Bazı İrlandalı tarihçilere göre Hıristiyanlık öncesi İrlanda’da açlık grevi bir günlük eylemdi. Haksızlığa uğrayan bir kişi sabaha kadar haksızlığı yapan kişinin kapısının önünde aç bekler ve bu durum ev sahibi açısından büyük bir ayıp olarak kabul edilirdi.
HABER MERKEZİ – Açlık grevinin tarihteki ilk örnekleri Hıristiyanlık öncesi İrlanda’da görülür. Troscadh ya da Cealachan olarak bilinen bu eylem çoğu zaman haksızlığı yapan kişinin kapısının önünde gerçekleştirilirdi. İrlanda’da o dönemler birinin uğradığı haksızlık sonucu birinin kapısının önünde ölmesi ev sahibi için büyük bir onursuzluk sayılıyordu.
Bazı İrlandalı tarihçilere göre Hıristiyanlık öncesi İrlanda’da açlık grevi bir günlük eylemdi. Haksızlığa uğrayan bir kişi sabaha kadar haksızlığı yapan kişinin kapısının önünde aç bekler ve bu durum ev sahibi açısından büyük bir ayıp olarak kabul edilirdi. Bazen alacaklılar, alacaklarını tahsil etmek için de bu yola başvururlardı.
Hindistan’da açlık grevinin geçmişi 2700 yıla kadar uzanıyor. Açlık grevinin milattan önce bir eylem şekli olarak kullanıldığı bir diğer ülke ise Hindistan. Aç kalarak protestonun Hindistan’daki geçmişi MÖ 750 yılına kadar dayanıyor. O dönemlerde açlık grevi toplumu adaletin yerine gelmesi için harekete geçme çağrısı olarak kullanılırdı. Zamanla hukuki olarak sınırlamalar getirilse de açlık grevi günümüze kadar Hindistan kültürünün önemli bir parçası olarak geldi.
İngiliz sömürge idaresi tarafından 1922,1930, 1933 ve 1942 yıllarında dört defa tutuklanan Gandi her defasında açlık grevine girdi. Açlık grevini mesajlarını iletmek için güçlü bir eylem olarak gören Gandi, birçok kez isteklerini İngilizlere kabul ettirmeyi başardı.
Gandi’nin yanı sırada birçok Hindistanlı bağımsızlık yanlısı da o dönemde açlık grevine girdi. Açlık grevi eylemi sonucunda ölen Jatin Das ve 116 gün açlık grevi yapan Bhagat Singh bunlar arasında yer alıyordu.
1952 yılında Hindistan’ın Andhare Eyaleti’nin ayrı bir idareye kavuşturulmasını isteyerek açlık grevine giren Potti Sriramulu eyleminin 58’inci gününde hayatını kaybetti. Srirmulu’nun eylemi de Hindistan’ın konuşulan dillere göre idari olarak düzenlenmesinde etkili oldu. Srirmulu bu eylemi nedeniyle Andra Eyaleti’nde halen kutsal kişi olarak kabul edilir.
İngiliz cezaevleri
- yüzyılın ilk yıllarında İngiliz cezaevlerinde sık sık açlık grevi eylemleri gerçekleşirdi. Marion Dunlop, 1909 yılında İngiliz cezaevlerinde kayıtlara geçen ilk açlık grevi eyleminde bulundu. İngiliz Başbakanlık binasına iki küçük taş attığı için cezaevine konan Dunlop açlık grevi eyleminden sonra serbest bırakıldı.
İngiltere’de aynı dönemlerde açlık grevi eylemine girenlerin sayısının artması üzerine İngiliz hükümeti mahkumların zorla beslenmelerini düzenleyen bir uygulamayı yürürlüğe koydu. Bu uygulama nedeniyle aralarında Mary Clarke, Jean Hewart ve Katherine Fry’ın da bulunduğu çok sayıda mahkum hayatını kaybetti.
1913’te kabul edilen yeni bir yasayla ise açlık grevindekilerin zorla beslenmelerine son verildi. Yeni yasa açlık grevi eylemi sonucu hasta düşen mahkumların serbest bırakılmalarına imkan veriyordu.
