HABER MERKEZİ
Şehid Çekdar’la yaşadıklarımız her an sanki o karanlık 5 Haziran gününde Kandil dağlarına yağan bombaların çıkardığı toz ve duman arasında kalmış gibi. Yan yana geçirdiğimiz sayısız günlerin hatıraları bir sis perdesinin ardında kayboluyor ve arda kalan tek şey o 5 Haziran günü bombalar ardında yürekleri titreten o slogan sesleri. “Bijî Serok APO“ diye haykırıyor Çekdar yoldaş! Kanlar içeresinde asil bir savaşçının son çığlıkları “Biji Serok APO“ oldu. Hayır, bu ses yaralı bir savaşçının değil zafer kazananların sesi… Yarım saat boyunca kesif uçağının altında hiç dinmiyor Şehid Çekdar’ın sloganları… Sanki yaralanan Çekdar arkadaş değil de yanındaki arkadaşlarmış gibi moral veriyor onun kararlı sesi. Tıpkı yaşamda her zaman zor anlarda arkadaşlarına moral olmasını bildiği gibi. Ve bir devrimci genç yüreğin son atışlarında tekrar dile geliyor evrenin o en kutsal üç harfli cümlesi “Bijî Serok Apo!“.
Kahraman bir halkın ve çürüyen bir insanlığın umudu olan o üç harfli cümle yankılanıyor kandil dağlarının eteklerinde ateş kan ve bombalar arasında.
Heval Çekdar Kobanê direnişinin yaşandığı o tarihi günlerde kararını vermiş ve büyük bir coşku ve intikam hırsı ile PKK saflarına katılmıştı. İsmini çocukluk arkadaşı olan ve Almanya’nın Stuttgart kentinden gerillaya katılarak 2009 yılında şehid düşen İbrahim Işıklı (Çekdar Botan)’dan almıştı. Onun ismini kaldırmak Çekdar arkadaş için her zaman bir İntikam gerekçesiydi. Heval Çekdar’da ilk ilgimi çeken şey, kendisi özgürlük harekete katılmadan önce birçok yoz ve çeteci ortamda kalmasına rağmen hiçbir zaman dürüst ve ilkeli kişiliğinden taviz vermemiş ve kendini korumuş olmasıydı. Tüm arkadaş çevresi bu ortamlarda olmasına rağmen Şehid Çekdar her tür ahlaksızlıktan uzak durmuştu. Kendisi bir çete grubuna katılmasına rağmen çetenin yaşam tarzına ayak uydurmamış, tersine kendisi ortama şekil vermeyi esas almıştı. Her zaman Kurdistan’i özelliklere, Kürt toplumunun kültürüne ve geleneklerine büyük bir sevgi beslerdi içeresinde. Bundan kaynaklı hiçbir zaman Kurdistan’i özellikler kişiliğinde zayıflamamıştı. Tersine Çekdar arkadaş Kapitalist Moderniteye başkaldırmış ve büyük öfkeyle sisteme karşı mücadele yürütmüştü.
Avrupa gençliğine yön veren Çekdar arkadaş, eylemci ruhuyla çoğu genci örgütlenmişti. Pratiklerinde de sergilediği gibi, Avrupa’nın birçok kişinin kendini liberalizmin gevşetici etkisiyle rehavete kaptırdıkları bir ortamda bile her zaman gerilla tarzını ve profesyonel devrimci kişiliğinde kendinde yaşatıyordu. Hiçbir radikal eylemde Heval Çekdar eksik olmazdı ve nerde olursa olsun halkının intikamını almak için büyük eylemler yaratmak isterdi. Ayni zamanda gittiği yerde hemen halkın sevgisini kazanan bir arkadaştı. Gülüşü, konuşması ve davranışları ile en doğal ve samimi bir yoldaşlık duygusunu veriyordu insana. Ayni zamanda da ilişkilerinde ilkeli ve gerektiğinde seçiciydi. Dürüst olmayan samimiyetsiz insanlar ne kadar kendini yaklaştırmaya çalışsalardı Şehid Çekdar yerinde tavrını ortaya koyup onları teşhir ederdi. Laçka, ciddiyetsiz ve fırsatçı kişilere, değerlere ve örgüt çıkarlarına ters olan yaklaşımlara çok büyük öfke duyardı ve en radikal tutumu geliştirmede kaygısızdı. Tüm benliği ile adandığı değerlere leke sürmeye çalışanlara en ufak tahammül göstermezdi. Çekdar arkadaş gerçekten biçimsel değil özlü bir radikalizm kişiliğinde yaratmıştı. İnsanların kendilerini nasıl gösterdiklerine göre değil, sadece bazı pratiklerine göre de değil samimiyetlerine ve kişiliklerine göre yaklaşırdı.
