HESEKE – Türk devleti çetelerinin vahşi saldırılarına karşı Suriye’nin tüm Kuzey ve Doğusunda genel seferberlik ilan edildi. Suriye Yurtsever Öğrenciler Birliği de seferberliğe katılıyor ve öğrencileri devrimci halk savaşı bağlamında örgütlüyor.
Suriye Yurtsever Öğrenciler Birliği üyeleri, Suriye’deki son gelişmeleri ve öğrencilerin güncel görevlerini anlattı.
Orhan Kobanê, Suriye’de köklü bir değişim yaşandığını ve 60 yıllık rejimin yıkıldığını belirterek bu değişimin Kürt halkı ve Suriye’nin tamamı için iyi bir şey olduğu anlamına gelmediğini kaydetti.
“Yaşananlar son gelişmelerin Suriye’de Türk iktidar zihniyetinin daha fazla uygulanacağı anlamına geliyor. Bu noktada Suriye halkının tamamen işgale karşı çıkması gerekiyor çünkü demokrasi işgalci Türk devletinin özünde yok.
Tüm öğrencilerimizi düşmana karşı hazırlıklı olmaya ve savaşmaya çağırıyoruz. Ancak fiziksel soykırımın, Kürt kimliğinizi ortadan kaldıran kültürel soykırımdan daha kötü olmadığını anlamalılar. Öğrenciler hazırlık yapmazlarsa düşman üzerimizde hakimiyete kuracak, bu da düşmanın saldırıları nedeniyle okulların durabileceği anlamına geliyor. Ölümden korkmamalıyız, kültürel soykırımdan korkmalıyız. Görüldüğü gibi Önder APO 26 yıldır İmralı’da mücadele ediyor. Bu nedenle bizim de harekete geçmemiz gerekiyor. Savaşacak gücümüz olduğu doğru ama savaşabilecek olanın yalnızca savaşçılar olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle öğrencilerin her şeye hazır olması gerekir.”
Ercan Mehmud, dillerini ve halkını işgalden korumak için öğrencilerin direnişe katılmaları gerektiğini de belirtti:
“Bildiğimiz gibi Suriye’de Baas’ın diktatörlük düzeni yıkılmış, yerine yeni bir düzen gelmiştir. Gelen yeni düzen Suriye halkını DAİŞ sistemine döndürmek istiyor. Şu anda Suriye’nin kuzeyi ve doğusunda özellikle Karakozax Köprüsü ve Tişrin Barajı’nda yaşanan savaş ve çatışma çok ciddi bir savaştır. Tüm öğrencilerimizi bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. Halkımız artık silah kaldırıyor. Öğrencilerden ayrıca kendi yetenekleriyle ülkelerini savunmaları isteniyor. Savaş ciddileştiğinde öğrenciler de savaşa katılmalıdır. Artık eğitimleriyle ülkelerine sahip çıkan öğrencilerin, şehirlerinde hazır olup silaha sarılmaya ve QSD ile birlikte bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. Düşman şehirlere girdiğinde öğrenci-asker ayrımı yapmaz, herkese saldırır. Daha sonra öğrencilerin ülkelerini savunmaları gerekiyor. Öğrenciler ülkelerini savunmazlarsa eğitimleri de kaybedilecek. Düşman geldiğinde dilini yok eder, kendi dilinde çalışmana ve konuşmana izin vermez. O zaman öğrenci olarak rolümüz sona erecek. Bu nedenle öğrencilerin düşmana karşı durmaları, topraklarını, dillerini, milletlerini savunmaları ve savunmaları gerekiyor.
Asıl savaş İmralı’da yaşanıyor. Ruhumuz tamamen Önder APO ile birliktedir. Asıl mücadele Önder APO tarafından yapılıyor. Bir süre önce Ömer Öcalan ve DEM Partisi heyeti Önder APO ile görüştü. O toplantıda Önder APO, Türkiye, Suriye ve bölge halkları başta olmak üzere uluslararası sorunlara çözüm üretebileceğini ifade etti. Önder APO’nun fiziki özgürlüğü sağlanamazsa bu köklü bir çözüm olmayacaktır. Önder APO’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Bu savaşı ve direnişi yaşayan halklar ve öğrenciler olarak ruhumuz Önder APO’nun yanındadır. Önder APO fiziken özgür değilse halk da özgür olmayacaktır.
Bu savaş karşısında öğrencilerin düşmana karşı durmaları ve haklarını savunmaları gerekiyor çünkü yeni Suriye’de Kürtlerin hiçbir hakkı yok. Tek din, tek dil ile sistemi yönetmek istiyorlar. Buna karşı durmamız lazım. Suriye’deki Kürtlerin de haklarına sahip çıkmak gerekiyor. Sadece Kürtlerin değil, Hıristiyan halkımızın, Süryani halkının, Ezidî halkının, Suriye’deki tüm halkların ayağa kalkması ve haklarını koruması gerekiyor. Suriye’de kurulmakta olan sistem diğer tüm ulusları yok etmek istiyor. Alevilere karşı neler yapıldığını, katlediklerini görüyoruz. Bu da DAİŞ sisteminin Suriye’nin tamamında uygulanacağını gösteriyor. Bütün Suriye halkları bunu kabul etmediklerini göstermeli, Suriye’de herkesin hakkı olmalı.
Eğer Suriye’nin yeni sisteminde Baas rejiminde olduğu gibi haklarımız yoksa bunu kabul etmemeli, karşı çıkmalıyız. Özellikle genç öğrenciler, çünkü öğrenciler devrimin temelidir. Önderlik, başarının yükünün gençlerin sırtında olduğunu belirtti. Gençlerin ayağa kalkıp direnmesi ve haklarını araması gerekiyor.”