İrlandalı direnişçiler
İrlanda’nın tarihinde açlık grevlerinin çok uzun bir geçmişe sahip olduğunu anlatmıştık. 1917 yılından sonra İrlandalı cumhuriyetçiler açlık grevi eylemini İngilizlere karşı gerçekleştirmeye başladı. 1917’deki ilk açlık grevi eylemcisi olan Thomas Ashe İngilizler tarafından zorla beslenerek öldürüldü. 1920 yılında Cork Belediye Başkanı Terence MacSwiney, Brixton cezaevinde açlık grevinde hayatını kaybeti. Açlık grevi eylemlerinde hayatını kaybeden ilk IRA üyeleri ise Joe Murphy ve Michael Fitzgerald’dı.
1923 yılının Ekim ayındaki İrlanda İç Savaşı’nın ardından 8000 IRA üyesi cezaevinde açlık grevine gitti. Bu eylemde de Denny Barry ve Andrew O’Sullivan adlı tutsaklar hayatını kaybetti. Eylem bu aşamada sona erdirilirken İrlanda idaresi tüm kadın IRA eylemcilerini serbest bıraktı. Buna karşın erkek üyelerin büyük bir çoğunluğu uzun yıllar demir parmaklıklar ardında tutuldu.
1970’li yıllarda da IRA eylemcileri çok sayıda açlık grevi eylemi gerçekleştirdi. 1974 yılında Michael Gaughan adlı bir IRA üyesi İngiliz gardiyanlar tarafından zorla beslenirken hayatını kaybetti. 1976 yılında ise Frank Stagg alı bir IRA üyesi 62 günlük bir açlık grevi sonrasında öldü.
14 Temmuz’un ilham kaynağı
İrlanda tarihinde en büyük etkiye sahip olan açlık grevi eylemi 1981 yılında gerçekleştirilen açlık greviydi. İngiliz hükümetinin IRA üyelerini savaş esirlerine yakın bir muamelede bulunması üzerine açlık grevi eylemine giren 10 IRA üyesi hayatını kaybetti. Bu eylemde ölenler arasında o sene gerçekleştirilen seçimlerde milletvekili seçilen Bobby Sands de bulunuyordu. Bu eylem Kürdistan’da gerçekleştirilen büyük ölüm orucu eylemlerinin de ilham kaynağı olacaktı.
Filistin’de açlık grevi eylemi
İsrail cezaevlerinde tutulan Filistinli mahkumlar da cezaevinde baskıların artması sonucunda sık sık açlık grevi eylemlerine başvurmak durumunda kaldı. Son olarak bu sene içinde İsrail’in Filistinlileri mahkemeye çıkarmadan cezaevlerinde tutma politikasını protesto eden Filistinli tutsaklar bir açlık grevi başlattı. 80. güne kadar ilerleyen açlık grevleri İsrail’in geri adım atması ile son buldu.
Devlet Başkanı açlık grevinde
Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales ülkede yapılacak genel seçimlerin tarihinin muhaliflerin elindeki parlamento tarafından bir türlü belirlenmemesi üzerine bir açlık grevi eylemi gerçekleştirdi. 5 gün süren eylem sonucunda parlamento genel seçimlerin tarihini belirledi ve Morales eylemini sona erdirdi. Böylece Morales dünyada açlık grevine giren ilk Devlet Başkanı oldu.
Kürdistan açlık grevi ile direnişe merheba dedi
12 Eylül’ün kanlı günlerinde Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde insanlık dışı işkencelere maruz kalan PKK’nin öncü kadroları, bu işkencelere karşı bedenlerini ortaya koyup 14 Temmuz 1982 tarihinde ölüm orucu direnişi başlattı. Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek, Mustafa Karasu, Muzaffer Ayata, Fuat Kav, Fuat Çavgun öncülüğünde başlatılan ölüm orucunda, Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz yaşamlarını yitirdi. Verilen bu kayıplara rağmen gösterilen direniş tarihin adeta seyrini değiştirdi.