27 Kasım 1978 yılında kurulan PKK’yi diğer örgütlerden ayıran en büyük özellik ilk kadın ordulaşmasına sahip olması. “Kadının kölelik tarihi daha yazılmadı özgürlük tarihi ise yazılmayı bekliyor” diyen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın öğretikleriyle özgürlük tarihini adım adım yazan kadınların PKK içerisindeki uzun ve soluksuz yürüyüşü ise devam ediyor.
HABER MERKEZİ -NÛÇE CIWAN
PKK, “Kürtlerin 29. İsyanı” olarak tarihe geçerken, bu isyanın en büyük çığlıklarından biri kadınlara ait. Bu yıl 27 Kasım’da 40.yılına giren PKK’yi PKK Lideri Abdullah Öcalan kimi çözümlemelerinde sonu gelmemiş bir romana, şiire benzetirken, bu şiirin en özlü mısralarını da yine kadınlar oluşturuyor. Çünkü PKK, dünya devrim tarihinde ilk kadın ordulaşmasına sahip olan örgüt olma özelliğini taşıyor. Fis Köyü’nde sadece iki kadının katıldığı fakat sonrasında on binlerce kadının katılımı ile büyüyen PKK, Abdullah Öcalan’ın “Demokratik çözümde ilk önceliğim kadın özgürlüğüdür” öğretisi ile mücadeleye devam ediyor.
Sakine, PKK’nin ilk kadın üyesi…
Paris’te Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan ile birlikte katledilen Sakine Cansız, PKK’nin ilk Merkez Komite üyelerinden. Paris’te katledildiği ana kadar devrimci mücadelen ve görevlerinden ödün vermeyen Sakine, çok sayıda kadının da PKK’ye katılmasını sağladı. İlk grup aşamasından itibaren PKK içinde önemli görevler üstelenen Sakine’nin başlattığı yol, Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi, YJWK, YAJK, PJKK, PJA, PAJK, KJB ve KJK ile yoluna devam etti.
Ordulaşmanın ilk adımlarında Hanım Yaverkaya
Ordulaşmanın ilk adımlarında yer alan Hanım Yaverkaya’nın öz geçmişi “Kadın Ordulaşması” kitabında şu sözlerle yer alır: “Hilvan direnişinde aktif bir biçimde yer alan bir ailenin kızıdır. O dönemde yakınları tutuklanınca yurtdışına çıkmak zorunda kalır. Beyrut-Şam evlerinde yoğunlaştırılır. Okuma-yazmayı parti saflarında öğrenir ve kendisini ideolojik bilinç düzeyinde oldukça geliştirir. Girdiği bir silahlı çatışmada yaşamını yitirir. Çatışmada gösterdiği direniş, halk üzerinde büyük etki yaratır. Savaş yönü güçlü, inisiyatifli bir Kürt kadınıdır. Öncü özelliklere sahip ve oldukça otoriterdir. O yüzden erkek yapısı tarafından da kabul gören bir duruşa sahiptir. Kadının savaşamayacağına dair yargıların hakim olduğu bir süreçte, erkeklere de komutanlık yapmış olması onun özgünlüğünü açığa çıkardığı gibi kadın karşısındaki yargıların gerçek dışılığını da kanıtlamıştır.”
Besê, Azime, Türkan, Sakine, Sultan ve daha niceleri…
1981 yılından 1992 yılına gelindiğinde kadın ordulaşmasının temellerinin atılmasına öncülük yapan birçok kadın gerilla yaşamını yitirir. Besê Anuş PKK tarihinde yaşamını yitiren ilk kadınlar arasında sayılır. Onun arkasından farklı tarihlerde Azime Demirtaş, Türkan Derin, Sakine Kırmızıtaş, Sultan Yavuz, Hanım Yaverkaya, Rahime Kahraman, Çiçek Selcan, Necla Çelik, Ayşe Öğretmen, Saime Turgut, Binevş Egal, Geyik Yetim ve 1992 Güney savaşında yaşamını yitiren Gülnaz Karataş gelir.
