Öğrenci İnisiyatifi Merkez Koordinasyonu Habibe Ayhan, “Türkiye’de yeni bir ‘68 atılımının gerçekleşmesi gerekmektedir. Çünkü ‘68 ne kadar dönüm noktası ise Türkiye için, bugünde o kadar dönüm noktasıdır” diye konuştu.
HABER MERKEZİ – 68’in 50. yılı vesilesiyle “68 ve günümüzde devrimci gençlik hareketi”ne ilişkin ‘68 devrimci gençlik hareketini konuşmak, ‘71 çıkışıyla açığa çıkan kopuşun gençliğe neyi gösterdiğini ve bugün gençliğin önüne ne gibi güncel politik görevleri getirdiğini Öğrenci İnisiyatifi Merkez Koordinasyonu Habibe Ayan ile değerlendirmelerde bulundu. Ayan, “Bugün ki sürecin omuzlarımıza yüklediği en büyük görev ve sorumluluk faşizme karşı bütün gençlik hareketlerinin birlikte hareket ederek mücadele etmesidir” diye konuştu.
– 68’in 50. yılını geri de bırakıyoruz, ‘68 bizim coğrafyamız açısında da önemli bir yıl. Bugünkü devrimci hareketin temellerinin ‘68 kuşağının ortaya çıkışı ve gelişimi içinde filizlendiği ve olgunlaştığını söylemek mümkün. O dönem açığa çıkan gençlik enerjisini ve ruhunu nasıl değerlendiriyorsun?
Gençlik, bütün sınıfları içeren toplumsal bir kategoridir. Kapitalizmin gelişmesi ve egemen bir sistem haline gelmesiyle birlikte, gençliğin toplumsal ilişkilerdeki yeri daha da belirginleşmiştir. Gençlik, kendine ait ortak sorunları ve nitelikleri aynı zamanda ait oldukları sınıfların bir parçası olarak yaşayan bir gerçekliktir. Kendisine verilen toplumsal rolü benimsemekte kararsızlık yaşayan gencin bilincinde, egemen ideolojinin kalıpları yerleşmemiştir. Bundan dolayı gençlik hem psikolojik hem de ideolojik anlamda farklılık gösterir. Gençlik, bugünü yaşamasına ve geleceğe hazırlanmasından dolayı hâkim ideolojiden görece bir özerklik gösterir. Toplumun geçmiş yaşantısında yer almamış olması, toplumun şimdiye kadar oluşturduğu değer yargılarının oluşmasında payı olmaması, onu değerler karşısında daha esnek ve bağımsız kılar. Aynı zamanda genç olduğundan dinamik ve uyanık, yeniye ve ileriye açıktır. Ayrıca o dönemde gençliğin sürekli olarak bir arada bulunması (teknolojinin bu kadar gelişmiş olmamasının da verdiği şansla), etkileşimin fazlalaşmasını ve gençliğin kolektif hareket etme bilincini ortaya çıkarmıştır. Toplum tarafından bu değerleri öğrenmek ve sahip çıkmakla görevlendirilmeleri eğitim ve öğretime tabi tutulmaları gençliğin, yeni ve değişik çatışmaları topluma mal etmesine ve yeni toplumsal açılımlar yaratmasına yol açmıştır. O dönemde bütün bu özellikler gençliğin, içinde bulunduğu toplumun en duyarlı ve en bilinçli olmasını sağladı. Bu yüzden gençlik toplumsal değişimler de önemli roller üstlenir, o dönemde de üstlenmiştir. Bu değişimlerin sürüklenmesinde önemli rol oynayan gençlik çoğunlukla ezilen sınıfların hâkim sınıflara karşı verdikleri mücadelede ezilenin yanında olmuşlardır. ‘68’de böyle bir dönemdir. Gençliğin ezilenin yanında durduğu aynı zamanda ilerici aydın ruhun ortaya çıktığı bir dinamiktir gençlik.
– ‘68 hareketinde bir sıçrama yaratan ve ‘71 çıkışıyla açığa çıkan kopuşmayı nasıl değerlendiriyorsun?
71’deki askeri darbeyle halkın mücadelesine karşı kanlı bir saldırıya geçildi. 12 Mart askeri darbesiyle ülkemizde bir dönem kapanmış ve yenisi açılmıştır. 68’de ortaya çıkan devrimci önderler gençliği hızla devrimci mücadele içerisine örgütlemiş, gençliğin akademik–demokratik mücadelesi ikinci planda kalmış devrimci mücadele ön plana çıkmıştır. Bu arada çeşitli örgütlenmelerin kurulduğu legal illegal gençlik örgütleri gençliğin içinde ama gençlik sorunlarından ve mücadelesinden çok dışarıda, ona ilişkin program ve stratejilerin çok dışarıdaydılar. Doğrudan doğruya siyasal eğilim tarafından kurulan çeşitli dernek ve kurumların yanında varılan sendikal nitelikteki kitle örgütleri de bu niyetlerini yitirecek, bunu ele geçiren siyasi eğilimlerce birer tekke haline getirildi. Siyasi grup çıkarları, küçük burjuva bireysellikleri ve dar bir bakış açısının sonuçları öğrenci gençliğin 70 öncesinde olduğu gibi tek bir ya da bir kaç kitle örgütü çevresinde birlikteliğini önledi. Bu önleyiş, devrimci mücadelenin büyümesine ve ilerlemesine engel bu kopuşlarda mücadelenin önündeki büyük setlerden biri halini aldı.
– Bu kopuş, bugün gençlik için nasıl bir yol göstermektedir, gençliğin önüne nasıl bir güncel politik görev koymaktadır?
Kopuşların bugün ki gençliğe de aynı sorunları miras olarak bıraktığını görüyoruz, 68’den 71’den bu yana gençlik hareketi süreç değişmiş olsa da aynı sorunlar içerisinde cebelleşmeye devam ediyor. Bugün ki sürecin omuzlarımıza yüklediği en büyük görev ve sorumluluk faşizme karşı bütün gençlik hareketlerinin birlikte hareket ederek mücadele etmesidir. Kopuşmalar sonucu oluşan farklı franksiyonlar ve örgütler olsa da anti-emperyalist anti-oligarşik anti-faşist mücadeleyi birlikte omuz omuza verme gerekliliğini Türkiye’de ki bütün demokratik–devrimci gençlik hareketleri görmektedir. Türkiye’de yeni bir ‘68 atılımının gerçekleşmesi gerekmektedir. Çünkü ‘68 ne kadar dönüm noktası ise Türkiye için, bugünde o kadar dönüm noktasıdır.