HABER MERKEZİ
Tarih 2015. Sur’da tarihin direnişine sokakta, evde tanıklık ettim gelen seslerle.
Amed’in en kadim direnişlerinin köklerini okuyarak geçiyordu gençliğim ta ki Amed’in kadim ve tarihi Sur şehrindeki yüzyılların direnişine kadar. Koskocaman yıllarımın en etkili ve unutmayacağım günleri ve aylarını Sur direnişinde yaşadım. Her patlayan Kalaşnikof’un mermisiyle içimde yeni döneme pencere açıyordum.
Amed’in bütün feodallığı etkisiyle üniversiteyi başarılı bir şekilde okurken gençlik ve öğrenci mücadelesinden cezaevine oradan Amed’e dönüş yaptım. Kısa bir süre sonra cezaevi ve mücadele arkadaşlarım Kürdistan şehirlerinde halk direniş hareketlerinde olduğunu öğrendim. Bunu Sur direnişine sessiz ve sedasız bir yerde tanıklık ederken öğreniyordum. Patlayan her mermiyle irkilirken aslında olan ve olmayan herşeyden hiçte uzakta olmayışçasına.
Amed yüzyılın Sur Direnişinin gölgesinde kalan bir şehir olarak yerini almıştı. Bende bu şehirin bir sakini. Geceleri her seste uyanıp acaba diye geçiriyordum içimden. Evde beraber kaldığımız, cezaevinde volta arkadaşı, hücre de beraber Kobanê için açlık grevinde kaldığımız insanlardı. Çok uzakta ve çok uzak değillerdi. Bir türlü anlamadığımız bizler için direnişe geçtikleriydi.
Her kavga da önde gidenler dönemin direnişiyle yüzyılların direnişlerine geçererek tarihe isim yazdırıyordu. Kendilerinden öncekileri her gün yaşanan çatışma, direniş ve yasak ile egale ediyorlardı. Bir Genç olarak o dönem yaşça benden küçük direnişçi bedenlerin sokaklarda olduğu yazılıyordu. Kente herkes haberdar ve dışarı da bihaber davranmaları ilginç kılıyordu durumu.
Sur direnirken Toledo yapılmak istendi ve direnişin buna cevabı daha büyük direnmek oldu. Sur’a her giren ambulans’ın işgalcilerin cenazelerini taşıyor haberleri toplumda sonradan sevince yol açıyordu.Bir halk var uyumuyordu. Patlama sesleri artık hangi bombanın olduğu ve hangi silahtan çıkışı konuşuluyordu. Adı bilinmeyen kahramanlar anlatılıyordu. Bu gençlerin gözlerinin içinin gülmesine yol veriyordu.
Tarihin direnişi Sur, Amed’in kalbinde yaşandı. Amed’lilerin kalplerinin direnişine girdi Sur. Ondan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Amed o gençlerin direnişine daha fazla sahip çıkadığının hüznünü giydi. Acı ve yası üzerine aldı. İşgalcileri bu şehirden kovmayana dek gülmemeye karar verdi. Eskisi gibi olmasada yeni bir direnişte direnişin çocuklarını koruyacağına söz verdi Amed.
Amed Şehit Komutan Çiyager’in sözünü “SONUÇ NE OLURSA OLSUN SONU MUHTEŞEM OLACAK” kendine, gençlerine ve yeni nesillere öğreteceğine bir ordu ile aylarca direnenlerin yolundan gitmeye karar kılmıştır.