Bizler sadece düşmanla savaşmıyoruz” derdi konuşmalarında. Bu sohbetlerinde çevresini etkiler ve birçok arkadaşı sohbetine çekerdi. Savaş pratiğinde yer aldığı için tecrübelerini arkadaşlarla paylaşır ve deneyimlerinden çıkardığı sonuçları onlara da vermek isterdi. Genç arkadaşları çok sever, onlarla ilişki kurar, özel ilgilenirdi. Eğitimlere katılır, düşüncelerini paylaşır, bildiği her şeyi yoldaşlarına da aktarmak isterdi. Kararlı dürüst, atılgan kişiliğiyle yoldaşlarına umut, düşmana ise korku salmıştı Diren yoldaş.
Evet, bahar bütün güzelliğiyle gün be gün serpilip açılıyor. Yaşam o kadar güzel ki, bundandır rengarenk çiçeklerin etrafımıza doluşması.
Diren Van adı gibi asi ve direngen bir kadındı. Kendini yaşamın bütün gerçekliğine adamıştı. Onun Amed dağlarında Buluşmasını Sebebi Önderliğin rüyasıydı. Demişti, Bir gün o rüya gerçekleşecek. Amed, Direnlerin meskeni olmuştu 11 yıl kendini Amedin asi dağlarına bıraktı.
11 yıl boyunca Amed dağlarında gerillacılık yaptı, aslın Diren arkadaşın ruhunun güzelliği Amed’e saklıymış. İnsan ona bakınca gözlerindeki güç moral, bağlılık görünüyordu. Kadın duruşunu kendinde oturtmuş ve yaşama öncülük rolüyle katılıyordu. Diren arkadaşın güzelliği ruhunun derinliğine işlemişti. Gerektiğinde arkadaş, gerektiğinde kardeş, gerektiğinde anne oldu bizlere. Amed’ e ilk gittiğinde hep hayali olan Amed’in toprağına ayak basmıştı. Tıpkı çocukluğunda ki gibi adını tam koyamadığı bir mutluluk sarmıştı bedenini, meraklı gözlerle yine baka kalmıştı Amed’in heybetli dağlarına, asileşmişti ruhunun rüzgarı, sanki yüreği bir kelebek olmuştu Amed dağlarında. Gözleri surlara baka kalmıştı, evet Diren arkadaşın gözlerinde bir umut vardı. Her patikada yürüdüğünde. Avazı çıktığı kadar bağırmıştı. Ben Kürdistan ülkesinin Çocuğuyum. Bir gerilla yürüşüydü, yürüşü. Amed dağları kollarını açmıştı Diren yoldaş’a
Sen toprağın aşkı yani Baharsın.
Sen toprağın bitme tükenmez sevdası
Ve eşsiz güzeliğisin.
Sen kavuşmanın mekanı ve müjdesisin
Sen Amedin unutulmaz direngen Kadını DİREN VAN ‘sın”
Kaynak: YJA-STAR