HDK-Avrupa tarafından yayınlanan mesajda “2018, Türkiye, Kürdistan ve tüm dünya halklarıyla dayanışma mücadelemizi yükseltirken, Avrupa’da da sınıf ve demokratik haklar mücadelesinde yerimizi alma, göçmen-azınlık olmaktan kaynaklı haklarımızın mücadelesini büyütme yılı olmalıdır.” dendi.
BRÜKSEL – NÛÇE CIWAN
Halkların Demokratik Kongresi – Avrupa (HDK-A) tarafından yayınlanan mesaj şöyle:
2018 Özgürlük Yılı Olsun!
Yeni yıl, hep umutlar yüklü gelir. Bizlerin umudu ve istemi, salt bir dilek olmaktan çok, büyük acılar ve zorluklar dolu mücadelemizin sonuç vermesidir. Beklentimiz: Tırnakla söktüğümüz, omuz-omuza ve büyük bedeller, mücadeleler vererek sürdürdüğümüz umudun yeşermesi, tomurcuk açması ve çiçeğe durmasıdır. Bunun bedelini, ülkemizin halkları, onların kahraman evlatları çektikleri acıları ve hatta bedenleri, yitirdikleri hayatları ile ödüyorlar.
Bizlerin yanı sıra, Avrupa halklarının da nefret ettiği Erdoğan, ülkemize, coğrafyamıza kan, dehşet, zorbalık getiren bu diktatör, yeni gelen yılda, artık tarihin çöplüğüne atılmalıdır. Erdoğan’ın ve gizli/açık destekçisi emperyalistlerin savaş kışkırtıcı politikaları, ülkemizde ve coğrafyamızda olduğu kadar Avrupa’da da kan dökülmesine kapı açmıştır, açmaktadır.
Erdoğan Diktatörlüğünün Avrupa’daki yerli ve yabancı destekçileri, aynı zamanda, Avrupa kapitalizminin egemenleridir, onların uzantılarıdır, ki bunlar, hem bizlerin, hem de Avrupa halklarının gerçek düşmanlarıdır. Brüksel’de, Manchester’de, Berlin’de, Paris’te patlayan bombalar ve dökülen kanlarının sorumluluğu, doğrudan veya dolaylı olarak gelip faşist AKP/Erdoğan iktidarına dayanmaktadır. Erdoğan Diktatörlüğünün yıkılıp, yargılanması, bizlerin olduğu kadar Avrupa emekçilerinin de bir talebi haline gelmiştir. Dileğimiz, yeni yılın dünya üzerinden bir diktatörü daha silmesidir!
Bu durumda, 2018 yılında, bu yeni umutlar yılında, Avrupa’nın özgürlük, barış ve demokrasi güçleri ile daha sıkı birbirimize sarılarak, Erdoğan Diktatörlüğüne ve onun açık/gizli Avrupalı destekçilerine karşı ortak direnişimizi büyütmek, ortak mücadele hattımızı geliştirmek ve derinleştirmek olanaklarının arttığı bariz olarak ortadır. Mücadele ve direnişimiz, bizleri kardeşçe yakınlaştırmakta ve ortak, eşitlikçi bir toplumu birlikte kurma imkanımızı büyütmektedir.
Karanlığın en koyu olduğu saatlerin, sabaha karşı, güneşin doğmasına en yakın saatler olduğunun bilincindeyiz. Tarihte hiç bir zorbalığın, kalıcı ve yıkılmaz olmadığının bilincindeyiz.
2018, bizlerin kıvanç ve zafer yılı olmalıdır. 2018 yılı, kardeşliğimizi ve dayanışmamızı büyüttüğümüz yıl olmalıdır.
2018, Türkiye, Kürdistan ve tüm dünya halklarıyla dayanışma mücadelemizi yükseltirken, Avrupa’da da sınıf ve demokratik haklar mücadelesinde yerimizi alma, göçmen-azınlık olmaktan kaynaklı haklarımızın mücadelesini büyütme yılı olmalıdır.