HABER MERKEZİ
3 Ağustos 2014 yılında tarihe “74’üncü ferman” olarak geçen Êzidî toplumunu DAİŞ zulmünden kurtaran güçler, KCK’nin kararının ardından Şengal’den çekilmeye başladı. DAİŞ katliamına maruz kalmamak için Şengal Dağı’na sığınan Êzidîlere siper olan bu güçler, Êzidîlerden savunma birliklerinin oluşturulmasının güveniyle üslendikleri bölgelerden çekildi.
Tarihi yaratan insanlardır. Tarihte oynadıkları olumlu yada olumlu rolleriyle insanlar tarihe geçer. Tarih kendisini yaratanlara hakkını verdi her zaman. İnsanlık tarihinin kritik dönemlerinde ortaya çıkanlar ise tarihe hep insanlığın onurunu koruyanlar olarak geçtiler. Bir de insanlık adına buluş yapanlar, ayrıca hakikatin, gerçeğin, doğrunun, özgürlüğün felsefesini oluşturanlar her zaman tarihteki yerlerini aldılar. Zalimler ise hep lanetli olarak tarihe geçti.
Tarihi 1 Nisan 2018, Ezidxan’ın sıcaklığıyla kavurucu bir günde tarihe şahitlik ediyoruz. Yerimizi en önde onlara en yakın tarafta alıyoruz. Onlara yaklaştıkça sıcaklık artıyor güneş daha bir yakıyordu. Kadınlar başlarına renga renk bezler takıp takıştırmış bütün dağ doğallığıyla silahlarına sarılış bekliyordu ve erkeklerde traşlı, yeni yerlerine yeni devrimlerine akacak gözlerle bekliyor töreni.
Onlar kendilerine düşen her görevi yerine getirdikleri gibi bu görevi de lakıyla yerine getirme sevinci ile duruyor ve çocuklara bakıyorlardı. Onlar herkesin üç maymunu oynadığı dönemde yollara döküldüler bir yudum su ve bir ekmek ile.
73 Ferman görmüş koca bir inancı ve halkın 74’uncüsüne maruz kaldığı an Dicle ve Fırat’ın serinliğiyle tanıdık olduğu ama hiç görmediği Şengal dağlarında dur dediler. 4 yıl boyunca kendilerinden koca koca canlar bıraktılar o topraklara. Hiçbir an vazgeçmediler. Yitirdiler belki en sevdiklerini ama onların bildiği tek şey var idi direnmek ve kazanmak. Tarihi günden direnişin boyunlarında anlarında kazanma açıklığı gözlerimize ilişiyor. Bizler şanslı birer seyirciydik. Kazananlar ile bakışıyor, konuşuyor ve vedalaşıyorduk.
Ve tören başlıyordu. Yavaş yavaş gözler dolmaya başlamıştı. Her şeyi bırakıp asker olmuştular. Kazanmışlardı. Ve artık gitme vakitleri gelmişti. Komutanlar birer askeri konuşma ile yeni görevlerinde başarı dileyip yeni dağların yolunu tutma kararlılığını belirtmişti.
Veda zamanı. Kimse vedalaşmak istemiyordu. Tarihin en hüzünlü anıydı. Tarihe bu sefer onların hatırı için hüzün de kalıyordu. Arkalarında neler neler bıraktılar da gidiyordular. Koca koca iki ordu YBŞ ve YJŞ. Özerk bir Ezidxan. Ve daha sayamayacağımız nice kurum ve kuruluş. Onlar yeni yollarına çıktılar. Ezidxan ise onlardan öğrendikleri direniş ile siyasi mücadele başlatıyordu.
İsa 12 Havarisi ile yola çıktı. Kerbela’nın 12 imamı hâlâ bir abide gibi durur. Derveşe Avdi kardeşi, amcasının oğluyla birlikte 12 kişi ile Kürt kahramanlığı ve destanına imza attı. Rojava Devrimi sırasında da Halep’ten yola çıkıp barbarların Kobanê saldırısında büyük bir kahramanlıkla direnen Halepli 12 yiğit genç var. Yine Kobanê’nin Serzori köyünde son kurşunlarına kadar çatışıp, kurtulma imkanları olmasına rağmen yerlerini bırakmayıp şehit düşen Serzori okulundaki direniş 12’lerle gösterilen bir kahramanlık öyküsüdür. Bir 12’ler olayı da Şengal’de yaşandı. 12 Kürt gerillası Şengal’de olası bir katliamı önlemeleri, halkı örgütleyip buna karşı bilinçlendirmeleri için gönderilir. Kimi Şengal’de, kimi daha sonra geçtiği Kuzey Kürdistan’da şehit düştü. Derveşe Avdi’den sonra Şengal’in yeni 12’leri kurdukları ezidi ordusunun ardından dağlarına çekildiler.