NUÇE CIWAN (GD)
Kerboran’da halkın üzerindeki baskılar bir an olsun dinmiyor. Taciz, yozlaştırma, abluka ve ihbarın en üst seviyede olduğu ilçede halk kendi mahallesinde bile rahat dolaşamıyor, kadın öğretmenler tacize maruz bırakılıyor. Gençler ise ajanlaştırılmaya çalışılıyor.
HABER MERKEZİ
Özyönetim direnişleri sırasında 2 kez ‘Sokağa çıkma yasağı’ ilan edilen Kerboran’da son yasak 11 Aralık 2016 tarihinde ilan edilmiş ve 20 gün sürmüştü. Çatışmalar sonrasında onlarca sivilin katledildiği ve yüzlerce gencin tutuklandığı ilçede; devlet halkın direncini bir an olsun kıramadı. Çatışmalardan sonra kayyımın atandığı, bekçilerin ve korucuların her geçen gün arttığı ilçede halkın yaşam alanları gasp edilmeye çalışılıyor. Yasak ve yıkımın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen ablukanın ve kontrollerin halen üst düzeyde olduğu ilçede her tepede bir korucu noktası bulunuyor. Son olarak tankların geçmesi için dağlara yol yapılan ilçede fiili abluka devam ediyor.
TANKLAR İÇİN YOL YAPTILAR…
İlçedeki abluka henüz merkeze gitmeden kendini hissettiriyor. Hem girişlerde hem de çıkışlarda kontrol noktalarının olduğu ilçeyi gören bütün tepelerde korucular ve askerlere ait gözetleme kuleleri bulunuyor. Bunun yanı sıra tepelerden birine tankların geçmesi için yapılan yol da dikkat çekiyor.
İlçede her gözaltına alınan ‘Hendeklerde bulunma’ iddiasıyla tutuklanarak cezalandırılıyor. Ev baskınlarının da yoğun yaşandığı ilçede halk misafir ağırlarken bile tedirgin. Çünkü asker ve polisler misafir olduğunu fark ettiği yurttaşlara GBT ve kontrollerle ‘cezaevi görüşçüsü’ muamelesi yapıyor.
GENÇLER HER GÜN AJANLAŞTIRILMAYA ZORLANIYOR
Sur, Cizre ve Nusaybin’de halkı taciz, fuhuş ve uyuşturucu ile yozlaştırmaya çalışan devlet güçleri aynı politikayı Kerboran’da da hayata geçirmeye çalışıyor. İlçedeki bütün gençleri denetime almak isteyen polisler okul önlerinde bekleyerek gençlerle ‘samimi’ ilişkiler kurmaya çalışıyor. Yurttaşlar esrar kullanan gençlere hiçbir müdahale yapılmadığı aksine polislerin bu gençlerle selamlaştığını söylüyor.
BEKÇİ VE KORUCU SAYISI HER GÜN GİTTİKÇE ARTIYOR’
Polisler dışında korucuların ve bekçi sayısının da arttığı ilçeye en son 35 bekçi atandı. Silahlanan bekçiler kontrol noktalarında bekletilerek baskın yapıldığında evlere de girebiliyor. Her yerde artan asılsız ihbarlar yüzünden en demokratik haklarını bile kullanamadıklarını dile getiren ilçe sakinleri, “Ne akşamları sokağa çıkabiliyoruz ne de komşularımız ile oturup bir şey konuşabiliyoruz. En ufak bir şeyde akşam hemen baskın yapılıyor. Tabiri caizse nefes dahi alamıyoruz. Burayı ele geçirmek için ellerinden geleni yapıyorlar” diyor.
Tek bir seçilmişin kalmadığı ilçede açık olan tek parti binası ise AKP binası olarak karşımızda duruyor. Her caddesinde polis kamerasının olduğu mahallelerde halk akşam 21.00’dan sonra sokakları boşaltıyor.
KADIN ÖĞRETMENLERE ‘ARKADAŞLIK İSTEĞİ’
Kadınların ilçe giriş ve çıkışlarında tacize maruz bırakıldığını ifade eden halk, nöbetteki polis ve özel harekâtçıların köylerden gelen kadın öğretmenlerin kimliklerine baktıktan sonra sosyal medya üzerinden ‘arkadaşlık isteği’ gönderdiği aktardı. Konu hakkında ulaştığımız öğretmenler ise sorularımızı yanıtsız bırakarak bu konuya ilişkin konuşmak istemediklerini ifade etti