İlk örgütlenme: YJWK
1986 yılında gerçekleştirilen III. Kongre’nin ardından PKK’nin cephe örgütlenmesi olan ERNK’ye bağlı YJWK kurulur.1987 yılının
Kasım ayında kurlan YJWK, Kürdistan’ın tüm parçalarında gelişme koşulları olmadığı için Avrupa’daki Kürt kadınlarını örgütlemeyle sınırlı kalır. Avrupa’daki kadının ilk örgütlülüğü olur ve bu örgütlülüğü güçlü bir biçimde sahiplenir. YJWK istenilen düzeyde kapsam kazanmamış olsa da, Avrupa’daki kadının ilk örgütlü kimliğini açığa çıkarmada ve örgütlülüğünü süreklileştirmede önemli bir rol oynar. Kürt kadınının PKK mücadelesi içerisindeki örgütlenmesine bir temel oluşturur.
YAJK’tan kadın ordulaşmasına
1990’larla birlikte PKK saflarına binlerce kadının katılımı nicel ve nitel bir birikimi yaratmıştır. 1993’te gerilla güçleri içerisinde ilk özgün kadın birliklerinin oluşumuyla kadın ordulaşmasına giriş yapılmıştır. Bu temelde1995’te I. Kürdistan Kadın Özgürlük Kongresinde YAJK (YekitiyaAzadiyaJinenKurdistan) adıyla birlik örgütlemesine gidilmiştir. YAJK örgütlenmesi kadın ordulaşmasında yaşanan deneyimler üzerinden gelişmiştir. Bu süreç güç ve örgüt olmak için erkeğe benzeşme veya yedeğine düşmekten ziyade, kadının öz iradesiyle politik ve toplumsal bir bakış açısı geliştirmesi için önemli bir aşama olmuştur. YAJK’la birlikte Kürt kadınlarının ulaştığı düzeyin diğer kadınlarla ortaklaştırılması amacıyla uluslararası alanda kadın özgürlüğü için mücadele eden kadın hareketleriyle ittifak arayışları geliştirilmiştir. Bu temelde 1995’de Pekin’de yapılan BM Kadın konferans ve etkinliklerine YAJK katılım sağlamıştır.
Bir yandan devlete karşı mücadele eden kadınlar biryandan da erkek egemen sistemin öğretileriyle büyüyen erkek yoldaşlarına karşı mücadele verir. Kadınların bu uzun yürüyüşte en büyük destekçisi ve yol göstericisi PKK Lideri Abdullah Öcalan’dır. Lakin kadınların her geçen süre zarfından daha fazla irade olmasına karşı erkeklerden de ‘itiraz’ sesleri yükselir. PKK Lideri Abdullah Öcalan kadınların YAJK ile partileşmesine itiraz etmeye çalışan erkeklere farklı bir öneri sunarak ‘özgür erkekler birliği’ tarzı bir örgütlenmeye gidebileceğini söyler. Bu öneriden sonra erkekler itiraz seslerini azalmış olsa da aslında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın önerisi kendini özgür zanneden ama kapitalist modernite koşullarında özgür olması imkansız olan tüm cinsiyetleri kendi gerçekliği ile yüzleştirir.
İlk kadın partisi: PJKK
Tüm yaşanan gelişmeler ışığında 8 Mart 1998’de Kadın Kurtuluş İdeolojisiyle kadın öncülüğünde sosyal devrimin temel ilkeleri belirlenmiştir. Kadın kurtuluş ideolojisinin temel ilkeleri; yurtseverlik, özgür düşünce ve iradeyle yaşama katılım, örgütlülük, mücadelecilik ve estetiktir. Kadın Kurtuluş İdeolojisinin pratikleştirilmesi amacıyla 8 Mart 1999’da Kürdistan İşçi Kadın Partisi’nin (PJKK) kuruluşuyla kadın partileşmesine gidilmiştir. İlk kadın partileşmesi, erkek egemenlikli uygarlık sistemini ve onun her türlü biçim ve uygulamalarını sorgulamada yeni bir bakış açısı kazanmanın başlangıcı olmuştur. Kadın partileşmesi mücadelenin gelişimine paralel olarak toplumda açığa çıkan aydınlanma ve bilinç düzeyine göre içerik ve biçim olarak çeşitli değişimlerle gelişimini sürdürmüştür.
