PKK Eğitim Komitesi Üyesi Nurettin Demirtaş, Öcalan’a yönelik komployu gerçekleştiren güçlerin bugün Efrîn şahsında Kürtleri hedeflediğini belirtti.
HABER MERKEZİ-PKK Eğitim Komitesi üyesi Nürettin Demirtaş, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun 19. yılını ve Efrîn’e yönelik işgal saldırılarını ANF’ye değerlendirdi. Demirtaş’ın değerlendirmesi şu şekilde:
15 Şubat komplosunun başta ABD, İngiltere ve İsrail olmak üzere birçok uluslararası güç tarafından geliştirildiğini belirten Demirtaş, Türkiye’ye ise sadece gardiyanlık rolünün verildiğini kaydetti. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan diktatörlüğünün uluslararası güçler tarafından geliştirilen bu komployu millileştirmek istediğine dikkat çeken Demirtaş, Erdoğan’nın gardiyan rolünden çıkarak komplonun baş aktörü olmak istediğinin altını çizdi. Demirtaş, Efrîn’e yönelik saldırının da böyle bir anlam taşıdığını ifade etti.
EFRÎN HALKI: ERDOĞAN SENİ EFRÎN’E SOKMAYACAĞIZ
https://www.youtube.com/watch?v=XC7QyZ6v5Ak
Komplonun kirli mirasını devralan Erdoğan’ın Efrîn’e dönük işgal ve soykırım saldırılarıyla komployu sürdürmek istediğini belirten Demirtaş, Erdoğan’ın Kürt halkının varlığını hedefleyerek Rojava devrimini tasfiye etmek istediğine dikkat çekti. İşgal girişimi sırasında katledilen sivilleri ve özgürlük savaşçılarını anan Demirtaş, YPG/YPJ, QSD güçlerinin ve Efrîn halkının AKP/Erdoğan diktatörlüğüne karşı sergilediği destansı direnişi de selamladı. Erdoğan, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu şahsında Türkiye’de gelişen faşizme karşı en büyük yanıtın Efrin’den verildiğin altını çizen Demirtaş, “Efrîn’de faşizme karşı büyük bir irade ve onur savaşı ortaya konuluyor. AKP/Erdoğan faşist diktatörlüğü şunu iyi bilmeli uluslararası komploya karşı Önder Apo, PKK, Kürt halkı ve dostları nasıl direndiyse ve komployu boşa çıkardıysa bugün Efrîn’de, aynı irade ile mücadele ederek işgalci, sömürgeci, komplocu güçleri yenilgiye uğratacaktır. Efrîn halkı çok net bir şekilde diyor ki, “Erdoğan seni Efrîn’e sokmayacağız.” Bir halk bunu söylüyorsa, işgalci güçler kaybetmeye mahkum olmuş demektir. Efrîn halkı 7’den 70’e direnecek ve mutlaka kazanacaktır” diye konuştu.
‘3 SAATTE ALIRIZ DİYENLER EFRÎN HALKININ ONURLU DİRENİŞİNE ÇARPTILAR’
Türk devletinin Efrîn’e yönelik başlattığı işgal girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını söyleyen PKK Eğitim Komitesi üyesi Demirtaş, AKP/Erdoğan faşizminin Efrîn’de 21. yüzyılın en kapsamlı direnişi ile karşılaştığını belirtti. AKP/Erdoğan faşizminin yoğun teknik kullanıma rağmen herhangi bir ilerleme kat edemediğini kaydeden Demirtaş şöyle devam etti: “Güya üç saatte, üç günde her yeri alacaklardı. Hani ne oldu? Gelip Efrîn halkının haklı ve onurlu direnişine çarpıp darmadağın oldular. Hatta Efrîn Sendromunu yaşamaya başladılar.” Efrîn’e dönük işgal saldırılarının Kürtlere ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne dönük düşmanlıkla ile alakalı bir durum olduğuna işaret eden Demirtaş, Efrîn’in bu güne kadar hiçbir şekilde Türkiye için tehdit oluşturmadığını söyledi. Efrîn’i bir barış ve özgürlük adası olarak tanımlayan Demirtaş, Türk halkının AKP/Erdoğan faşizminin yalanlarına kanmaması gerektiğini dile getirdi.
TÜRKİYE EFRÎN’DE İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR
Efrin saldırılarının Türkiye’nin bekasını korumak adına değil, Erdoğan ve Bahçeli’nin koltuk bekalarını korumak adına gerçekleştirildiğini kaydeden Demirtaş, işgal saldırılarında çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce sivilin katledildiğini belirterek, “İşgal saldırılarından sonuç alamayan AKP/Erdoğan faşizmi Efrîn halkının yaşam alanlarını vuruyor. Faşizm tam da kendi karakterine uyanı yapıyor. Katlediyor, talan ediyor, yakıp, yıkıyor. Uluslararası insan hakları örgütleri başta olmak üzere tüm insanlığın Efrin’e dönük işgal saldırılarına ve AKP/Erdoğan faşizminin katliamlarına dur demelidir. Buna karşı tüm insanlığın harekete geçmesi gerekiyor. Türk devleti, Efrîn’de tarih boyunca asla unutulmayacak büyük bir insanlık suçu işliyor” diye konuştu.
