HABER MERKEZİ- Berivan Cizir’in Kaleminden
“ 14 aralık saat akşam 17:00 civarında tüm camilerde de savaş gurhularının sesi yukselmeye başladı. Özgürlük savaşçıları bu sese direnişleriyle cevap verdi. Tek imkanları kendilerine olan inanışları ve zafere giden yürekleriydi. Turk ordusunun anonsları tüm kulakları çınlatıyordu. ‘bügün itbariyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir, uymayana güvenlik güçleri mudahale edecektir…’ Yani bugün varalon çetelerin başı JOH ve POH timleri hiçbir hukuku tanımadan herkesi kıyımdan geçirmeye hazırlanıyordu. Bu savaşın üzerinden tam 9 yıl geçti ve aynı zihniyet yine Kürt halkını kırımdan geçirmeye çalışıyor. Zihniyet aynı tek değişen isimleridir. 9 yıl önce JOH-POH bugün ise SMO dedikleri çetelerdir. Ya da DAİŞ. Hepsi aynı zihniyetin sonuçlarıdır. Cizre direnişi hala ilk günkü gibi canlı. Şuan Rojava direnişçileri aynı ruh ile savaşıyorlar. Katleden ve soykırımcı zihniyet elbet birgün kendisini de ve arkasına sığındıkları çetelerden meddet umanlar da kendi kazdıkları kuyuda boğacaktır. Cizre direnişinin ruhu ve özgürlüğe olan inanışları ilk günkü gibi canlı.
Türk devleti küçük bir şehrin dört tarafını tanklarıyla çevreyelerek özgürlüğe inanan yürekleri kırımdan geçirmeye hazırlanıyordu. Bu yürekler tam 79 gün boyunca direnip tüm imkansızlıklara rağmen türk devletinin vahşetine meydan okudular. Mehmet Tunç direnmenin kazandıracağını ve bu zihniyetin biteceğine tüm inanci ile öz yönetim direnişinin sembolü oldu.
79 gün boyunca neler yaşandı…? Halk tüm bağlılığyla çete ziynyetine karşı nasıl ayakta durdu? Camilerden duyulan anons sesinden sonra 7’den 70’e tüm halk sokalara akarak direnşçilerin yanında olacağını, tencere ve tavalara vurarak ve mevzilerde nobet tutarak bağlılığını birkez daha türk ordusunun barbar politikalarına karşı gösterdi. Hemen ardından türk ordusunun cinayet tankları çalıştı ve rastgele Cizre sokaklarına ateş yağdırdı. Kadınlar ve çoçuklar ve yaşlılar zılgıt ve sloganlarla bu vahşete cevap verdiler. Gençler ise silah kuşanarak tüm sokaklarda mevzilerini daha da sağlamlaştırarak cevap verdiler. Direnişin her günü tarihe not düşürüyordu ‘Biz varız ve hep var olacağız!’ bedenlerini siper ederek türk ordusuna meydan okuyan yürekler tüm inaçlarıyla direnmeye ant içtiler. Ve tam 79 gün boyunca üstün teknoloji ile cinayet araçlarına karşı bir tek özgürlüğe inanan yürekleri ile savaştılar. Tanka karşı Kürt gençlerinin vazgeçilmez savaş aracı molotof ile direnme inançlarını yenileniyordu. Her türlü barbar politikaya karşı semboleşen özgürlük direniş idi. Bu direnişe karşı cinayet tankları mesafe kat etmeyince artık sıra keşif uçakları ile sonuç almaya gelmişti. Bu da direnişi kıramayınca sokaklarda sergilenen direnişe karşı evleri dümdüz edip sonuç almaya çalıştılar. Tüm çabaları direniş ile karşılaşınca 40 günden sonra insan yakma ve evleri yakıp yıkmaya başladılar. Hiçbir savaş hukukunda insan yakma olmamışken türk devletinin barbarlığı tüm dünyanın gözü önünde bodurmlarda diri diri insanları yakarak kazandığını sanıyordu. Direnen yürekler inaçlıydı ama yaralıları yakan, her yeri ateşe veren barbarlara ne diyeceklerdi ki? Kim ne diyordu. Cizre bodrumlarında yaşanan vahşete tüm dünya sessiz bir şekilde izlemişti. Türk ordusunun vahşiliği öteden beri bilinir; Zilan, Dersim ve Agiri den bilinir.
İşte bundan kaynaklı 26 yıldır Önderlik İmralıda mücadele veriyor. Özgürlük savaşçıları bugün herr türlü kimyasal silaha karşı tüm dunyaya direnişin insanlığın iradesinden geçtiğini gösterdiler. Özgürlük mucadelesine olan inanç ve bağlılık Önderliğe olan bağlılık ve gerilla mucadelesinde yer almakla gerçekleşir. Artık tüm insanlığın bu mucadeleye ve kanla yaratılan değere daha fazla sarılmalı. Kürt gençleri rahat yaşamamalı hesap sormalı. Katledilern binlerce insanın intikamını almalı. DAİŞ zihniyetini Rojava’ya saldırarak yeşertmek isteyen AKP-MHP zihniyetini bitirme zamanı… Rojava devrimini savunmak insanlığı savunmaktır. Artık kimsenin kişisel hesaplarını düşünecek zamanı değil. Bir halk ve bir insanlığı yaratma söz konusu olmalıdır.
Sürecin sembolu olan Şehit Rojger ve Şehit Asya ruhu ile direnişe!
Direnmenin adı ve safı gerilla alanlarıdır.”