PJA ile evrensel sorumluluk üstlenildi
1999’da kurulan PJKK, adını değiştirmiş, örgütlenme ve mücadele perspektifini daha da genişletmeyi esas almıştır. Buna bağlı olarak Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi 2000’de Kadın Özgürlük Partisi (PJA) örgütlenmesiyle evrensel sorumluluğu üstlenerek, Kürt kadın deneyimlerini diğer halkların kadınlarıyla paylaşmaya özen göstermiştir. PJA dünya kadınlarıyla ortaklaşmak üzere Kadın Toplumsal Sözleşmesini hazırlamış ve 2000’li yıllarda katıldığı kadın etkinlikleri ve organizasyonlarında diğer kadınların görüşlerine sunmuştur. Dünya Kadın Anayasa tartışmalarına ise hazırladığı bu Toplumsal Sözleşme taslağıyla katılmıştır. PJA, çeşitli devrimci kadın hareketleri başta olmak üzere insan hakları, barış ve demokrasiye dönük çalışma yürüten kadın örgütleriyle de ilişki içinde olmuştur.
Kadınların çatı örgütü: KJB
2004’te PAJK (Partiya Azadiya Jin a Kurdistan) ile kadın partisi örgütlenmesini daha da genişleterek Kürt Özgürlük Hareketinin çeşitli örgütlenme alanlarında yer alan kadın gücünün çatı partisi rolünü üstlenmiştir. Ancak mücadelenin gelişmesi ve örgütlenmenin daha da derinleşmesiyle aydınlama ve kadın Rönesanssının yaşandığı Kürdistan’da partiyi aşan, daha esnek ve kapsamlı, konfederal bir kadın örgütlenmesi ihtiyacı açığa çıkmıştır. Bu nedenle 20 Nisan 2005’te dört parça Kürdistan’ın yanı sıra, yurtdışındaki kadınların örgütlülüğünü kapsayan Yüce Kadınlar Topluluğu (KJB) çatı oluşumuyla kadınların konfederal örgütlenmesinin kuruluşuna gidilmiştir. KJB’nin örgütlenme modeli ideolojik örgütlenme, kitle örgütlenmeleri ve demokratik dönüşüm stratejisi ile birlikte meşru savunma alanlarının örgütlenmesinden oluşmaktadır. İdeolojik alanda PAJK (Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi-Partiya Azadiya Jin a Kurdistan), kitlesel alanda YJA (Özgür Kadın Birlikleri- Yekitiya Jinen Azad), meşru savunma alanında ise YJA Star ve genç kadınlar örgütlülüklerini kapsamaktadır.
PAJK: Kadınların ideolojik gücü
KJB’nin kurmay öncü örgütü ve ideolojik partisi olan PAJK, kadın kurtuluş ideolojisinin tüm örgütsel alanlarda yaşamsal kılınmasından ve bunun kadrolarını yetiştirmekten sorumludur. Bundan hareketle PAJK üyeleri KJB’nin tüm bileşenlerinde öncü kadrolar olarak yer almaktadırlar. PAJK geliştirdiği sistemli eğitimleri ve sürekli bir akış halinde ideolojik, felsefik, teorik, akademik, kültürel, sanatsal çalışmalarıyla kadının kişiliğinde özgürlükçü yoğunlaşma ve yaklaşımları derinleştirmektedir. Böylece PAJK, KJB’nin temel kadro yetiştirme, çalışmalara hazırlama sorumluluğu kapsamında kurmay örgüt olma işlevini pratikleştirmektedir. Yaptığı çalışma ve üstlendiği misyon ile de Kadın Özgürlük hareketinin ideolojik öncü gücüdür.
YJA: Kadınların evrensel mücadele örgütü
Yekitiya Jinên Azad (YJA), hiyerarşik-devletçi zihniyete ve onun her türlü etkisine karşı mücadaleyi esas almıştır. Mücadelesinin eksenine zihinsel dönüşümü koyan YJA, kadın kurtuluş ideolojisinin toplumsal dokuya ulaştırılmasında, toplumun, kadının öz örgütlülükleri yoluyla demokratikleşmesinde kendisine misyon yüklemiştir. YJA, kadının demokratik konfederal örgütlenmesi temelinde, ulusal demokratik birlik siyasetinin oluşturulup yürütülmesinden kendini sorumlu görmektedir.