‘HALKLAR ÇOCUKLARINI ÖLÜME GÖNDERMEMELİDİR’
Faşist rejimlerin tarihin hiçbir döneminde sandık ve seçimle devrilmediğini hatırlatan Demirtaş, faşist rejimlere karşı her türlü mücadelenin meşru olduğunu söyledi. Rojava başta olmak üzere 4 parça Kürdistan’da büyük bir direniş olduğunu ifade eden Demirtaş, Kürt Özgürlük güçlerinin, soykırımcı Erdoğan faşizmine ağır darbeler vurduğunu, halklara da umut ve mücadele azmi aşıladığını söyledi. Türkiye halklarına seslenen Demirtaş, “Unutmamalılar ki Kürt halkı eski Kürt halkı değildir. Şimdi direniş ile sonuç almak her zamankinden daha fazla mümkündür. Faşizmi yıkacak son bir hamleye ihtiyaç vardır. Türkiye halkları, Türkiye’nin her yanına cenazelerin gitmesine karşı sessizliğini bozmalı, AKP/Erdoğan, MHP faşizmine ve destekçisi Kılıçdaroğlu yönetimine karşı ayaklanmalıdır. Halklar çocuklarını ölüme göndermemelidir. Daha şimdiden “Erdoğan için ölmeye değmez” diyen birçok ordu mensubu asker var. Erdoğan’ın hevesi kursağında kalacak ve Saddam gibi hesap ödemek zorunda kalacaktır. İşbirlikçi Kürtler bile Erdoğan’a destek verdikleri için pişman olduklarını söylüyorlar. CHP içindeki bir çok dürüst insanın da bu savaşa karşı olduğu biliniyor. Savaşa karşı olanlar, Kürt halkı ile barış içinde yaşamak isteyenler, DAİŞ ile değil Kürtler ile komşu olmak isteyenler Kılıçdaroğlu yönetimini terk etmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
HDP’YE TEBRİK
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen HDP kongresini ve kongre katılımcılarını selamlayan Demirtaş, yeni HDP Eşbaşkanlarını da tebrik ederek başarı dileklerinde bulundu. “15 Şubat komplosu karşısında bedenini alevden barikat haline getiren halkımız, AKP/Erdoğan faşizmi karşısında da aynı ruh, aynı irade ve kararlılıkla direniyor” diyen Demirtaş, “Halklarımız aynı bilinç ile örgütleniyor. İşte HDP kongresi. 21. Yüzyılda görülen en büyük faşizan baskılara karşı, Ankara’nın göbeğinde on binlerce insanın katılımı ile büyük bir ruh ve direnç ile gerçekleştirildi. HDP kongresi “Biz varız, var olmaya devam edeceğiz. Ve kazanacağız!” şiarının temsili oluyor. HDP kongresini Efrîn direnişine destek veren bir kongre, bir duruş olarak gördüğümüzü belirtiyoruz. HDP halklara daha büyük bir umut verecek duruma gelmiştir. HDP, bundan sonra sadece savunma konumunda kalmayacağını, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde hamleci bir konum kazandığını göstermiştir” ifadelerini kullandı.
GİDEN KUŞLAR GERİ DÖNECEK!
Türkiye’de uzun zamandır birçok çevrenin AKP/MHP faşizminden hesap sormak için ortak demokratik bir cephenin kurulması yönünde tartışmalar yürüttüğünü hatırlatan Demirtaş, bu tartışmaların Efrîn işgaline karşı eylemlerle ete kemiğe bürünebileceğini ifade etti. Demokratik güçlerin ortak bir cephede örgütlenmeleri belirten Demirtaş son olarak şunları söyledi: “Esas itibariyle faşizmi yenmenin yolu Kobanê ve Efrîn ruhunu yakalamaktan geçer. Kobanê’de DAİŞ faşizmine karşı ortaya konan radikal devrimci direniş yeni bir durum yaratmış ve Kobanê tüm dünyanın ilgi odağı haline gelmiştir. Hakeza bugün Efrîn’de AKP/Erdoğan faşist diktatörlüğüne karşı sergilenen direniş de yeni bir durum yarattı. Efrîn’de insan iradesi tekniği yerle yeksan ediyor ve insanlık değerlerine yeni mevziler kazandırılıyor. Yani Kobanê’yi ve Efrîn’i korumak adına ortaya konan direniş ruhu yaratılabilir ise faşizmi yıkacak olan ivme de kazanılmış olacaktır. Ya zafer ya zafer dediğimiz bir sürece girmiş bulunuyoruz. Efrîn direnişinin kazandırdığı cesaret, moral ve ruhla faşizm yenilecek. Demokrasi ve özgürlük kazanacak ve giden kuşlar geri dönecektir. Yani artık söz değil, radikal eylem ve mücadele zamanıdır…”