Sûr, Cizîr, Nisebîn, Sirnex, Gever, Dêrik, Silopî, Kerboran ve diğer Öz yönetim alanlarındaki direnişler yaşanıyor ve her günü tarih yazılan bir dönem geçiyorduk. Bu dönemde Çekdar arkadaşın tüm özlemi ve hayali ülke topraklarına gitmek ve savaşta yerini almaktı. Çok zorlu gecen bu aylarda Heval Çekdar bulunduğumuz bölgede yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yine moralini, coşkusunu yüksek tutmayı ve doğallığı ile halka ve yoldaşlarına güç vermeyi sağlamıştı. İçinden gecenler en devrimci duygu ve düşüncelerdi ve hiçbir ortamda bunları dile getirmekten geri durmazdı.
Çekdar arkadaş Apocu çizgide net olan bir arkadaştı. Her yaşam alanında Apocu çizgiyi kendisi için esas alırdı ve herkese büyük bir ikna gücüyle Apocu çizgiyi dayatırdı. Çünkü Çekdar arkadaş Önder Apo’nun çizgisi kazanacak olan çizgi olduğunu biliyordu ve büyük inançla Apocu çizginin savunucusu oldu. Çekdar arkadaş mücadelesiyle Önder Apo’nun felsefesini yaşamlaştırarak, varlık ve yokluk mücadelesini verin bir toplumun savaşçısı olmuştur.
https://youtu.be/vaekkCcfQZs
Çekdar arkadaş yıllardır hayallerini kurduğu Kurdistan dağlarına gittikten yaklaşık üç ay sonra 5 Haziran günü faşist AKP-MHP rejiminin hava saldırısı sonucunda yaralanıyor. Kesif uçakları olmasından kaynaklı belli bir süre yaralı olarak bekledikten sonra hastaneye kaldırılabiliyor. Hastaneye giderken “Ben Özeleştirimi veriyorum. Önder APO için, halkım için henüz bir şey yapamadım. Daha savaşamadan Şehid düşüyorum“ diyor. Yoldaşlarına tek tek özeleştirisini veriyor. İşte bu sözleri ile şahadete gidiyor Çekdar arkadaş… Tıpkı büyük önderlerimizden M. Hayri Durmuş gibi özeleştiri vererek. Son nefesine kadar Avrupa yaşamından öfke duyarak Kurdistan dağlarına doğru koşmanın bir örneğiydi. İşte Şehid Çekdar’ın bu sözleri birer talimat birer vasiyettir bizlere.
Hiç bıkmadan dinlediği Awaze Ciya’nin Kato şarkisi ile eyleme gittiğimiz o günler. O coşkusu morali, eylemciliği, kararlılığı ve APOCU ruhu…
Çok şey var anlatılması gereken ve anlatılmayacak olan. Çok şey ne kalemler, ne klavyeler nede sözler dile getirebilecektir onları… Sadece onunla yaşayanlar bilecek ve azda olsan etrafındakilere anlatabilecekler. Belki de hiç yazılmayacak onun hikâyesi, sadece dilden dile gezecek. Çünkü gerçek efsaneler ve gerçek masallar hiç bir zaman yazılmamıştır, hep anlatılarak nesilden nesillere geçmiştir. Herkes anladığı, algıladığı kadar anlatabilmiştir. Belki de bu hakikate daha adaletli ve daha gerçekçi bir yaklaşımdır. Şehid Çekdar’da bir efsanedir Kürt gençleri ve Kürt toplumu arasında. Birçok yerde izler bırakmıştır. Bu izler hiçbir zaman silinmeyecektir. Bizlere düşen ise büyük INTIKAMIN gereklerini yapmak olacaktır…