Trabzon’da kongreye katılan Süleyman Soylu, “ Eğer, sıkıntıda olduğumuz görülüyorsa geri çekilmekten hiçbir zaman vazgeçmeyin. Geri çekilmek de bir erdemdir. Recep Tayyip Erdoğan’ın bir neferiyim. Hangi görevde olursam olayım Recep Tayyip Erdoğan’ın neferi olarak hayatıma devam edeceğim. Hakkınızı helal etmenizi diliyorum.” dedi.
EDİTÖRDEN- Süleyman Soylu; Kürtler arasında “ soysuz “ olarak bilinen Türkiye Devleti’nin İçişleri Bakanı. Tabi içişleri derken esas nokta kendi deyimleriyle “terör” sorunudur. Kendine daha çok PKK’yi bitireceği günleri bildirmeyi misyon biçmiş. Bilindiği üzere sürekli PKK’yi bitirmek için günler veren ve verdiği günleri de bir türlü tutturamayan vasat bir bakan. Soylu, 20 Kasım’da PKK’yi bitireceğiz der ve bir bakarsınız HPG gerillaları, 20 Kasım’da gerilla eyleminin görüntülerini yayınlar; sonuç havada uçan zırhlı aracın parçaları olur. Durum bu olunca, “Reis”leri de durmaz yerinde; “Reis”, gelmiş geçmiş en büyük DİKTATÖRlerden biri, hemen keser biletini. Şimdi dikkat etmemiz gereken konular var elbet.
Birincisi; “ eğer, sıkıntıda olduğunuz görülüyorsa, geri çekilmekten hiçbir zaman vazgeçmeyin” diyor Bakan Soylu. Burada dikkat çeken “ SIKINTIDA OLMAK” söylemi. Sıkıntı kelimesinin karşılığı “ işsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet” olarak çıkıyor. Aslında her şeyi açıklayan kelime, sıkıntı kelimesidir. Bir bakan düşünün; ‘’ İç işleri’’ bakanı olmuş işsizlik yaşıyor ve ruhsal anlamda yorgundur. “Ey Türk halkı “ demek gerekiyor. “Yıllarca Ruhsal sorunları olan bir insan sizleri yönetiyor!”. Sonuç rezalet.
İkincisi; “ geri çekilmekten hiçbir zaman vazgeçmeyin” cümlesidir. Tabi bunu ne kadar “geri çekilme” olarak sunsa da PKK’yi bitirme hamlelerinden aldığı sonucun bir meyvesi olduğu tartışma götürmez bir gerçekliktir. Soylu’nun da bileti kesilmiştir artık. Sayısız operasyonlar yapıldı. Duruma sadece mali açıdan bile bakarsak, milyon dolarların harcandığı bir durumda alınan sonuç koca bir “SIFIR” olduğundan taktiksel bir hamle geliştiriyor “Reis”leri. Buna karşılık gelen açıklama geri çekilme oluyor. E tabi mafya devletisin; bu işin bir raconu var, diyemezsin ki “ kovulacağım “. Bir de herşeyi süsleyip süsleyip medyaya sunmada üzerinize yoksa, tabi ki “ geri çekilme “ olur yaşanan.
Üçüncüsü; “geri adım atmak da erdemdir” cümlesinde geçen ERDEM kelimesidir. Felsefik olarak erdem kelimesi, “ insanın ahlaksal olarak iyiye yönelmesi, ruhsal yetkinlik “ anlamına geliyor. Şimdi durum bu olunca, adama sormazlar mi “ BU NE YAMAN ÇELİŞKİDİR “ diye. Sıkıntıda olduğunu belirten Soylu, saniyeler sonra erdemden bahsediyor. Yapılan operasyonlarda binlerce insanın ölümüne sebep olan bir insanın erdemden bahsetmesi, trajikomik ve bir o kadar da aşağılık bir durum değil de nedir?
Özetle, üç kelimede nakavt oluyor Bakan Soylu. Kürt Özgürlük Hareketi karşısında tarihin çöp sepetine giden bir bakan daha. Kürt Halkı 2002’de Abdülkadir Aksu’yla başlayan bu serüvenin, 2007’de Beşir Atalay, 2011’de İdris Naim Şahin, 2013’de pek dayanamayan Muammer Güler’in yerini Efkan Ala’ya bırakmasını ve son olarak da Süleyman Soylu’yu gördü. Gelişen süreçler “ Bitirdik, nefes aldırmıyoruz “ diyenlerin, sürüklendiği durumu gözler önüne seriyor ve sermeye de devam edecektir. Bugün direnişin açığa çıkardığı sonuçlar ortadadır. Tarih tekrardan somut olarak göstermiştir ki; faşizmi yenecek olan Direniştir. Ne kadar direniş, o kadar faşizme yenilgi.