Boğaziçi Üniversitesi’nde “Katliamın lokumu olmaz” dedikleri için tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi kadın öğrencileri, “Silahlara, şehirlerin bombalanmasına, ölümlere ve yüz binlerce insanın göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız! Susarak bu suça ortak olmayacağız” diye kaydetti.
İSTANBUL – Boğaziçi Üniversitesi’nde 19 Mart’ta “Afrin lokumu” dağıtanlara “Katliamın lokumu olmaz” dedikleri için işgalci Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterildikten sonra öğrenciler değişik tarihlerde gözaltına alınarak tutuklandı. Bakırköy L Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürülen kadın öğrenciler, mektup yolladı.
Kadın öğrencilerin gönderdiği mektubun tamamı şöyle:
“Kamuoyuna ve Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerine,
İki haftalık gözaltı sürecinin ardından, tutukluluğumuzun ilk günlerinde sesimizi duyurabilme fırsatını ancak bulabildik. Bu mektup dünyanın dört bir yanında özgürlüğümüzü isteyen akademisyenlere, okuldaki hocalarımıza, insan hakları savunucularına, gazetecilere ve arkadaşlarımıza cevabımızdır. Mevcut iktidar sürekli palazlandırdığı bir savaş ortamı yaratmakta ve tüm muhalif sesleri zorba yöntemler ve işkenceyle susturmaktadır. Muhalefetin yüksek olduğu üniversitelere ise kayyum rektörler atanmakta, barış isteyen akademisyenler ve öğrenciler hukuka aykırı bir şekilde yargılanmakta ve hapishanelerle cezalandırılmaktadır.
ŞEHİRLERİN BOMBALANMASINA KARŞIYIZ
Bugün 13 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin eğitim hakkı fiili olarak gasp edilmiştir. Bize ve okulumuza dönük bu sert saldırılarının siyasi süreçlere bağlı olduğunu; krize sürüklediği ülkeyi yönetememe sıkışmışlığını gündemi değiştirerek, savaşlar ve teröristler icat ederek aşmaya çalıştığını biliyoruz. Üniversitemize yönelik baskıcı politikalara başından beri karşı olan bizler akademiyi terk etmemekte kararlıyız. Kampüste muhbirlik furyasına açıkça destek veren ve onun bir parçası olan kayyum rektörlüğün açıklamasını ve kendi öğrencilerini hedef göstermesini asla kabul etmiyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’nin yürürlükteki yasaları dahi çiğneyen açıklama metninin resmi sayfalardan derhal kaldırılmasını talep ediyoruz. Yurtlardan, kütüphanelerden, kampüs kapılarından teker teker alınmamıza neden olan düşüncelerimizi yineliyoruz: Silahlara, şehirlerin bombalanmasına, ölümlere ve yüz binlerce insanın göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız! Susarak bu suça ortak olmayacağız.
MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM
Yükselen şovenist ve savaş çığırtkanı dalgaya teslim olmayacağız. Boğaziçi Üniversitesi’ne ve öğrencilerine uyguladıkları baskıyla bizi ne korkutabilir ne de yıldırabilirler. Biz tarihe karşı sorumluluğumuzu içeride olduğumuz süre boyunca mücadelemizi sürdürerek gerçekleştireceğiz. Sizi de dışarıda bu mücadelemizi yükseltmeye çağırıyoruz!”