HABER MERKEZİ- 27 Kasım günü Halep’e saldıran Heyat Tahrir El Şam (HTŞ) çetelerinin Şam’a girmesinin ardından yoğun bir diplomasi trafiği yürütürken MİT ile ortaklaşa Şam ve Halep başta olmak üzere Suriye’nin birçok bölgesinde ortak karargah merkezleri kurdukları öğrenildi.
Daha önce Lekolin.org özel haberinde MİT’in, Esad rejiminin düşürülmesinden sonra Şam’da hakimiyet sağlayan ve kendilerini bağımsız olarak gösteren Heyat Tahrir El Şam (HTŞ) ile birlikte Ortak Operasyon Odası kurduğunu belirtilmişti. İşgalci Türk devleti ile olan ilişkilerini bir üst seviyeye çıkaran HTŞ Suriye’de yeni kurulacak hükümetin şekillenmesinde bizzat MİT ile ortaklaşa çalışıyor.
Edinilen bilgilere göre MİT direktifleriyle hareket eden İşgalci TC daha önce HTŞ grupları içerisinde güvenlik ve istihbarattan sorumlu kişilerle ortaklaşa Suriye’nin birçok merkezinde askeri olmayan fakat Türk Subaylarının da içinde yer aldığı yine MİT üyelerinin bulunduğu ortak karargah merkezleri kurdukları öğrenildi.
İŞGALCİ TC YENİ SURİYE’NİN SEVK VE İDARESİNİ KENDİ DENETİMİNE ALMAK İSTİYOR
Kurulan karargâh merkezlerinin, HTŞ içerisinden seçilen çeteler ile ortak kullanılacağı fakat karar mekanizmasını Türk komutanlarına ve MİT’e ait olacağı bildirildi.
Geniş bir planlama çerçevesinde kurulan ortak karargah merkezlerinin bulunduğu bölgeler ise şöyle; Kiwêris havaalanı, Halep havaalanı, Şam uluslararası havaalanı ve merkezinde yine Humus’a 51 km uzaklıkta olup Lübnan sınırları içerisinde bulunan Qsair şehri.
Faşist içişleri bakanı Hakan Fidan’ın MİT Başkanı olduğu döneme işaret ederek “HTŞ, yıllardır bizimle iş birliği içinde oldu” konuşması bir kez daha henüz terör listesinden çıkmayan El Kaide uzantısı HTŞ ile işgalci TC arasındaki ilişkileri gün yüzüne serdi.
Bu ilişki çerçevesinde 5 farklı noktada kurulan karargah merkezlerinin görevlerini sıralayacak olursak;
-Suriye’nin güneyinden kuzeydoğusuna kadar Suriye topraklarının tamamında faaliyet yürüten bölgesel ve uluslararası tüm güçlere dair istihbarat toplayacak.
-Her merkezin kendi özel güvenlik ekipleri bulunacaktır. Bu gruplar, gizli faaliyetleri, siyasi suikastları, sınır dışı operasyonları gerçekleştirirken bu merkezlerde toplanan cihatçı elemanlar eğitilip bunları tüm bölge ve illerde kullanacak.
-Qsair şehrinde kurulan merkezin görevi Mossad’ın Lübnan, İsrail ve Suriye’nin güney bölgesindeki faaliyetlerini izlemek olacak.
-Amerikan kuvvetlerinin, İngiliz ve Fransalı sekreterlerin tüm hareketlerini takip edip bilgi toplayacak, bu güçlerin takibi bölgeden geri çekilme anına kadar sürecek.
-Bu merkezlerin diğer bir görevi Irak ve Haşdi Şabi güçlerinin Irak-Suriye sınırındaki hareketlilikleri gözlemlenecek.
-Fırat’ın doğusundaki bölgelerin yeni Suriye hükümetine katılması durumunda Kürtlerin faaliyetleri hakkında bilgi toplamak ve tüm bölgelerdeki Suriyeli kadroları, siyasi programlarını ve askeri faaliyetlerini takip edecek.
-Petrol geliri sayımının ve simülasyonunun Türk petrol şirketleri tarafından toplanması ve yeni hükümetin petrol geliri harcamaları hakkında bilgi toplanması.
-Ayrıca bu gizli güvenlik merkezlerinin diğer bir görevi, büyükelçi ve konsoloslukların Suriye’deki hareketlerini ve toplantı programlarını izleme olacak.
-Yine dini şeyhlerin, İslami ve Hıristiyan oluşumların çalışmalarını izleyecek. Müslüman Kardeşler hareketinin ve Türkiye’deki Hizbulkontra olarak anılan Hizbullahçıları etkinleştirilmesi de dahil olmak üzere radikal İslam dini projesini büyük ölçüde etkinleştirme faaliyetleri yürütecek.
-Türk MİT’i, yeni hükümetin kullanacağı petrol oranının %37 olacağını, geri kalanının ise Türkiye’nin Suriye’de işgal edilen bölgelerde kullanılacağını bildirdiği öğrenildi.
-Şam merkez ve Suriye’de kullanılan Suriye Tel başta olmak üzere tüm telefon hatları ve postane kurumları MİT’in denetimine verilerek, çıkarları doğrultusunda kullanılacağı öğrenildi.”
Kaynak: Lekolin.org Sitesi