HABER MERKEZİ- Hüseyin Gedik’in Sanallaşma ve Dijital Gerçeklik Kitabından
Savaşların Dijital Ayağı ve Öz Savunma- Dördüncü Kısım
Savaşın gelişen teknik ve teknolojik silahları, araç ve gereçleri ne kadar rol oynuyorsa, dijital medyaya da aynı çapta rol ve görev yüklenmiştir. Dijital medya toplumda beyin yıkama aygıtı olarak konumlandırılmıştır. Kapitalist modernitenin kitleleri etkilemede kullandığı en önemli silahı olarak görev yapmaktadır. Kitlelerde algı yaratma ve ikna etmede dijital medya oldukça etkilidir. Genelde medya ve özelde de dijital medya çok sayıda iletişim ağıyla her saniye insan beynini bombardımana tabi tutmakta ve düşünceyi felce uğratmaktadır.
Dijital medyanın değiştirici ve dönüştürücü gücü yaşamın her alanına yansımıştır. Teknolojilerin siyasete ve savaşlara etkisini göz ardı etmemek gerekir. Dijital iletişim medyası, insanları ve toplumları değişime uğratıp dönüştürmede büyük bir etkendir. Sadece toplumlarla sınırlı kalan bir değişim etkisinden ziyade, uluslararası boyutları olan bir etki alanı söz konusudur. Hem uluslararası ilişkilerde ve hem de toplumun kendi iç sorunlarında dijital medyanın rolü ve sınırları yeniden tanımlanmaya muhtaçtır.
Askeri alanda kullanılan dijital teknolojilerin ve nükleer silahların varlığı insanlık için ne kadar tehlike saçıyorsa, benzer boyuttaki tehlikeler dijital medya alanında da yaşanmaktadır. Psikolojik harbin en önemli silahı hiç kuşkusuz medyadır. Dijital medya iletişiminin sağladığı kolaylıklarla, psikolojik yönden insanların etkilenmesi çok daha rahat hale gelmiştir. İnsan beynine direk yönelen bir tehlike olarak ele alınması gerekir. Kara propagandanın her çeşidine rastlamak mümkündür. Aslına uygun yalan haber yayma teknikleri çok gelişmiştir. Doğru haber akışını bloke etme, gerektiğinde bant daraltma, erişimi engelleme gibi durumlar sıkça uygulanan yöntemlerdir.
Sanal ortamlarda, en çok baş vurulan yöntemlerden biri de bilginin manipüle edilmesidir. Sesli, görüntülü ve yazılı materyaller üzerinde oynanarak, kesme, çıkarma, ekleme, değiştirme suretiyle istenilen düzeyde bilginin yönlendirilmesi yapılmaktadır. Çok rahat bir şekilde bilgiler çarpıtılmakta ve insanı yönlendirecek hale getirilmektedir. Kitlelerde psikolojik algılar yaratılarak pasifleştirmede dijital medyanın rolü küçümsenemez. Birçok dijital medya platformunda bulunan kişisel verilere, kimlik bilgilerine, kredi kartlarına, ulaşılarak çok farklı amaçlar için kullanıldığı bilinmektedir. İnternet ortamında elde edilen kişisel bilgilerin, bir ülkenin geleceğini etkileyecek seçim gibi hayati konularda kullanıldığı ispatlıdır.
Dijital iletişim tekniğinin avantajları kadar dezavantajları da mevcuttur. Halklar için risk oluşturan yapılar tarafından kullanılması engellenemediği için tehlike teşkil etmektedir. Devletler kendileri için risk teşkil eden içeriklere erişimi engelleyebilirler, bant daralması yaparlar, ama tümüyle de engelleyemezler. Örneğin: cihatçı terör guruplarını bilerek engellemezler. İnterneti çok aktif kullanan günümüzün cihatçı terör gurupları büyük bir tehlike saçmaktadırlar. İnternetin rahat iletişim imkanları, erkenden ve süratle mobilize olma, örgütlenme ve eyleme geçmede önemli avantajlar sağlamaktadır. Kötü amaçlı kullanmaya çok açık olan internet alanı, savaş hallerinde daha çok bilgi kirliliğine yol açmakta ve insanları olumsuz etkilemektedir. Kitlelerde korku iklimini yaratarak, sahte zaferler yaratarak erkenden amaçlarına ulaşmaya çalışırlar. Gerçekleştirdikleri vahşi katliam görüntülerini internette yayınlayarak, insandaki direnci kırmada, psikolojik üstünlük sağlamada ve birçok alanı düşürerek hâkim olmada alabildiğince kullanırlar. Denilebilir ki medya savaşı, sanal medyacılıkla birlikte en üst evreye çıkmıştır.
Uluslararası sistemin çatışmalı hali ister ‘sıcak savaş’ ister ‘soğuk savaş’ ve isterse siyasi- kültürel soykırımlar ‘beyaz savaş’ olarak adlandırılsın, varlığını hep devam ettirmiştir. Savaş mekanizması sürekli çalışmakta, çeşitlenmekte ve zaman zaman da kapsamı genişleyerek devam etmektedir. Sönümlenme olsa da savaş olgusu uygarlığın gelişimiyle birlikte sürekli var olmuştur. İnsanlık tarihinin gelişim seyri hep mücadele içinde geçmiş ve kendisini bu temelde var etmiştir. Bu nedenle, savaş araçlarındaki yeniliklerin olması, dijital tekniklerin gelişmesi, savaş gerçeğine uyumlu bir şekilde artarak devam etmektedir. Medya organları da savaşların ayrılmaz bir parçası olarak konumlandırılmıştır.