Özyönetim direnişlerinin Sur’daki güçlü kadınlarındandı Jiyan. Ablası Rozerin’in şehit düşmesinden sonra “Ablam şehit düştü, ablamın ve tüm şehitlerin intikamını almam gerekiyor. O yüzden silahlı mücadeleye katılıyorum” diyen Jiyan, Sur direnişi ile mücadelesini taçlandırdı.
AMED – Bu topraklarda çocuklar erken büyür tıpkı Jiyan gibi… Sur direnişinde şehit düşen YPS-JIN üyesi Çiğdem İldan (Jiyan Şer), 1982 yılında Lice’de dünyaya gelir. Henüz çocuk yaşta devletin köy boşaltmaları karşısında ailesi ile birlikte Diyarbakır’a taşınan Jiyan, 12 yaşındayken ablası Rozerin, Lice’de PKK saflarına katılır. Jiyan, 4 yılın ardından Lice kırsalında TSK’nin hava saldırısında ablası Rozerin’i yitirir. Hava saldırısında ablası Rozerin ile birlikte 20 kadın savaşçının yaşamını yitirmesi Jiyan’da derin duygular yaratır. Ablasının şehit düşmesinden sonra Jiyan da PKK saflarına katılır.
‘Ablamın ve tüm şehitlerin intikamını alacağım’
Jiyan’ın annesi Feride İldan, kızına ait tek resmine sarılarak şöyle anlatıyor: “Jiyan çok hareketli ve heyecanlı bir çocuktu, ablası Rozerin’e çok bağlıydı. Herkes tarafından da sevilirdi. Liseye kadar okudu, lise son sınıftayken ablasının şahadet haberini aldı. Ondan sonra durmadı buralarda. Katılım yaptı. Gittikten sonra ‘Ablam şehit düştü, ablamın ve tüm şehitlerin intikamını almam gerekiyor. O yüzden silahlı mücadeleye katılıyorum’ sözleriyle haber yolladı.” Kızı Rozerin’in 19 yıl önce Lice’den katılım yaptığını ve katılımından 4 yıl sonra 20 kadın arkadaşı ile birlikte hava saldırısında yaşamını yitirdiğini dile getiren Feride, “Rozerin’in şehit düştüğü haberi geldi ancak cenazesine ulaşamadık. Kan verdik çok bulmaya çalıştık ama bulamadık” dedi.
‘Jiyanımı gerilla elbisesi ve silahı ile görmek isterdim’
Jiyan’ın Sur direnişinde yaşamını yitirdiğine dair YPS tarafından yapılan açıklamanın ardından Adli Tıp’a giderek kan örneği verdiklerini dile getiren Feride, “Şimdi de Jiyan’ın cenazesini bulamıyoruz. Kan verdik, teşhis için hastaneye gittik bize yanmış cesetler gösterdiler sanki tanıyacakmışız gibi. Ama benim yüreğim dayanmadı. Oğlum baktı ama oda tanıyamadı. Şimdi bir haber gelir de cenazesini alırız diye bekliyoruz” ifadelerinde bulundu. Jiyan’ın, ablası Rozerin’in silahını devraldığını dile getiren Feride, “Gittikten sonra ablasının ve tüm şehitlerin intikamını alacağını söylemişti. Öyle de yaptı. Ama en çok istediğim şey Jiyanımı televizyonda gerilla elbisesi ve silahı ile görmekti. Bir ara bana ulaştı ‘neden hiç fotoğrafını göndermiyorsun, hiç televizyona çıkmıyorsun’ diye sordum. Onu görmek için televizyona görüntü vermesini istedim ama bunu istememiş. Zaten hiç fotoğraf çekmeyi sevmezdi” diye belirti.
‘Jiyan’ın güçlü bir kadın olduğunu biliyordum’
Jiyan’ın Sur direnişinde yer aldığını öğrendikten sonra sokağa çıkma yasağı konulmadan önce birkaç defa Sur’a gittiğini ancak Jiyan’ı göremediğini belirten Feride, “Jiyan Sur’daydı ve Sur bombalanıyordu, içim acıyordu. Ben evladımın güçlü bir kadın olduğunu biliyordum, bu yüzden hiç korkmuyordum sadece buruktum” diye konuştu. Feride, kızının cenazesini bulmayı beklediğini ve bir an önce kavuşmak istediğini dile getirerek, “Şehit düştü madem biz Jiyan’ın cenazesini istiyoruz. Rozerin’in cenazesi kayboldu ama Jiyan’ın cenazesi kaybolsun istemiyorum” dedi.