Kadınların meşru savunma gücü: YJA STAR
Kendini kadının ve Kürdistan halkının öz ve meşru savunma bilincinin geliştirilip örgütlenmesinden sorumlu görmektedir. Kadının kendi öz meşru savunma örgütünün geliştirilip beslenmesi ve güçlendirilmesiyle görevli olmaktadır. YJA Star Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesi ve yarattığı örgütsel deneyimlerle oluşan kadın ordulaşması ve dolayısıyla Kürt kadınının meşru savunma gücü olma misyonunu taşımaktadır. Kendisini Kürt kadını ve halkını gelişebilecek her türlü saldırıya karşı korumaktan sorumlu görmektedir. Kürdistan halkı ve kadınına yönelik geliştirilen baskı ve saldırılar karşısında kendi öz savunma örgütlülüklerini geliştirmektedir. YJA STAR kendisini öncelikle KJB’yi ve bu temelde yaratılmış tüm kadın özgürlük değerlerini korumakla görevli görmekte, ideolojik-siyasal-sosyal tüm değerlerin dış saldırılara karşı savunma gücü olarak tanımlamaktadır.
KJB’den KJK’ye geçiş…
2005 yılından 2014 yılına kadar kadınların çatı örgütü durumunda olan KJB, mücadele içerisinde ortaya çıkan kadın örgütlerinin bir koalisyonu gibiydi. Kadın özgürlük mücadelesini ileri aşamaya taşımada önemli bir rol ve misyon üstlenen KJB, yerini Komalên Jinên Kurdistan’a (KJK) bıraktı. Konfederal sitemi kadın eliyle örmek, ekomomik, sosyal, politik, kültürel her alan ve her köy ile ilçede komünlerin kurulmasını amaçlayan KJK, hem yerelden hem dünyadan kadınları bu hedef etrafında bir araya getirmeyi amaçlamaktadır.
Kadın etrafında gelişen bilim: Jineoloji
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ‘Kadın etrafında gelişecek bilim doğru sosyolojiye atılmış ilk adımdır’ sözleri ile filizlenen ve Kürt kadınları tarafından geliştirilen Jineoloji Türkçe’de kadın bilimi anlamını taşıyor. Kapitalist modernitenin parçaladığı feminizmin öğretilerini tamamen reddetmeyen ama bu parçalanmaya bir alternatif olarak kendini kadın disiplinlerinin çatı teorisi olarak örgütleyen Jineoloji son yıllarda tüm dünya kadınları tarafından ilgi ile karşılanıyor. Tıp, felsefe, tarih, din, demografya gibi disiplinleri ‘arkeolojik bir kazı’ edasıyla yeniden inceleyen ve kadınlardan çalınan bilimi yeninden kadınlara iade etmeyi amaçlayan Jineoloji çalışmaları Rojava ve Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada devam ediyor.
Rojava’dan Rakka’ya mücadele eden kadınlar
Kürt kadınları, DAİŞ çetelerinin saldırılarıyla birlikte Rojava kentlerinde, Şengal’de, Kerkük’te ve çetelerin tehdidi altında olan birçok yerde ön cephelerde yer alarak savaştı. DAİŞ ile mücadelede ilan edilen Kadın Savunma Birlikleri (YPJ)’nde Êzidî, Asuri, Arap, Kürt, Süryani halklardan kadınlar yer aldı. Önce Kobanê’ye çetelerden temizleyen YPJ savaşçıları, son olarak 3 Ağustos 2014 yılında Şengal’e saldıran DAİŞ çetelerine karşı tarihi bir direniş sergileyerek, 13 Kasım 2015’te Şengal’i çetelerden temizlendiği müjdesini verdi. Sakine’den Arînlere devam eden Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesi bir yandan tüm dünya kadınlarında hayranlık uyandırırken, bir yandan da geleceğe dair büyük umutlar yarattı.
Kadın eksenli yaşam canlanıyor
Ezidi kadınlardan oluşan özsavunma birlikleri YJŞ’yi kurarak erkek egemen sistem ve DAİŞ’e karşı başta “Karanlığın başkenti Rakka” olmak üzere pek çok alanda en ön cephede savaştı. Son olarak “Cehennem meydanı” denilen meydanları özgürlük alanlarına çeviren kadınlar, Kuzey Suriye’de hem özsavunma hem de toplumsal inşada önemli bir rol oynuyor.
Eşbaşkanlık sisteminden, kadın mahkemelerine, kadın meclislerinden kadın köyüne yeninden inşayı kendi elleriyle örgütleyen Kürt kadınları tanrıçaların ilk mekanı Mezopotamya topraklarında adeta bin yıllar öncesinin kadın eksenli yaşamını yeniden canlandırıyor.