HABER MERKEZİ – Kadına yönelik şiddetle ilgili gerçekleştirilen 10 günlük atölyelerin ardından Jinwar’da çalıştay düzenlendi.
10 gün süren atölyelerde tarihte şiddet, şiddet nedir, şiddetin türleri nelerdir, şiddet nasıl ve hangi yöntemle uygulanır, şiddete karşı nasıl korunulur, çözümü nedir gibi konuları ele alındı ve kadına yönelik şiddeti durdurmak için neler yapılmalıdır, kadına yönelik şiddeti durdurmak mümkün müdür soruları üzerine yoğunlaşıldı.
Özgürlük yoluna canlarını adayan şehitler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından atölyenin sonuçları ve atölyede tartışılan konuların sonuçlarının anlatıldığı seminerle başladı. Çalıştayda kadına yönelik uygulanan şiddetin tüm hayata, doğaya ve evrene karşı şiddet uygulanması olduğu belirtildi. Fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, nefsi şiddet, sosyal şiddet, psikolojik şiddet, sosyal medya şiddeti gibi her türlü şiddet; yaşamın yok edilmesine yönelik şiddet, tüm insanlığa yönelik şiddettir. Bu şiddetin çözülmesi ve durdurulması ancak kadının özgürleştirilmesiyle mümkün olabilir.
Jinwar’da yaşam sürdüren kadınlar, bu atölye ve çalıştayın sonucunda şiddetin ne olduğu, ataerkil zihniyetin kadına yönelik şiddeti nasıl uygulandığı ve kadına yönelik şiddetten kendilerini nasıl koruyabilecekleri konularının anlaşıldığını belirtti. Jinwar’da da kadın birliği sayesinde, verilen eğitimler sayesinde ve oluşturulan bu atölyeler sayesinde; bir kadının kendi iradesiyle nasıl kendi ayakları üzerinde durabildiğini çok iyi gördüklerini ve bunu kadının kurtuluşunun temel ölçüsü haline getireceklerini dile getirdiler.
Çalıştay programında ayrıca sosyal medyadaki şiddeti konu alan bir sinevizyon izlendi.
Ajansımıza konuşan Jinwar’da yaşayan genç kadınlardan biri olan Evîn “On gün boyunca kadına yönelik şiddet konusunda eğitim aldık ve bugün çalıştayda buluştuk. Eğitimlere başlamadan önce kendimizi nasıl koruyacağımızı bilmiyorduk. Ama artık kendimizi eğiterek koruyacağımızı, zihniyetimizi değiştirerek koruyacağımızı ve Önder APO’nun yarattığı ideolojiyi içselleştirerek kendimizi koruyacağımızı biliyoruz.”
Kuzey ve Doğu Suriye Jineolojî Akademisi Üyesi Zehriban Ehsen de Jinwar’daki bu çalıştayda en çok üzerinde durmak istedikleri konunun tarihte şiddetin nasıl, ne zaman, kim tarafından ve hangi yöntemlerle şiddeti yaşandığının tartışıldığını belirtti. Konuşmasının devamında ise: “Önderliğin bize şiddetten kurtulmamız için verdiği bakış açıları, bilinç doğrultusunda cinsiyetçilik, dincilik, milliyetçilik gibi; mevcut aileyle, hegemon aileyle savaşmak gibi konularla mücadele etmeliyiz; çok çocuk sahibi olma kültürünü değiştirmeli, tecavüz ve istismar kültürüne karşı sürekli mücadele vermeli ve aynı zamanda kadın-erkek arasında bilimsel ve felsefi bir ilişki kurmalıyız. Önderlik ilkeleri bize bu noktaları hatırlatıyor. Kadınların ve gençlerin öncülüğünde gerçekleşen kadın devriminde devrimimizi doğru bir şekilde gerçekleştirebilmemiz için bunları yapmamız gerektiğini söylüyor. Kadınlar, özellikle de genç kadınlar kendileri olmaktan çok uzaklar. Hayatlarını taklit ederek yaşıyorlar. Hükümetin, devletin, hiyerarşinin, ataerkilliğin istediği budur. Yani genç kadının kimliğinin içini boşaltmak istiyor. Ve başkasına ait olan biri olsun, kendine ait biri olmasın istiyor.”
Zehriban Ehsen, gençlerin özgüveninin önemine ve toplumun dönüşümünün genç kadınların öncülüğüyle mümkün olduğuna dikkat çekti. Ve şöyle konuştu: “Bu devrimde dönüşüm, değişim, demokrasi ve özgürlük yolunda yeni adımlar, bunların hepsi bizden talep ediliyor. Yani kişinin kendine dönüşü, doğasına dönüşü, kendini tanıması özellikle bu süreçte genç kadınlar için çok önemli.” Konuşmasının sonunda genç kadınların statüye gelmesi, genç kadınlar meclise gelmesi ve eğitime gelmesiyle birlikte bu konulardaki bilgilerini derinleştirebilmeleri gerektiği çağrısında bulundu.
Atölye programının sonuna doğru Jinwar’lı anneler ve genç kadınlar, atölyeye katılan kadınlara, kadın özgürlüğü ve mücadelesini konu alan şarkılar ve pandomim gösterilerini sundular.
Çalıştay “Jin, Jiyan, Azadi” sloganlarıyla sona erdi.