HABER MERKEZİ- KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü yazılı bir mesaj yayımlayarak kutladı. Önder Apo’nun 27 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın en fazla da kadın özgürlük sorununun çözümünü hedeflediğinin kaydedildiği açıklamada, “Kadınlar olmaksızın toplumsal barış ve demokratikleşme inşa edilemez. Kadınlar, demokrasi ve özgürlüğün teminatıdır. Demokratik toplum çağı kadının çağıdır” denildi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı’nın açıklaması şu şekilde:
“Kadınların birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 8 Mart’ı tüm kadınlara ve halklara kutluyoruz. Özgürlük uğruna mücadele eden; demokratik, sosyalist değerlerin yaratıcısı olan, Rozalardan Claralara, Saralardan Asyalara ve Sevim Bellilere kadar tüm devrimci kadınları saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.
Kadınlar bugün salt kendi hakları için ayağa kalkmayıp, aynı zamanda demokrasi ve özgürlük için toplumsal mücadelenin öncülüğünü yürütüyorlar. Bu gerçek Kürdistan’da olduğu gibi dünyanın birçok yerinde kendini göstermektedir. Kadın mücadelesinin küresel bir mücadele niteliğine kavuştuğunu görmek gerekir. Sistem krizi ne kadar küreselse sistem karşıtı mücadele de yaygınlık kazanarak küreselleşmiştir. Çünkü kadınlar her yerde, toplumsal kalkışlarda demokrasi ve özgürlük mücadelesinin başını çekmektedirler.
Günümüzde kadın özgürlük sorununun görünür bir biçimde toplumsal mücadelelerin merkezine kayması hem simgeselliğinden hem de bütünlüğünden kaynağını almaktadır. Kadın özgürlük mücadelesi, bütün ezilenleri ve sömürülenleri kucakladığı gibi, bütünlüğünden kaynaklı olarak da en geniş sistem karşıtı mücadele cephesini örme kabiliyetine sahiptir. Bu yönüyle kadın mücadelesi kapsayıcıdır. Çevre, demokrasi, adalet, eşitlik, katılımcılık mücadelelerini de içinde taşıyıp bütünseldir. Ne 19. yüzyıl burjuva mücadelesi ne de 20. yüzyıl emek hareketleri 21. yüzyıldaki kadın mücadelesi kadar kapsayıcı ve bütünlüklü olamamıştır. Küresel kadın mücadelesi bu niteliğiyle geçen yüzyıllardaki bütün mücadelelerden daha fazla evrensel bir düzey yakalama potansiyelindedir.
Kadın özgürlüğünü merkezine alan bir hareket olarak Önderliğimizin demokratik-ekolojik-kadın özgürlükçü paradigması ekseninde dünyadaki sistem karşıtı hareketler ile ortak mücadeleyi örmek oldukça önem kazanmıştır. Egemen erkeklik ile faşizm arasındaki bağlantı devletin militarist, tekçi gerçeğinde kendini dışa vurmuştur. 3. Dünya Savaşı içinde kadınların öz savunma mücadelesini, faşizme karşı demokrasi ve sosyalizm mücadelesini, erkek egemen sisteme karşı kadın eksenli özgür yaşam mücadelesini genişleterek yükseltmemizin zemini her zamandan daha fazla güçlenmiştir. Bu mücadelenin öncülüğünü yapacak olan 21.yüzyılın temel devrimci dinamiği olan kadınlardır.
Son yıllarda bir yandan kadınlara dönük saldırı ve katliamların giderek artması, diğer yandan kadın özgürlük mücadelelerini sistemiçileştirme, parçalama ve içini boşaltma amacıyla gelişen ideolojik saldırılar sistemin de bu yüzyılın temel devrimci gücü olarak kadınları görmesi ile ilgilidir. 21. yüzyılın temel çelişkisinin kadın çelişkisi olduğu, temel mücadele dinamiği ve devrimci gücünün de kadınlar olduğu artık tüm açıklığı ile ortaya çıkmıştır.
