HABER MERKEZİ
Şehid Rêber ile Licê’de tanışan bir genç o anı şöyle anlatıyor.
“Ş. Reber Lice Sisê’de Fermandar Çiyager ile beraber ayni bölgede kalıyordu. 7 haziran seçimlerinden birkac gün önce görmüştüm. Yanımdaki arkadaşım ‘çözum sureci devam ediyor. Seçimlerde de güzel bir oy alırız her şey daha güzel olur’ Demişti. Rêber arkadaş: ‘Her sey asliında seçimle beraber başlayacak. Yenilecekler ve savaş başlatacaklar’. O zaman ovaya ineceğiz ama eve degil Savaşmaya. Kim bilir belki de sizin kapınızı çalar bir bardak su isteriz demişti”
Şêrzad Kürd ise Sur savaşındaki Rêber Varto (Ahmet Gökalp) için Sur’un güleç yüzlü şehidi diyor ve devam ediyor: Dosta güven, düşmana korku salan yiğit, cesur, inançlı ve güleç bir savaşçı olan Ş. Rêber Varto’nun İnanılmaz bir enerjisi vardı.
Deyim yerindeyse aslan gibi bir gençti. Omzunda M-16’sıyla öyle bir yürürdü ki izlemek isterdiniz sadece.
Akşamları karanlık çökünce de, Ş. İsa Oran ve birkaç arkadaşıyla Ş. Numan Cephesi’ne gelir akşam çayını içer, ateşte ısınırdı.
Sık sık cepheleri gezer, dizaynı ve koordinasyonu sağlar, ihtiyaçları belirler, savaşçıların cephe dağılımını düzenlerdi.
İnsanlara bu savaşın önemini anlatmalıyız. Partinin bu kez ne kadar ciddi ve kararlı olduğunu insanlar bilmiyor diyordu.
Daima Kürdçe konuştuğu için anneler onu çok severdi. O cephelere geldiği zaman mahalleli yanına toplanır sohbet ederlerdi.
Kendisine sizin için çok üzülüyoruz, size birşey olmasın diyenler için de, diğer tüm YPS’liler gibi o da ‘ölümden korkmuyoruz’ diyordu.
Cenazesinde ‘oğlum Kürdistanın şehididir’ diyen yiğit anasının yiğit evladıydı Ş. Rêber.
Teknik ve teknolojik anlamda şartlar eşit olsaydı eğer, Rêber Varto gibi savaşçıların olduğu YPS ordusunun karşısına çıkamazdı işgalci Türk ordusu.