Editör’ün kaleminden AKP’nin gerçek mimarları ‘’ Modern Hitleri durdurmanın tek yolu kefeni cebe koyup, karşı koymaktır. Yoksa mezarımıza gelecek kimse kalmaz.’’
EDİTÖRDEN- Bütün insanlığa bela olmuş, AKP mahlukatının gerçek geçmişini anlamanın en büyük elzem olduğu dönemdeyiz. Bu faşist oluşumun bazı benzer örneklerini tarihte de görmekteyiz. Hitler, Saddam, Musolini gibileri en çok bilinenleridir. Modern diktatöryal oluşumun en büyük yeteneği bunu çok sinsi ve kirli yürütmesidir. Ne olursa olsun, tarihin adaletinden kurtulamaz. Bu adalet halk vicdanıdır. Resmi tarihin bunu engelleme çabaları hiçbir zaman istediklerini vermemiştir. Şimdi AKP gerçeğini anlamanın zamanı gelip geçmiştir. 70 lerde dünyanın her kapitalist devletlerinde Komünizme Karşı Mücadele dernekleri hegemonik güçlerce oluşturuldu. Bu derneklerin aynısı T.C de de kuruldu. İlk dernekleri de Kürdistan da oluşturuldu. Şimdiki AKP kurmayları ve Feto kadroları o derneklerin yetişmeleriydi. Bunu çok titiz ve kapsamlı hazırladılar. Bu kadroları ilerisi için tasarladılar. Devlet geleneğinde unutulmaması gereken temel bir nokta vardır. Hiçbir lider seçim ile başa gelmez. Bu bir tiyatrodan ibarettir. Çok erken dönemde yetiştirilir. Bir nevi eski hanedan geleneği yeni kılıklar ile devam ettirir. Bunun fazlasıyla komplo teorisi olduğu gibi anlaşılacaktır. Ama her devletin, iktidarın kısa bir tarihçesine bakıldığında bile bu veriyi bize sunar. Peki seçim tiyatrodan ibaret ise halkların mücadelesi nasıl zafer kazanır. Seçim ve iktidar ile zaten hiçbir devrim, devrim olamaz. Sadece bir mücadele alanı olarak önemli bir zemindir ama her şey değildir. Her şey olduğu bilinci gelişirse, devrim karşı devrime dönmüştür. Çünkü iktidarın işleyişi sadece baskı ve sömürü içerir. Dolayısıyla devrimin gerçek ve tek zemini halk tabanı ve her alanda ki gelişimidir. Olaya buradan bakıp, güncel konuyu daha köklü anlayabiliriz. AKP oluşumu da aynı tarzda inşa edildi. Ve şunu da eklemez isek konunun bir ayağı eksik kalır. En mükemmel oluşumlar dahi büyük zaaflar taşır. Yani bütün kurguları saat gibi işlemez. Tabi direnen güçler olmaz ise tabiki de saat gibi işler. Bahsettiğimiz dernekleri bir çok neden olarak kurguladılar. Ve her devlette ilerisinin hükümetlerini bu oluşumlardan çıkarttılar. AKP de bunun bir versiyonu ve en temel modellerinden oldu. İlk başta Gülen üzerinden ideolojik zemini hazırlandı. Siyasi ayağını da yavaş ve emin adımlarla geliştirdiler. Başlangıçta Erbakan hareketi üzeri gelişti. Sonra Erbakanı da tasfiye ederek AKP nin omurgasını yarattılar. Ki Erbakan o kadar öfke duydu ki, devlet törenini cenazesinde istemediğini vasiyet etti. T.C tarihindeki en dürüst adam belki de oydu. Bütün sorunlar kapitalizmden kaynaklanıyor derdi. Ama ne cevap olabildi nede bunu çok anladı. Ki Halklar Önderine komplo yapılıp AKP nin başa getirilmesi de aynı oyunun devamıydı. Ve ilk şeçimde iktidar ettirildi. Avrupa, ABD yolu bütün kapıları ile önlerine açıldı. Taa ki Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın büyük hamleleri ile tıkanma yaşamasına kadar. Diğer bir tıkanma nedeni ise küresel güçlerin denetiminden çıkıp kendini tam diktatör olarak görmesiydi. Bu konjonktürü de Önderliğin mücadelesi yarattı. Önderlik T.C yi öz güç olacak stratejileri gösterince AKP bunu kendi diktatörü olarak kullanmaya başladı. Ama anlamadığı ise, özgürlük ruhu ile inşa edilen her taktik, strateji başka ruhlar için büyük felaketler oluşturduğudur. Yani taklit her zaman en kötü sonuç veren taktiktir. Tabi bunu sadece bilinçsiz ve anlayışsız oldukları için yapmadılar. İktidarını Kürt soykırımı üzerine inşa eden bir geleneğin devamıydı aynı zamanda. Şimdiler de ise raydan tamamen çıkmış bir canavar ile karşı karşıyayız. İktidarı uğruna girişmeyeceği vahşet yoktur. Milyonların katledilmesine yol açan vahşetleri her gün derinleşmektedir. Modern Hitleri durdurmanın tek yolu kefeni cebe koyup, karşı koymaktır. Yoksa mezarımıza gelecek kimse kalmaz.