Kapitalist modernite sistemi, insanlığı, doğayı ve tüm ahlaki-politik değerleri yok ederek aslında kadın sisteminden, toplumsal değerlerden geriye kalan her şeyi bitirme çabasındadır. Dolayısıyla kadın özgürlük ve eşitlik mücadelesini hedef alan saldırılar, kadını geleneksel cinsiyetçi kalıplara tıkamayı amaçlayan politikalar; kadın kırımını yükselterek kadın iradesini teslim almaya çalışan zihniyetler, aynı zamanda 21. yüzyıl toplumsal mücadelesinin kadın öncülüğünü yok etmeyi amaçlamaktadır.
Özgürlük mücadelemizin açığa çıkardığı en büyük değer kadın özgürlük öncülüğü ve bunun etrafında şekillenen yeni toplumsallığımızdır. Bu birikim ve toplumsal gücümüzle yeni bir 8 Mart’a Önder Apo’nun Kürt kadınlarına ve halkına sunduğu barış̧ ve demokratik toplum manifestosu ile giriyoruz. Apocu kadın özgürlük hareketi mücadelenin her sürecinde öncülük rolünü oynadı, toplumsal dönüşümlere öncülük etti. Mücadelemizde özgürlüğün, önderlik çizgisinin teminatı oldu. Özgür yaşam paradigması olarak şekillenen yeni dönemin başarısında da kadınların öncülüğü, mücadelesi yine belirleyici olacaktır.
Savaş̧ ve şiddet kültürü̈ en fazla kadına karşı geliştirilmiş̧ ve kadınları her anlamda vurmuştur. Bu nedenle savaşa karşı barışın ve özgür yaşamın mücadelesi en fazla kadınlar tarafından geliştirilecektir. Binlerce yıllık erkek egemen sistem ve zihniyetin, kadınlara dönük saldırıları kapitalist modernite sistemiyle günümüzde 3. Dünya Savaş gerçeğinde zirveye ulaşmıştır. Onun için de Barış̧ ve Demokratik Toplum ihtiyacı kadınlar için kaçınılmazdır. Önder Apo’nun tarihi Barış̧ ve Demokratik Toplum Çağrısı, en fazla da kadın özgürlük sorununun çözümünü hedeflemektedir. Kadınlar olmaksızın toplumsal barış ve demokratikleşme inşa edilemez. Kadınlar, demokrasi ve özgürlüğün teminatıdır. Demokratik toplum çağı kadının çağıdır.
Önder Apo; Kürt halkının, halkların, en çok da kadınların mücadelesinin bileşkesidir. Onun için kadınlar, ‘Önder Apo’nun özgürlüğü, özgürlüğümüzdür’ diyerek alanlarda haykırdılar, mücadelelerini büyüttüler. Önder Apo’nun yeni süreçte muhataplığının gelişmesinin kaçınılmazlığı en fazla da bu mücadelenin sonucudur. Barış ve demokratik toplum çağrısıyla başlayacak yeni mücadele süreci Önderliğin özgürlüğünü de yakınlaştırmıştır.
Bu 8 Mart’ta alanlara akan tüm kadınlar, halklarımız Önderliğin özgürlüğünün kendi özgürlükleri olacağı bilinci ile büyük bir eylem ve mücadele ruhuyla karşılayacaklarını; bu yılki Newroz ile zirveleştireceklerine inanıyoruz. Önderliğimizin çağrısı ile başlayan bu yeni sürecin başarısı, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle ve süreci yürütme imkanına, koşullarına sahip olması ile mümkün olacaktır.
Önderlikle özgür buluşma inancı ile tüm kadınları ve halkımızı selamlıyoruz. Herkesin 8 Mart birlik, dayanışma ve mücadele gününü bir kez daha kutluyoruz.”